Gelen Gideni Aratmasın!

GÜNDEM 29.12.2017 - 12:34, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Gelen Gideni Aratmasın!

Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Melek Sözkesen, yaptığı açıklama ile 2017 yılını değerlendirdi. 2017 yılında derin yaralar açan, olaylar ve terör eylemlerinin yaşandığını belirten Sözkesen, “Gelen gideni aratmasın” dedi.   2017 yılına Reina saldırısıyla başladıklarını belirten Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Melek Sözkesen, “Reina Katliamındaki kayıplarımızla ilk adımı attığımız 2017 de, ülkemizi derinden yaralayan onlarca kayıp yaşadık. İzmir Adliyesi önündeki terör eyleminde, Tunceli de düşen Emniyet Genel Md helikopterinde, Şırnak ta düşen askeri helikopterde pek çok hazin kayıplar yaşadık” dedi.    Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Melek Sözkesen açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Terörü lanetlemekle geçti bir yıl... Ama başka önemli gündemlerimiz de oldu; 21 Ocak 2017 de AKP‘nin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´n da değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi, TBMM de oylanarak kabul edildi. Ardından her türlü mecrada tartışılan yasa halkoyuna sunuldu ve neredeyse birbirine yakın oylar sonucu “Evet” oyları fazlalığı nedeni ile referandumda anayasa değişikliği geçti. Artık Türkiye’ de yepyeni bir idare sistemi başlıyor. Cumhuriyetin kuruluş ilklerinden taviz vermeksizin uygulanmasını beklediğimiz yeni sistemin ülkemize hayırlar getirmesini diliyoruz. Anayasa değişikliği ile ilgili ülke gündeminin, sadece ülke içinde değil dünyada da üzücü yansımaları oldu. Dünyada ülkemiz aleyhine itibar zedeleyici gelişmelere tanık olduk. Mart ayında, Hollanda, Dışişleri Bakanımızın uçuş iznini iptal etti. Şoku atlatamadan Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanımızın da Türkiye´nin Rotterdam Konsolosluğu´na girişine izin verilmedi. Nisan ayında da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye´yi siyasi denetim altına almaya karar verdi . Böylece ülkemiz 13 yıl aradan sonra tekrar siyasi denetim altına alındı.     Ekim ayında da Türkiye-Amerika ilişkilerinin yeni yansıması olarak ABD, Türk Vatandaşlarının vize başvurularını askıya aldı. Bu karar ve uygulamaları, Türk Devletine ve O´nu temsil edenlere ve de Türk Halkına karşı haksız ve yakışıksız buluyor, bu talihsizlikleri bir daha yaşamak istemiyoruz. Türkiye, gazetecilerin mesleki olarak nefes darlığı çektiği bir ülke görünümünü 2017 de de hiç bozmadı! Onlarca gazetecinin tutukluluğu bugün dahi halen devam etmekte.   Halbuki bize ÖZGÜR BASIN GELENEĞİ’ni başlatmak yakışmaz mıydı?   CHP, belki de dünyada nadir rastlanan ölçekte bir ADALET YÜRÜYÜŞÜ başlattı. Yürüyüş aralıksız 25 gün sürdü ve yüz binlerce kişi yürüdü. Yürüyüşün olaysız yaşanması, hem partililerin hem ana muhalefet genel başkanının, hem iktidar partisinin, hem ilgili bakanlıkların, hem polis teşkilatının ve de sağduyulu halkımızın başarısıdır. Ne var ki talep edilen ADALET geldi mi ? Ne yazık ki FETÖ yuvalanmasıyla hırpalanan adalet teşkilatı hızla temizlenmekle birlikte, yargının dosya sonuçlandırma bakımından hızlanması sağlanamadı.     Bir an evvel uluslararası normlara haiz adalet anlayışı ve uygulamasının gelmesini bekliyoruz. 2017 sürprizler yılı oldu. Ülkemizin kabusu, bir türlü şaibeden arındırılamayan TEOG kaldırıldı. Bu devrim gibi kararın sonrasındaki sistemi bilen anlayan var mı ? Biz anlayamadık. Üniversite sınavında da değişiklik yapıldı. Zaten öğrendik ki meğer yıllardır KPSS ve üniversite sınavlarında FETÖCÜ damgası varmış.     Artık anladık : "BU COĞRAFYADA SINAV KADERDİR".   Eylül ayında, 2018-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program diye bir program açıklandı, bir de baktı ki MTV, Kurumlar Vergisi, İntikal Vergisi gibi onlarca vergiye zam yapılmış. Bunlardan MTV rekoru kırdı , 40 zamma uğradı. Ekonomik olarak büyüdüğü belirtilen Türkiye´ nin büyüme kriterlerini bir bilenden ayrıca dinlemek gerek. Türkiye de büyüme, yönetenlerin bahsettiği gibi "iyi" olabilir ancak bir de reel tablolarımız var; iş insanları yatırım için önünü göremiyor, ülkede siyasi ve ekonomik geleceği okuyamıyor, işsizlik sorunu devam ediyor, kurlar belirsizliğini sürdürüyor, bu şartlar altında üretim de, tüketim de sorunlu. Toplumun tüm katmanlarında geleceğe dair bir güvensizlik hakim. Ekonomide bir türlü çözüm üretemediğimiz, ülkemize özgü yapısal sorunlarımız 2017 yılında da artarak devam etti. Sevindirici büyüme rakamları ile beraber artan Cari açık, enflasyon, İşsizlik, can sıkmaya devam ederken; son dönemlerde ortaya çıkan bütçe açığı ve yükselen dış borç stoku diğer yıllara oranla artış gösterdi. Türk Lirası, yabancı paralar karşısında değer kaybetmeye devam etti. Petrol fiyatlarının artması ve FED´in faiz artırma politikası ekonomide sıkıntıları artıran ve cari açığa olumsuz etki eden unsurlar arasında yer aldı. Bunun yanı sıra 2017 sonlarına doğru Avrupa pazarından gelen olumlu sinyallerin ihracatımızı artırmasını ve turizm sektörünü canlandırmasını umut ediyoruz. Ekonomik ve politik riskler taşıyan olumsuz senaryoların azalmayacağı yeni bir yıla giriyoruz. Beklentimiz ülkemizin doğrudan yatırım yapılabilir ülke seviyesine tekrar yükselmesi için gerekli olan ekonomik ve siyasi politikaların üretilmesidir. Can kayıplarından bahsederken öldürülen ve şiddet gören onlarca kadından söz etmiyoruz bile. Kadına karşı şiddette 2017’de de sınıfta kaldık” dedi.      

Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Melek Sözkesen, yaptığı açıklama ile 2017 yılını değerlendirdi. 2017 yılında derin yaralar açan, olaylar ve terör eylemlerinin yaşandığını belirten Sözkesen, “Gelen gideni aratmasın” dedi.

 

2017 yılına Reina saldırısıyla başladıklarını belirten Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Melek Sözkesen, “Reina Katliamındaki kayıplarımızla ilk adımı attığımız 2017 de, ülkemizi derinden yaralayan onlarca kayıp yaşadık. İzmir Adliyesi önündeki terör eyleminde, Tunceli de düşen Emniyet Genel Md helikopterinde, Şırnak ta düşen askeri helikopterde pek çok hazin kayıplar yaşadık” dedi. 


 
Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Melek Sözkesen açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Terörü lanetlemekle geçti bir yıl... Ama başka önemli gündemlerimiz de oldu; 21 Ocak 2017 de AKP‘nin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası´n da değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi, TBMM de oylanarak kabul edildi. Ardından her türlü mecrada tartışılan yasa halkoyuna sunuldu ve neredeyse birbirine yakın oylar sonucu “Evet” oyları fazlalığı nedeni ile referandumda anayasa değişikliği geçti. Artık Türkiye’ de yepyeni bir idare sistemi başlıyor. Cumhuriyetin kuruluş ilklerinden taviz vermeksizin uygulanmasını beklediğimiz yeni sistemin ülkemize hayırlar getirmesini diliyoruz. Anayasa değişikliği ile ilgili ülke gündeminin, sadece ülke içinde değil dünyada da üzücü yansımaları oldu. Dünyada ülkemiz aleyhine itibar zedeleyici gelişmelere tanık olduk. Mart ayında, Hollanda, Dışişleri Bakanımızın uçuş iznini iptal etti. Şoku atlatamadan Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanımızın da Türkiye´nin Rotterdam Konsolosluğu´na girişine izin verilmedi. Nisan ayında da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye´yi siyasi denetim altına almaya karar verdi . Böylece ülkemiz 13 yıl aradan sonra tekrar siyasi denetim altına alındı.  


 
Ekim ayında da Türkiye-Amerika ilişkilerinin yeni yansıması olarak ABD, Türk Vatandaşlarının vize başvurularını askıya aldı. Bu karar ve uygulamaları, Türk Devletine ve O´nu temsil edenlere ve de Türk Halkına karşı haksız ve yakışıksız buluyor, bu talihsizlikleri bir daha yaşamak istemiyoruz. Türkiye, gazetecilerin mesleki olarak nefes darlığı çektiği bir ülke görünümünü 2017 de de hiç bozmadı! Onlarca gazetecinin tutukluluğu bugün dahi halen devam etmekte.

 

Halbuki bize ÖZGÜR BASIN GELENEĞİ’ni başlatmak yakışmaz mıydı?

 

CHP, belki de dünyada nadir rastlanan ölçekte bir ADALET YÜRÜYÜŞÜ başlattı. Yürüyüş aralıksız 25 gün sürdü ve yüz binlerce kişi yürüdü. Yürüyüşün olaysız yaşanması, hem partililerin hem ana muhalefet genel başkanının, hem iktidar partisinin, hem ilgili bakanlıkların, hem polis teşkilatının ve de sağduyulu halkımızın başarısıdır. Ne var ki talep edilen ADALET geldi mi ? Ne yazık ki FETÖ yuvalanmasıyla hırpalanan adalet teşkilatı hızla temizlenmekle birlikte, yargının dosya sonuçlandırma bakımından hızlanması sağlanamadı.  


 
Bir an evvel uluslararası normlara haiz adalet anlayışı ve uygulamasının gelmesini bekliyoruz. 2017 sürprizler yılı oldu. Ülkemizin kabusu, bir türlü şaibeden arındırılamayan TEOG kaldırıldı. Bu devrim gibi kararın sonrasındaki sistemi bilen anlayan var mı ? Biz anlayamadık. Üniversite sınavında da değişiklik yapıldı. Zaten öğrendik ki meğer yıllardır KPSS ve üniversite sınavlarında FETÖCÜ damgası varmış.  


 
Artık anladık : "BU COĞRAFYADA SINAV KADERDİR".  


Eylül ayında, 2018-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program diye bir program açıklandı, bir de baktı ki MTV, Kurumlar Vergisi, İntikal Vergisi gibi onlarca vergiye zam yapılmış. Bunlardan MTV rekoru kırdı , 40 zamma uğradı. Ekonomik olarak büyüdüğü belirtilen Türkiye´ nin büyüme kriterlerini bir bilenden ayrıca dinlemek gerek. Türkiye de büyüme, yönetenlerin bahsettiği gibi "iyi" olabilir ancak bir de reel tablolarımız var; iş insanları yatırım için önünü göremiyor, ülkede siyasi ve ekonomik geleceği okuyamıyor, işsizlik sorunu devam ediyor, kurlar belirsizliğini sürdürüyor, bu şartlar altında üretim de, tüketim de sorunlu. Toplumun tüm katmanlarında geleceğe dair bir güvensizlik hakim. Ekonomide bir türlü çözüm üretemediğimiz, ülkemize özgü yapısal sorunlarımız 2017 yılında da artarak devam etti. Sevindirici büyüme rakamları ile beraber artan Cari açık, enflasyon, İşsizlik, can sıkmaya devam ederken; son dönemlerde ortaya çıkan bütçe açığı ve yükselen dış borç stoku diğer yıllara oranla artış gösterdi. Türk Lirası, yabancı paralar karşısında değer kaybetmeye devam etti. Petrol fiyatlarının artması ve FED´in faiz artırma politikası ekonomide sıkıntıları artıran ve cari açığa olumsuz etki eden unsurlar arasında yer aldı. Bunun yanı sıra 2017 sonlarına doğru Avrupa pazarından gelen olumlu sinyallerin ihracatımızı artırmasını ve turizm sektörünü canlandırmasını umut ediyoruz. Ekonomik ve politik riskler taşıyan olumsuz senaryoların azalmayacağı yeni bir yıla giriyoruz. Beklentimiz ülkemizin doğrudan yatırım yapılabilir ülke seviyesine tekrar yükselmesi için gerekli olan ekonomik ve siyasi politikaların üretilmesidir. Can kayıplarından bahsederken öldürülen ve şiddet gören onlarca kadından söz etmiyoruz bile. Kadına karşı şiddette 2017’de de sınıfta kaldık” dedi.

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.