EVLİLİK DEDİĞİN!

Sokağın başından yürümeye başladığım insan, benimle bir iki sokak geldi. Adımlar hızlandıkça ve yürümek zorlaştıkça yürümekten vazgeçecekmiş gibi sızlanmaya başladı. Neyse olur- olmaz derken bir iki sokak daha yürüdük, baktı gördü ki engeller çok, mevsim çetin yarı yoldan döndü. Bana düşen bildiğim yolda tek yürümekti… 


Yürüdüm-hiç durmadım yorulsam da vazgeçmek yok düşüncesi ile devam ettim. Derken bir-iki sokak sonra tekrar karşıma çıktı. Sevinmiştim!  Çünkü yine omuz omuza beraber aynı yolda yürüyor idik, daha önce bırakıp gittiğini unutup… Her zaman ki gibi yol uzun ve engeller çetin olunca tekrardan geri manevra ile geri döndü.  Yine tektim ve yine yürümekten vazgeçmemiştim…


Ben bu hikâyeyi nereden tanıyorum ya da kim öğretmişti ki bana bunu?

 

İşte günümüz evlilikleri maalesef ki bu şekilde. Oysa evlilik; iki insanın evlilik cüzdanı alması, çoluğa- çocuğa karışıp ömrünün son bulması değildir. Bir erkek için kadın; 

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN!