BEKİR ÖZCAN
Köşe Yazarı
BEKİR ÖZCAN
 

Gençlik Gelip Geçen Bir Dönem Değil, Geleceği Şekillendiren Bir Dönemdir

Gençlik konusu hemen hemen her sosyal disiplinde son derece önemli bir konudur. Gençlik, toplumun geleceği ve ilerlemesi için hayati derecede olduğundan dolayı, İslam gençlerin sağlıklı ve doğru şekilde yetiştirilmesine büyük önem verir.   İslam dininde gençlik, sadece biyolojik erken bir yaşam evresi değil, aynı zamanda devam eden uzun bir süreçtir. Bu süreç, doğumdan ölüme kadar devam eder. İslam, gençliğin kutsal bir zaman olduğunu ve gençlerin kendilerine yatırım yapmaları gerektiğini söyler. Bu yatırım gezip gününü gün etmek, kural tanımamazlık, aykırı olmak veya bencil davranmak değil, Allah'ın yolunda çalışmak, Kur'an öğrenmek, toplum yararına çalışmak ve İslam'a hizmet etmek gibi çeşitli şekillerde olabilir.   Bununla birlikte, İslam dininde gençlik dönemi aynı zamanda birçok zorluğa da sahiptir. Gençler, kötü arkadaşlar, lüks hayat dürtüsü, cinsiyetlerini kontrol etme, akran zorbalığı, dışlanma gibi pek çok sorunu aşmak zorundadır. İslam, gençlerin bu zorluklarla yüzleşmelerine ve doğru yolu izlemelerine yardımcı olacak rehber niteliğinde örnek sahabeler ve kurandan örnek gençler sunmaktadır.   Kur’ân-ı Kerîm’de “الْفِتْيَةُ”, “فَتَى” gibi ifadelerle gençliğine direkt vurgu yapılmakla beraber, özel olarak bazı isimler de geçmiştir. Kur’an’da; Hz. Yusuf gençliğini Allah yolunda harcamış, genç yaşta takva libasını giymiş, iffetini korumuş örnek bir şahsiyet olarak; Hz. İbrahim genç yaşta şirk düzenine karşı çıkan, putları kıran inancı uğruna ateşe atılan biri olarak; Hz. İsmail Allah yolunda canından olmayı kabullenmiş bir kişilik olarak; Hz. Musa Firavuna baş kaldıran, terki diyar eden, zulmü kabullenmeyen bir genç olarak aktarılmaktadır. Kur’an’da Allah’a kurban sunan Habil, zalim yönetimden kaçıp mağaraya sığınan Ashab-ı Kehf de anlatılmaktadır.   İslam peygamberi Hz.Muhammed'in (as) sahabesi olan gençler arasında henüz 15-18 yaşlarında Hazreti Ali, Zeyd bin Harise, Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Hişam, Cafer bin Ebi Talib, Abdullah bin Mesud, Zübeyr bin Avvam, Abdurrahman bin Avf, Sa'd bin Ebi Vakkas, ..vb yıldız isimler bulunmaktaydı. Hz. Nebi, genç sahabelerin eğitimine büyük önem vererek, onlara İslami değerleri öğretti ve onların lider olacaklarına inanarak çok önemli vazifeler verdi. Kendilerini dinleyen, anlayan ve değer veren peygamberin yanında ki bu genç sahabiler, İslam toplumunun oluşumunda ve devamlılığında da önemli bir rol oynadılar. İslam devletinin kurulması ve İslam'ın yayılması konusunda büyük bir fedakarlık göstererek o yaşta birer kahraman oldular.   Nebî (sav), iffetini koruyan sorumluluğunun bilincinde ve istikamet üzere olan gençleri, ilâhî azabın karşısındaki engellerden biri olarak tanıtmış “...Huşû duyan gençler, rükû eden yaşlılar, emzikli bebekler ve otlayan hayvanlar olmasaydı mutlaka başınıza azap yağardı.” buyurmuştur. (Müsned-i Ebi Ya'la, X1, 287)   En hayâtî kararlar gençlikte verilir. Çünkü gençler farklılıklara ve yeni gelişmelere ilgi duymakta yaşlılara kıyasla daha özverilidir. Son zamanlarda yapılan tespitler de bu fikri desteklemektedir. İslâm’ın ilk yıllarında ki bu gençler, hayatlarında ki en radikal kararı alarak Efendimize (as) tâbî olup İslâm uğrunda türlü cefâlara katlanıp fedakarlık gösterdiler.   Allah Resûlü, peygamberlik görevi gereği, cinsiyet ve yaş ayrımı yapmaksızın toplumun her ferdi ile yakından ilgilenmiş, bu bağlamda çocuklarla sevgi, gençlerle samimiyet dolu bir ilişki geliştirmiştir. Bir çocuğun aslında geleceğin yetişkini olduğu, bir gencin ise, vahyin en taze muhatabı olduğu düşünüldüğünde, onların ne kadar kıymetli oldukları anlaşılacaktır. Peygamberimiz çocuk ve gençlerin geleceğin sorumluluğunu yüklenebilecek nitelikte yetişmesi için hassasiyet göstermiş; merhamet ve muhabbete doymuş bir çocuk, varlığının şuuruna ermiş bir genç yetiştirmek için gayret etmiştir.   Gençler, enerjilerini, güçlerini ve yeteneklerini doğru yönde kullanarak kendilerini ve toplumlarını müspet manada dönüştürebilirler. Gençlerimizin kurdukları fikri ve ideolojik temel ne kadar sağlam ise, o denli yaşamları boyunca güçlü, sorumlu ve başarılı insanlar olacaklardır. Bu fikri temelin sağlıklı olması tüm resmi kurumlarla beraber aile fertlerinin ortak sorumluluğudur. İhmal edilen bir gençlik ile geleceği imar edemeyeceğimiz izahtan müstağnidir. Genç ve kendini genç hissedenlere selam ile...
Ekleme Tarihi: 19 Mayıs 2023 - Cuma

