Denizli'de bu Ramazan 'Enderun Namazı' kılınacak!

Denizli'de 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif ayında Denizli İl ve İlçe Müftülükleri hazırlıklarına devam ediyor. Bu Ramazan'da Denizli'de ilki Delikliçınar Yeni Cami'de olmak üzere 5 ayrı camide 'Enderun Namazı' kılınacak.

 

Tüm Türkiye'de olduğu gibi Denizli'de de 26 Mayıs'ı 27 Mayıs'a bağlayan gece ilk sahura kalkılacak. Bu yıl 29 gün sürecek olan Ramazan-ı Şerif ayı, Denizli'de çeşitli etkinliklerle ihya edilecek.

 

Denizli'de 26 Mayıs Cuma namazı sonrası Delikliçınar Yeni Cami'de ilk mukabele başlayacak. Ramazan ayı boyunca,  seçilmiş 10 hafız tarafından Kur'an-ı Kerim ziyafeti verilecek. Aynı zamanda  her sabah namazı hatimle kılınacağı belirtildi.

 

Denizli'de Ramazan ayı boyunca 5 camide Enderun Namazı kılınacak. İlk 'Enderun Namaz'ı  Delikliçınar Yeni Cami'de Ramazan ayının ilk Cuma akşamı kılınacağı, diğer 4 camide de Ramazan ayı içerisinde Enderun Namazı kılınacağı belirtildi.

 


ENDERUN USULÜ TERÂVİH NAMAZI NASIL EDA EDİLİYOR?

Enderun usulü terâvih namazı iki şekilde eda edilirmiş. Birincisi mûsikişinas bir imamın önderliğinde, cumhur müezzinlerinin (müezzinler topluluğu, müezzinler grubu) makam geçkileri ile yönlendirerek namaz kıldırmasıdır. İkincisi ise makam geçkilerini cumhur müezzinlerinin yaparak imama yol açması suretiyle kıldırılan terâvih namazıdır. Bu şöyle uygulanmaktadır:

 

Evvelce namaz kılınan cami-i şerifin bânisini anmak kastıyla okunan ve “salavatlama” diye tabir edilen salavât-ı şerife okunmaktadır. Buna gülbank veya tasliye de denir ve şöyledir: “Hz. Resûl-i Ekrem ve Nebiyy-i Muhterem (s.a.v.) Efendimiz Hazretleri’nin mübarek ruh-i şeriflerine salavat getirenlerin ilahi ahir ve akıbetleri hayrola. Pirimiz Bilâl-i Habeşi Hazretleri’nin ruhu şerifi için sahibü’l-hayrat ve’l-hasenat (camiyi yaptıranın yani banisinin ismi, söylenir) ve kâffe-i ehl-i imanın ruhları için el-Fâtiha.”

 

Sonra sünnet namazı kılınır. Sünnet namazından sonra müezzinlerden biri kâmet getirir ve yatsı namazının farzı ile son sünnet kılınır. Daha sonra terâvihe başlamak üzere müezzin başı rast makamında “Sübhânellâhi ve’l-hamdü lillâhi ve lâ ilahe illâllâhu va’llâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ bi’llâhi’l-aliyyi’l-azîm” der ve buna mukabil diğer müezzinler hep bir ağızdan: “Allahümme salli alâ Muhammed” derler ve terâvih namazına başlanır. Terâvih namazı eğer ikişer rekâtta selam vermek suretiyle kılınıyorsa imam efendi selam verince müezzinler selama müteakip yine beraberce “Allâhümme salli alâ Muhammed” derler ve namaza devam edilir. İmam efendi iki rekâtı kıldırıp selam verince müezzinler hep beraber rast makamında ilahiye başlarlar: “Tevbe edelim zenbimize tübtü illallah / Lütfunla bize merhamet eyle aman Allah / Sen etmez isen bizleri kim affeder Allah / Lütfunla bize merhamet eyle aman Allah”

 

