Kazım Arslan;

SİYASET 17.02.2017 - 15:02, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:50
 

Kazım Arslan;

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan'nın yaptığı yazılı açıklamada, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlardan dolayı kamu görevlilerine aba altından sopa gösterdi. Arslan, "Devletin kurumları daimidir, İktidarlar gelip geçicidir. Bu tür davranış içinde olan kamu görevlileri, bugünkü İktidara fazla güvenmesinler ve dayanmasınlar. Bugünler geçecektir, keser dönecek sap dönecek, bir gün hesap mutlaka dönecektir. Hesaplarını ona göre yapıp ona göre davransınlar " dedi.

Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Beyağaç Kaymakamının Evet diyeceğini söylemesi, Pamukkale Üniversitesi Rektörünün Evet açıklaması, Pamukkale’de ilçe milli eğitim şube müdürünün  sosyal medya paylaşımına tepki gösterdi.   Arslan; "Son zamanlarda iktidara yaranmak, makamlarını korumak veya yükselmek için, makamlarını kullanarak bazı kamu görevlilerinin  "Evet" diyerek zarf attıklarını, iktidara göz kırptıklarını görüyorum, hayretle ve ibretle izliyorum. Devletin Valisi,Kaymakamı,Müdürleri ve birçok kamu personeli böyle bir yaklaşım içinde davranmaya başladı. Bunları yapan kamu görevlilerine şunu söylemek isterim:   "Devletin kurumları daimidir, İktidarlar gelip geçicidir. Bu tür davranış içinde olan kamu görevlileri, bugünkü İktidara fazla güvenmesinler ve dayanmasınlar. Bugünler geçecektir, keser dönecek sap dönecek, bir gün hesap mutlaka dönecektir. Hesaplarını ona göre yapıp ona göre davransınlar. "      CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan'ın açıklaması şöyle:   "REKLAM ARASI" DİYENLERE MÜDÜR DE EKLENMİŞ   Vekili çıkar da Cumhuriyete "reklam arası" derse, "Anayasımızın ilk dört maddesi değiştirilebilir" derse, torunu çıkar toprak talep ederse, İl Başkan Yardımcısı çıkar "iç savaşa hazırlanın" derse, Denizli'de şube müdürü de Laik Cumhuriyet’e saldırır.   Bu tavrı şiddetle kınıyorum. Bu değişikliğin asıl hedefi rejimle hesaplaşmaktır dediğimizde “Hayır” diyenler bu meczupça açıklamalara ne diyecekler?   Laik Cumhuriyet için hayırlı ve kararlı cevap günümüz 16 Nisan'dır. Biz, bu ülkeyi kolay kazanmadık, laik Cumhuriyeti ve bu devleti iki günde de kurmadık. Yurt toprağını, milletin kaderini hiç kimsenin hırslarına, koltuk sevdalarına, iç savaş çağrılarına ve içi boş rüyalarına da kesinlikle terk etmeyiz.   Bazı Valilerin "Evet" açıklamalarını, Beyağaç Kaymakamının, rektör vekilinin "Evet" açıklamalarını esefle karşılıyorum ve kınıyorum. Bunlar yetmiyormuş gibi, Pamukkale’de bir şube müdürünün açıkça toplumu kin ve nefret üzerinden ayrışmaya çağıran, Cumhuriyeti kurmuş atalarını hain belleyen sözleri, bir anayasa ve başkanlık uğruna milletin nasıl bir ayrışmaya getirildiğinin kanıtıdır. Devlette liyakatı terk eden, partizanlık uğruna laik Cumhuriyete laf eden kadrolar yetiştirenler 16 Nisan’da hesap vereceklerdir.   ŞUBE MÜDÜRÜ KOLTUK UĞRUNA DEDESİNİ DÜŞMAN BELLEMİŞTİR   Belli ki bu şube müdürü anayasada "Hayır" çıkarsa koltuğunu kaybedeceğini düşünmüş, aklına ne gelirse sosyal medyadan dökülmüş. Belli ki bu şube müdürü Cumhuriyet düşmanlığını anayasa değişikliği paketi içine akıtmış ve kadro-koltuk uğruna Ankara’ya bir selam göndermiştir. Bu anayasa paketinin bir maddesi, bu müdürü belli ki telaşlandırmış. Cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi ve her türlü üst düzey yöneticiyi tek başına atama yetkisini alacak olması, Pamukkale’de bu şube müdürünü telaşa sokmuş olacak veya iştahını kabartmış olacak ki, Cumhuriyet kuran dedesini, Atasını dahi düşman bellemiş, koltuğuna sımsıkı sarılırken adresi Cumhuriyette değil Osmanlı’da bulmuştur. İşte, devlette partizanlığın geleceği tehlikenin ilk sinyali budur.   İÇ SAVAŞ ÇAĞRISININ DEVAMIDIR   Aklını koltuk hırsına kiraya veren, Cumhuriyet sayesinde eriştiği makamın hakkını veremeyen, referandumda Hayır diyecek komşusuna dahi düşman kesilebilen bu düşünce, toplumsal barışa ve huzura zarar verecektir.Bu düşünce bir AKP İl Başkan Yardımcısının iç savaş çağrısının usul usul devamcısıdır. Biz, kim ne derse desin, Cumhuriyet ilkelerini, laikliğin o anlamlı kazanımlarını asla bu gibi düşüncelere terk etmeyeceğiz.   Fikrine değil, "masaya vuracağı yumruğa" bakan, memurken siyaset için sahaya inmeye kalkan, "düşman oklarına" göre yön tayini yapan bu yönetici hakkında cesur amirleri ve savcıları göreve çağırıyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum. Hiçbir kamu görevlisi makamını kullanarak siyasi görüşünü medyada açıklayamaz, görevini suistimal edemez. Edenlerden günü geldiğinde hesabı sorulur.
CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan'nın yaptığı yazılı açıklamada, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlardan dolayı kamu görevlilerine aba altından sopa gösterdi. Arslan, "Devletin kurumları daimidir, İktidarlar gelip geçicidir. Bu tür davranış içinde olan kamu görevlileri, bugünkü İktidara fazla güvenmesinler ve dayanmasınlar. Bugünler geçecektir, keser dönecek sap dönecek, bir gün hesap mutlaka dönecektir. Hesaplarını ona göre yapıp ona göre davransınlar " dedi.

Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Beyağaç Kaymakamının Evet diyeceğini söylemesi, Pamukkale Üniversitesi Rektörünün Evet açıklaması, Pamukkale’de ilçe milli eğitim şube müdürünün  sosyal medya paylaşımına tepki gösterdi.

 

Arslan; "Son zamanlarda iktidara yaranmak, makamlarını korumak veya yükselmek için, makamlarını kullanarak bazı kamu görevlilerinin  "Evet" diyerek zarf attıklarını, iktidara göz kırptıklarını görüyorum, hayretle ve ibretle izliyorum. Devletin Valisi,Kaymakamı,Müdürleri ve birçok kamu personeli böyle bir yaklaşım içinde davranmaya başladı. Bunları yapan kamu görevlilerine şunu söylemek isterim:

 

"Devletin kurumları daimidir, İktidarlar gelip geçicidir. Bu tür davranış içinde olan kamu görevlileri, bugünkü İktidara fazla güvenmesinler ve dayanmasınlar. Bugünler geçecektir, keser dönecek sap dönecek, bir gün hesap mutlaka dönecektir. Hesaplarını ona göre yapıp ona göre davransınlar. "

 

 

 CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan'ın açıklaması şöyle:

 

"REKLAM ARASI" DİYENLERE MÜDÜR DE EKLENMİŞ

 

Vekili çıkar da Cumhuriyete "reklam arası" derse, "Anayasımızın ilk dört maddesi değiştirilebilir" derse, torunu çıkar toprak talep ederse, İl Başkan Yardımcısı çıkar "iç savaşa hazırlanın" derse, Denizli'de şube müdürü de Laik Cumhuriyet’e saldırır.

 

Bu tavrı şiddetle kınıyorum. Bu değişikliğin asıl hedefi rejimle hesaplaşmaktır dediğimizde “Hayır” diyenler bu meczupça açıklamalara ne diyecekler?

 

Laik Cumhuriyet için hayırlı ve kararlı cevap günümüz 16 Nisan'dır. Biz, bu ülkeyi kolay kazanmadık, laik Cumhuriyeti ve bu devleti iki günde de kurmadık. Yurt toprağını, milletin kaderini hiç kimsenin hırslarına, koltuk sevdalarına, iç savaş çağrılarına ve içi boş rüyalarına da kesinlikle terk etmeyiz.

 

Bazı Valilerin "Evet" açıklamalarını, Beyağaç Kaymakamının, rektör vekilinin "Evet" açıklamalarını esefle karşılıyorum ve kınıyorum. Bunlar yetmiyormuş gibi, Pamukkale’de bir şube müdürünün açıkça toplumu kin ve nefret üzerinden ayrışmaya çağıran, Cumhuriyeti kurmuş atalarını hain belleyen sözleri, bir anayasa ve başkanlık uğruna milletin nasıl bir ayrışmaya getirildiğinin kanıtıdır. Devlette liyakatı terk eden, partizanlık uğruna laik Cumhuriyete laf eden kadrolar yetiştirenler 16 Nisan’da hesap vereceklerdir.

 

ŞUBE MÜDÜRÜ KOLTUK UĞRUNA DEDESİNİ DÜŞMAN BELLEMİŞTİR

 

Belli ki bu şube müdürü anayasada "Hayır" çıkarsa koltuğunu kaybedeceğini düşünmüş, aklına ne gelirse sosyal medyadan dökülmüş. Belli ki bu şube müdürü Cumhuriyet düşmanlığını anayasa değişikliği paketi içine akıtmış ve kadro-koltuk uğruna Ankara’ya bir selam göndermiştir. Bu anayasa paketinin bir maddesi, bu müdürü belli ki telaşlandırmış. Cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisi ve her türlü üst düzey yöneticiyi tek başına atama yetkisini alacak olması, Pamukkale’de bu şube müdürünü telaşa sokmuş olacak veya iştahını kabartmış olacak ki, Cumhuriyet kuran dedesini, Atasını dahi düşman bellemiş, koltuğuna sımsıkı sarılırken adresi Cumhuriyette değil Osmanlı’da bulmuştur. İşte, devlette partizanlığın geleceği tehlikenin ilk sinyali budur.

 

İÇ SAVAŞ ÇAĞRISININ DEVAMIDIR

 

Aklını koltuk hırsına kiraya veren, Cumhuriyet sayesinde eriştiği makamın hakkını veremeyen, referandumda Hayır diyecek komşusuna dahi düşman kesilebilen bu düşünce, toplumsal barışa ve huzura zarar verecektir.Bu düşünce bir AKP İl Başkan Yardımcısının iç savaş çağrısının usul usul devamcısıdır. Biz, kim ne derse desin, Cumhuriyet ilkelerini, laikliğin o anlamlı kazanımlarını asla bu gibi düşüncelere terk etmeyeceğiz.

 

Fikrine değil, "masaya vuracağı yumruğa" bakan, memurken siyaset için sahaya inmeye kalkan, "düşman oklarına" göre yön tayini yapan bu yönetici hakkında cesur amirleri ve savcıları göreve çağırıyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum. Hiçbir kamu görevlisi makamını kullanarak siyasi görüşünü medyada açıklayamaz, görevini suistimal edemez. Edenlerden günü geldiğinde hesabı sorulur.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.