Gençlik Gelip Geçen Bir Dönem Değil, Geleceği Şekillendiren Bir Dönemdir

Gençlik konusu hemen hemen her sosyal disiplinde son derece önemli bir konudur. Gençlik, toplumun geleceği ve ilerlemesi için hayati derecede olduğundan dolayı, İslam gençlerin sağlıklı ve doğru şekilde yetiştirilmesine büyük önem verir.

  İslam dininde gençlik, sadece biyolojik erken bir yaşam evresi değil, aynı zamanda devam eden uzun bir süreçtir. Bu süreç, doğumdan ölüme kadar devam eder. İslam, gençliğin kutsal bir zaman olduğunu ve gençlerin kendilerine yatırım yapmaları gerektiğini söyler. Bu yatırım gezip gününü gün etmek, kural tanımamazlık, aykırı olmak veya bencil davranmak değil, Allah'ın yolunda çalışmak, Kur'an öğrenmek, toplum yararına çalışmak ve İslam'a hizmet etmek gibi çeşitli şekillerde olabilir.

  Bununla birlikte, İslam dininde gençlik dönemi aynı zamanda birçok zorluğa da sahiptir. Gençler, kötü arkadaşlar, lüks hayat dürtüsü, cinsiyetlerini kontrol etme, akran zorbalığı, dışlanma gibi pek çok sorunu aşmak zorundadır. İslam, gençlerin bu zorluklarla yüzleşmelerine ve doğru yolu izlemelerine yardımcı olacak rehber niteliğinde örnek sahabeler ve kurandan örnek gençler sunmaktadır.