İlahi bitince dâvudî sesli müezzinler yine salavât-ı şerife söylerler. Ancak rast makamında başlayan salavat-ı şerife uşşak makamına tebdil edilir. İmam efendi yukarıda izah ettiğimiz üzere ikinci dört rekâtı ikmal edip selam verince müezzinler bu sefer uşşak ilahi söylerler:

 

“Allah emrin tutalım/ Rahmetine batalım/ Bülbül gibi ötelim/ Allah Allah Kerim Allah/ Rahim Allah aman Allah diyelim Ya Hû”

İlahi bitince uşşak makamında girilen salavât-ı şerife sabâ makamına veya bestenigâr makamına tebdil edilerek söylenir. İmam efendi namazı bitirip selam verince müezzinler bu sefer sabâ makamında ilahiye başlarlar: “Gel zikredelim/ Devran edelim/ Hakka gidelim/ Seyran edelim/ Fani dünyada ne gördün ey dil/ Aşkullah ile cevlan edelim”

 

İlahi bitince salavât-ı şerife ile eviç makamına girilir. İmam efendi yine dört rekâtı eviç makamında kıldırarak selam verir. Müezzinler bu defa eviç makamındaki ilahiye girerler: “Mevlam senin âşıkların/ Devran ederler Hu ile/ Yolundaki sadıkların/ Devran ederler Hu ile”

İlahi bitince eviç makamı olarak başlayan salavât-ı şerife acemaşiran makamına dönüştürülür. Yani eviç olarak başlayan salavatın “Allâhümme”den sonra “salli ala” kısmında muhayyer perdesine basılır ve acem perdesinde karar kılınarak acemaşiran makamına geçilmiş olur. İmam efendi surelerini bu makamda okuduğu namazı bitirip selam verince cumhur müezzinleri acemaşiran ilahiyi okur.

 

İlahi bitince baş müezzin veya görevlendireceği müezzin arkadaşı âyet-i celilenin “Rabbenâ Âmennâ bimâ enzelte ve’t-teba’nerrasûl”e kadarki kısmını okur, diğer müezzinler hep beraber, ara vermeden “Fektübnâ meaşşâhidîn” kısmını okurlar ve terâvih duasına geçilir. Bir müezzin kısa bir âmin çeker, müezzinler hep beraber “Ve’l-hamdü lillâhi Rabbilalemin” diyerek cemaati vitir namazına kaldırırlar.

 

Vitir namazı bitip selam verilince de geri kalan kısım cumhur müezzinliği kaidelerince tamamlanır. Müezzin başı, âyete’l-kürsiyi bitirip “zül celali Sübhânallah” deyince bir müezzin, makamı ve akordu bozmadan otuz üç kere “Sübhânallah” dedikten sonra “Sübhâne’l-kerimi dâimeni’l-hamdülillah” diyerek hamdeleyi diğer bir müezzine devreder. Öteki müezzin de otuz üç kere “el-hamdü lillâh” dedikten sonra “Rabbi’l-âlemine Teâlâ şânühüllahü ekber” diyerek ism-i celali diğer bir müezzine bırakır. Tesbihler böylece birbirine sıra ile bırakılıp söylenir. Bitince diğer bir müezzin “Lâ ilahe illallahü vahdehû lâ şerîkeleh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” der ve bütün koro “Sübhâne Rabbiye’laliyyi’l- a’le’l-vehhâb” der ve duaya yani âminlere geçilir.

 

Âminler duanın en ilgi çeken tarafıdır. Birinci âmini alan müezzin girizgâh yaparak ikinci müezzine bırakır. İkinci müezzinin çektiği âmin için “Büyük âmin” tabiri kullanılır. Sebebi ise ilk âmin sözünün makamın güçlüsü üzerinde nefesin yettiği kadar uzatır ve bu arada dua mahiyetinde; “Yâ Hazreti Allah, şefaat ya Resûlallah veya “Yâ müfettiha’l-ebvâb ifteh lenâ hayra’l-bâb” gibi dualara benzer duaların okunmasıdır. Büyük âmin bitince başka bir müezzin karara gitmek üzere devralır ve kısa âminlerle koroya teslim eder. Koro da “Vel hamdü lillahi Rabbilâlemin” diyerek namazı tamamlar.