Ayasofya cami olsun

Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfının çağrısı üzerine Denizli temsilciliğinin de aralarında yer aldığı grup meydanda toplandı. Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi talebiyle “Fetih Namazı” etkinliği gerçekleştirdi. Meydanda topluca sabah namazı kılındı ve dua edildi.   Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) tarafından İstanbul’un fethinin 564. yıldönümü dolayısıyla Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi için Ayasofya Meydanı’nda “Fetih Namazı” etkinliği yapıldı. İstanbul’un fethinin 564. yıldönümünde Ayasofya Müzesi’nin cami olarak ibadete açılması için Ayasofya Meydanı’nda gerçekleştirilen etkinliğe AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, Suriyeli Alimler Birliği Başkanı Şeyh Usame Er Rifai, Filistin’den Mescid-i Aksa İmamı Muhammed Ali El Abbasi ile İstanbul ve çevre illerden otobüslerle gelen davetliler katıldı.   Namaz öncesi Kur’an-ı Kerim tilaveti Polisin güvenlik önlemi aldığı etkinlik alanında namaz öncesi Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Daha sonra Grup Sezgiler tarafından bazı ezgiler seslendirildi. Gece yarısından itibaren meydanda toplanan grup, sabah namazı vaktinin girmesini bekledi. Vaktin girmesiyle Mescid-i Aksa İmamı Muhammed Ali El Abbasi cemaate sabah namazı kıldırdı, Şeyh Usame Er Rifai de dua ettirdi.   “Ayasofya, Sultan Fatih’in bir vakfiyesidir”   Namaz öncesi cemaate seslenen AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, “Yıllardır Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasıyla ilgili büyük bir mücadele verdiklerini söyledi. Turhan, şöyle konuştu: “Bu mücadele sadece İstanbul’daki kardeşlerimizin bir mücadelesi değildir. Van’dan, Hakkari’den, Tunceli’den, Ardahan’dan, Diyarbakır’dan, Gaziantep’ten, Adana’dan, Türkiye’nin 81 ilinden kardeşlerimiz buraları doldurmak için geldiler. Bizim, Ayasofya Camii’nin minarelerinden ezanların okunmasıyla alakalı talebimiz, ‘buradaki, çevredeki camiler doldu taştı, namaz kılacak yer yok, o açıdan Ayasofya’nın minarelerinden ezanlar okunsun, içinde namaz kılalım’ mücadelesi değildir. Bizim için Ayasofya, Sultan Fatih’in bir vakfiyesidir, hak ve batılın mücadelesinde, hakkın yanında yer almanın gayreti içinde olmaktır. Yoksa Ayasofya Camii’nin minarelerinden Allahuekber nidaları okunmazsa Ayasofya bizim için taştan topraktan ibarettir.”