Vali Fuat Atik’in “18 Mart Şehitleri Anma Günü Ve Çanakkale Deniz Zaferi” Mesajı

Vali Fuat Atik; “Bugün, dünya tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanının yazıldığı, Türk milletinin yokluğa, tükenmişliğe, üzerinde oynanan her türlü oyuna rağmen en seçkin, en yetişmiş, en verimli nesillerini feda etme pahasına birlik, beraberlik, iman ve inançla küllerinden doğduğu gündür.

Bugün, 1915’te esaret zincirini Türk milletine dolamak için Çanakkale’ye gelenlerin, askerlerimizin kanıyla örülmüş bir duvarla karşılaştıkları andır. Bu duvarın her tuğlasında büyük kahramanlarımızın adı vardır: Mustafa Kemaller, Yüzbaşı Hakkılar, Seyit Onbaşılar, Niğdeli Aliler ve nice kefensiz yatanlar… Çanakkale, işte bu kahramanların sağlam ruhunun, birlik ve beraberliğinin, millet olma bilincinin en net tezahürüdür.

Hayallerini, umutlarını kalbine gömerek Çanakkale ruhunun neleri değiştirilebileceğini bizlere gösteren aziz şehitlerimiz, Sultan Alparslan komutasında, Malazgirt Ovası’nda Anadolu topraklarını bizlere yurt etme uğruna son nefesini veren yiğitler, ecdadın araladığı kapıyı Miryakefalon’da sonuna kadar açarak bu toprakları bizlere vatan yapan toprağa düşmüş cengâverler, Kosova’da gaza aşkının ateşiyle at koştururken o toprakları kendine ebedi yurt edinen bahadırlar,  İstanbul’un aşılmaz surlarını yerle yeksan ederek çağ kapatıp çağ açan şehit civanmertler,  Akdeniz’de kesilen sakalın bedelini,  Kıbrıs’ta alınan kol ile ödetirken soğuk suları kendine ebedi istirahat gah edenler,

600 yıllık çınarı, hasta adam sanarak hücum edenlerin karşısına adeta bir kale gibi dikilip vatan toprağının mayası olan cesur savaşçılar,“Sana aguşunu açmış duruyor peygamber!” sözüyle övgülerin, müjdelerin en güzeline layık görülüp Peygamber Efendimizin yanına koşarak giden kahramanlar, “Ya istiklal ya ölüm!” emriyle cennet bahçesine girercesine şehit olanlar, Maraş’ı kahraman, Antep’i gazi, Urfa’yı şanlı yapanlar,Sakarya’yı şahlandırıp bütün sath-ı müdafaa yolunda vatan toprağını canı pahasına savunurken şahadet şerbetini içenler,

Aziz vatanımızın bir karış toprağını dahi alamayacağını anlayamayan gafilleri, İzmir’de denize dökerken kendini feda edip gönüllere gömülenler,aziz milletimizin birliğine kasteden terör odakları ile mücadele ederken seve seve can verenler,15 Temmuz gecesi cumhuriyet ve demokrasimize sahip çıkmak için göğsünü mermilere siper eden, bedenini tanklara yol eden cesur yürekler bu toprakların bedelini ödeyerek bizlere vatan kıldınız. Karşılığını ne yapsak ödeyemeyeceğimiz asil kanlarınızla, bayrağımıza renk olup onu göklerin, gönüllerin hâkimi yaptınız. Sizler vatan, millet, bayrak ve mukaddesatımız uğruna canınızı feda ederek yüce dinimizce bir insanın yükselebileceği en yüksek mertebe olan şehadet makamına ulaştınız. Gözünüz arkada kalmasın, âli makamlarınızda rahat uyuyunuz!

Bizler, sizlerin kanlarıyla sulanan bu kutsal emaneti, Ulu Önder Atatürk’ün izinde daha güçlü, daha modern, daha müreffeh bir hale getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edip “Asım’ın Nesline” emanet edeceğiz. Aziz hatıralarınız önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor, geride bırakıp bizlere emanet ettiğiniz aileleriniz ve yakınlarınıza daima sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıl dönümünü kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz hain darbe girişiminde ve sınır ötesi operasyonlarda şehit düşen kahramanlarımızı rahmet ve minnetle yâd ediyorum.”