VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

Enflasyon da düşme değil gene artış oldu!

Türkiye’nin ocak ayı yıllık enflasyonun %48,69'a yükseldiğini TÜİK, açıkladı. Açıklanan oranın, son 20 yılın en yüksek seviyesi olduğu bildirildi. Aralık’ da oran %36,08 olarak açıklanmıştı. TÜFE Ocak da bir önceki aya göre %11,10, on iki aylık ortalamalara göre %22,58 olarak artış gerçekleşmiş oldu. Ayrıca bağımsız bir kuruluş olan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), aylık enflasyonu %15,52, yıllık enflasyonu %114,87 olarak hesapladı... Enflasyon sebeptir; buna bağlı olarak da faiz sonuçtur. Temel kural budur. Tersi olsa ne mümkün? Öyle olsaydı faizler indi enflasyon yine yüksek. Teorik olarak işleyiş böyle zaten, eğer enflasyonu düşüremezseniz faizi de düşüremezsiniz… Faiz düştü ama enflasyon yine yükseklerde, kaldı ki zaten piyasa da politika faizi gibi %14 olan bir faiz de yoktur. Piyasa bu faizleri satın almadı %17- %21 civarlarında mevduat faizleri devam ederken %25-30’lar ile borç faizleri ortalarda dolanıyor. Enflasyon faiz ile değil döviz kurlarındaki hareketlilikten dolayı yükselmeye devam ediyor. Uzmanlar faiz silahının kullanılması lazım diyor… Eğer faizi yükseltirseniz ülkeye sıcak para döviz girişi olur ve döviz arzı artınca döviz kurları gerilemeye başlar. Diğer taraftan eğer dövizde artış olursa enflasyon da artmaktadır… Yapılan yeni ekonomi politikasında ise cari açığı kapatmak uğruna ihracatın artması ile beraberinde, döviz fiyatlarındaki artış aslında görmezden geliniyor. (Bu günlerde heterodoks ekonomi politikası uyguluyorlar. Peki, nedir bu heterodoks ekonomi politikası kısaca açıklayalım. Heterodoks ekonomi politikasında üretimin arttırılması amacı ile enflasyona bakılmaksızın düşük faiz oranları uygulanır. Bu politika üretimi arttırarak en sonunda ekonomideki üretim açığını kapatıp, arz-talep dengesinin kurularak enflasyonun düşürülmesi amaçlanmaktadır.) Yapılan faiz indirimleri ile yabancı yatırımcılar TL’den ayrıldılar ve dövizde artışlar meydana geldi. Kur korumalı TL mevduatlarına bakacak olursak, sisteme yılbaşından bu yana günlük ortalama yaklaşık 7 milyar lira giriş olduğunu, toplam mevduat büyüklüğünün yaklaşık 209 milyar lira civarında olduğu belirtiliyor… Türkiye’de kur korumalı mevduatlar için dövizden TL’ye geçme oranı yaklaşık %3 gibi bir oranda gerçekleşmiştir. Döviz mevduattan kur korumalı TL mevduat ürününe geçiş yapan müşterilere Türkiye’de özel bankalar en düşük %18 ve en yüksek ise %21 seviyesinde faiz uyguluyor…  Enflasyonun düşmesi için faiz silahı ile birlikte ülke içerisindeki dövizin de bollaştırılması gerekmektedir. Faizi düşürmek hele hele Amerika Merkez Bankası Mart ayında faiz artırım sinyali verirken büyük yaralar açacaktır. Güvenilir liman olan Amerikan dolarına yönelmelerin artması ile döviz kıtlığı ve yine ayni senaryolar tekrarlanarak döviz artışları yine meydana gelebilecektir. Bunların sinyalleri gelmeye başladı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Faizin düşmesi konusunda ısrarcı bir politika uygulamak istiyor. Faiz inince döviz de düşecektir. Enflasyon da aşağı çekilmiş olacak diyor… Maliye Bakanı Nebati, şu günlerde Londra’da bir dizi görüşmeler yapıyor. Nebati, yıllık enflasyon %40 olur. Sonra düşer diyor ama Ekonomik uzmanlar ise Türkiye’de yıllık enflasyonun %50’yi geçmesini bekliyor. Bu da bankalar tarafında yine faiz artırımları geleceğinin habercisidir. Her geçen gün pahalılık artacaktır. Fiyat istikrarı olmayacaktır. Denetimlerin tekrardan artırılması gündeme gelecektir. Uzmanların görüşleri bu yönde. Kim haklı çıkacak göreceğiz…
Ekleme Tarihi: 10 Şubat 2022 - Perşembe

Enflasyon da düşme değil gene artış oldu!