  Kur’ân-ı Kerîm’de “الْفِتْيَةُ”, “فَتَى” gibi ifadelerle gençliğine direkt vurgu yapılmakla beraber, özel olarak bazı isimler de geçmiştir. Kur’an’da; Hz. Yusuf gençliğini Allah yolunda harcamış, genç yaşta takva libasını giymiş, iffetini korumuş örnek bir şahsiyet olarak; Hz. İbrahim genç yaşta şirk düzenine karşı çıkan, putları kıran inancı uğruna ateşe atılan biri olarak; Hz. İsmail Allah yolunda canından olmayı kabullenmiş bir kişilik olarak; Hz. Musa Firavuna baş kaldıran, terki diyar eden, zulmü kabullenmeyen bir genç olarak aktarılmaktadır. Kur’an’da Allah’a kurban sunan Habil, zalim yönetimden kaçıp mağaraya sığınan Ashab-ı Kehf de anlatılmaktadır.

  İslam peygamberi Hz.Muhammed'in (as) sahabesi olan gençler arasında henüz 15-18 yaşlarında Hazreti Ali, Zeyd bin Harise, Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Hişam, Cafer bin Ebi Talib, Abdullah bin Mesud, Zübeyr bin Avvam, Abdurrahman bin Avf, Sa'd bin Ebi Vakkas, ..vb yıldız isimler bulunmaktaydı. Hz. Nebi, genç sahabelerin eğitimine büyük önem vererek, onlara İslami değerleri öğretti ve onların lider olacaklarına inanarak çok önemli vazifeler verdi. Kendilerini dinleyen, anlayan ve değer veren peygamberin yanında ki bu genç sahabiler, İslam toplumunun oluşumunda ve devamlılığında da önemli bir rol oynadılar. İslam devletinin kurulması ve İslam'ın yayılması konusunda büyük bir fedakarlık göstererek o yaşta birer kahraman oldular.

  Nebî (sav), iffetini koruyan sorumluluğunun bilincinde ve istikamet üzere olan gençleri, ilâhî azabın karşısındaki engellerden biri olarak tanıtmış “...Huşû duyan gençler, rükû eden yaşlılar, emzikli bebekler ve otlayan hayvanlar olmasaydı mutlaka başınıza azap yağardı.” buyurmuştur. (Müsned-i Ebi Ya'la, X1, 287)

  En hayâtî kararlar gençlikte verilir. Çünkü gençler farklılıklara ve yeni gelişmelere ilgi duymakta yaşlılara kıyasla daha özverilidir. Son zamanlarda yapılan tespitler de bu fikri desteklemektedir. İslâm’ın ilk yıllarında ki bu gençler, hayatlarında ki en radikal kararı alarak Efendimize (as) tâbî olup İslâm uğrunda türlü cefâlara katlanıp fedakarlık gösterdiler.

  Allah Resûlü, peygamberlik görevi gereği, cinsiyet ve yaş ayrımı yapmaksızın toplumun her ferdi ile yakından ilgilenmiş, bu bağlamda çocuklarla sevgi, gençlerle samimiyet dolu bir ilişki geliştirmiştir. Bir çocuğun aslında geleceğin yetişkini olduğu, bir gencin ise, vahyin en taze muhatabı olduğu düşünüldüğünde, onların ne kadar kıymetli oldukları anlaşılacaktır. Peygamberimiz çocuk ve gençlerin geleceğin sorumluluğunu yüklenebilecek nitelikte yetişmesi için hassasiyet göstermiş; merhamet ve muhabbete doymuş bir çocuk, varlığının şuuruna ermiş bir genç yetiştirmek için gayret etmiştir.

  Gençler, enerjilerini, güçlerini ve yeteneklerini doğru yönde kullanarak kendilerini ve toplumlarını müspet manada dönüştürebilirler. Gençlerimizin kurdukları fikri ve ideolojik temel ne kadar sağlam ise, o denli yaşamları boyunca güçlü, sorumlu ve başarılı insanlar olacaklardır. Bu fikri temelin sağlıklı olması tüm resmi kurumlarla beraber aile fertlerinin ortak sorumluluğudur. İhmal edilen bir gençlik ile geleceği imar edemeyeceğimiz izahtan müstağnidir.

Genç ve kendini genç hissedenlere selam ile...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Allah'ın bir kulu
(19.05.2023 19:13 - #204)
ماشاء الله بارك الله
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.