Türkiye’nin ocak ayı yıllık enflasyonun %48,69'a yükseldiğini TÜİK, açıkladı. Açıklanan oranın, son 20 yılın en yüksek seviyesi olduğu bildirildi. Aralık’ da oran %36,08 olarak açıklanmıştı. TÜFE Ocak da bir önceki aya göre %11,10, on iki aylık ortalamalara göre %22,58 olarak artış gerçekleşmiş oldu. Ayrıca bağımsız bir kuruluş olan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), aylık enflasyonu %15,52, yıllık enflasyonu %114,87 olarak hesapladı...

Enflasyon sebeptir; buna bağlı olarak da faiz sonuçtur. Temel kural budur. Tersi olsa ne mümkün? Öyle olsaydı faizler indi enflasyon yine yüksek. Teorik olarak işleyiş böyle zaten, eğer enflasyonu düşüremezseniz faizi de düşüremezsiniz…

Faiz düştü ama enflasyon yine yükseklerde, kaldı ki zaten piyasa da politika faizi gibi %14 olan bir faiz de yoktur. Piyasa bu faizleri satın almadı %17- %21 civarlarında mevduat faizleri devam ederken %25-30’lar ile borç faizleri ortalarda dolanıyor. Enflasyon faiz ile değil döviz kurlarındaki hareketlilikten dolayı yükselmeye devam ediyor. Uzmanlar faiz silahının kullanılması lazım diyor… Eğer faizi yükseltirseniz ülkeye sıcak para döviz girişi olur ve döviz arzı artınca döviz kurları gerilemeye başlar. Diğer taraftan eğer dövizde artış olursa enflasyon da artmaktadır…

Yapılan yeni ekonomi politikasında ise cari açığı kapatmak uğruna ihracatın artması ile beraberinde, döviz fiyatlarındaki artış aslında görmezden geliniyor. (Bu günlerde heterodoks ekonomi politikası uyguluyorlar. Peki, nedir bu heterodoks ekonomi politikası kısaca açıklayalım. Heterodoks ekonomi politikasında üretimin arttırılması amacı ile enflasyona bakılmaksızın düşük faiz oranları uygulanır. Bu politika üretimi arttırarak en sonunda ekonomideki üretim açığını kapatıp, arz-talep dengesinin kurularak enflasyonun düşürülmesi amaçlanmaktadır.) Yapılan faiz indirimleri ile yabancı yatırımcılar TL’den ayrıldılar ve dövizde artışlar meydana geldi. Kur korumalı TL mevduatlarına bakacak olursak, sisteme yılbaşından bu yana günlük ortalama yaklaşık 7 milyar lira giriş olduğunu, toplam mevduat büyüklüğünün yaklaşık 209 milyar lira civarında olduğu belirtiliyor…

Türkiye’de kur korumalı mevduatlar için dövizden TL’ye geçme oranı yaklaşık %3 gibi bir oranda gerçekleşmiştir. Döviz mevduattan kur korumalı TL mevduat ürününe geçiş yapan müşterilere Türkiye’de özel bankalar en düşük %18 ve en yüksek ise %21 seviyesinde faiz uyguluyor…

 Enflasyonun düşmesi için faiz silahı ile birlikte ülke içerisindeki dövizin de bollaştırılması gerekmektedir. Faizi düşürmek hele hele Amerika Merkez Bankası Mart ayında faiz artırım sinyali verirken büyük yaralar açacaktır. Güvenilir liman olan Amerikan dolarına yönelmelerin artması ile döviz kıtlığı ve yine ayni senaryolar tekrarlanarak döviz artışları yine meydana gelebilecektir. Bunların sinyalleri gelmeye başladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Faizin düşmesi konusunda ısrarcı bir politika uygulamak istiyor. Faiz inince döviz de düşecektir. Enflasyon da aşağı çekilmiş olacak diyor…

Maliye Bakanı Nebati, şu günlerde Londra’da bir dizi görüşmeler yapıyor. Nebati, yıllık enflasyon %40 olur. Sonra düşer diyor ama Ekonomik uzmanlar ise Türkiye’de yıllık enflasyonun %50’yi geçmesini bekliyor. Bu da bankalar tarafında yine faiz artırımları geleceğinin habercisidir. Her geçen gün pahalılık artacaktır. Fiyat istikrarı olmayacaktır. Denetimlerin tekrardan artırılması gündeme gelecektir. Uzmanların görüşleri bu yönde. Kim haklı çıkacak göreceğiz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.