BEKİR ÖZCAN
Köşe Yazarı
BEKİR ÖZCAN
 

Kadrini Kuran’dan Alan Ömre Bedel Bir Gece

“Kadir” kelimesi “şeref, hüküm ve güç” gibi manalara gelmektedir. Bazı müfessirlere göre ise “takdir” anlamına gelmektedir ki, bu gece Allah Azze ve Celle’nin takdirini uygulamak için meleklere emir verdiği gecedir, demektedirler. Sonuç olarak anlıyoruz ki Kadir gecesi şerefi ve kıymeti çok üstün olan bir gecedir ve bunun sebebi de Kur’an’ın bu gecede nazil olmaya başlamasıdır. Ramazan’ın Son On Günü Müminler için en güzel örnek olan Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazan ayını, özellikle de Kadir gecesini de içinde barındıran son on gününü en üst düzeyde ihya çabası içerisindeydi. Bu bağlamda Hz. Aişe (r.a.), “Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazanın son on gününde, başka hiçbir zaman yapmadığı kadar (taat ve ibadet konusunda) gayret ederdi.” (İbn Mace, Sıyam, 57.) buyurmaktadır. Aynı şekilde Hz. Peygamber’in (s.a.s.), ramazan ayının son on gününe girildiğinde dünyevî işlerden uzaklaşıp itikâfa çekildiği, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği ve ailesini de bu konuda teşvik ettiği belirtilmektedir. (Buhârî, “Fazl-u leyleti-l-Kadr”, 5) Dolayısıyla Hz. Peygamber’in özellikle itikâf için ramazanın son on gününü tercih etmesi hem Kadir gecesini yakalamak hem de ramazanın feyzinden azami ölçüde istifade etmek içindir. Kadir Gecesinin Önemi ve Fazileti Zaman ve mekânlar, kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli hadiselerle bir anlam ifade eder ve değer kazanırlar. Kadir gecesi hayırla dolu hadiselerin meydana geldiği bir gece olduğu için, Yüce Allah ona müstesna bir şeref vermiştir. Allah’ü Teala “O Ramazan ayı ki onda Kur’an indirilmiştir” (Bakara 185) buyurarak Kur’an’ın nazil olduğu zamanın Ramazan ayı olduğunu açıkça belirtmiştir. Sonraki ayetlerde de “Biz onu mübarek bir gecede indirdik" (Duhan, 3) diyerek hangi gecede inmiş olduğunu bildirmiştir. Bu gece bin aya bedel bir gecedir. Bin ayı düşünecek olursak 83 yıl 4 aya tekabül etmektedir. Bu süre Ümmet-i Muhammed’ den bir kimsenin yaşayabileceği en uzun sürelerdendir. Müfessirlerimizden bazıları bu sayının kesretten-çokluktan kinaye olduğunu söylemişlerdir. Bu durumda dahi bu gece gerçekten  ömre bedel kıymetli bir gecedir.   Kadir Gecesi Neden Tam Olarak Belirtilmemiş? Kadir gecesinin hangi gecede olduğu net değildir. Bu konuda gelen birçok hadis bu geceyi hangi gecede aramamızla ilgili ipuçları verse de kesin olarak hangi gecede olduğu belirtilmemiştir. Alimlerin çoğunluğu hadislerden çıkan delillere dayanarak, Ramazan Ayının 27. gecesi olduğu görüşüne varmışlardır. Kadir gecesinin günü hakkında kesin bir bilgi bulunmamasının hikmetleri üzerinde bir çok hikmet ileri sürülmüştür.  Bunlardan birine göre, Kadir gecesinin bildirilmesi hâlinde Müslümanların sadece o geceyi ihya etmekle yetinme hatasına düşebilecekleri ifade edilmiştir. Hâlbuki kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir Gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri arzu edilmektedir. Zira kuran’ın bu gecede peyderpey inmeye başlaması da, insanlığa hidayet rehberi olabilmesi için bunun uzun bir zamana yayılarak özümsenebilmesi ve bellenmesi amacına yöneliktir. Ayrıca bu sayede, o geceyi ta’zimde aşırıya kaçılmasının da önüne geçilebileceği belirtilmiştir. (Zemahşerî, IV, 780)   Nasıl ihya edilmeli? Bu gece kaybettiklerimizi bulma gecesidir, bu gece geçmişte işlenenleri affettirme gecesidir. Zihinleri ve gönülleri Kur’an’a göre yeniden inşa etme ve Kur’an ile yeniden dirilme gecesidir. Neleri yapalım bu gece; Kuran tilaveti ve tefekkürü, secdeleri artırma, göz yaşı dökme, tevbe ve istiğfar etme, itikafa girme, hasenatta bulunma, iftar ettirme, sadaka verme, sıla-i rahim yapma, orucu koruma, sahur ve iftarı değerlendirme gibi elimizden geleni yapmaya çalışabiliriz.  Bir gün Hz. Aişe (ra), Allah Rasûlü’ne: "Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilirsem, o gece nasıl dua edeyim?" diye sormuş, Resulullah ’da: "Allah'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et!" (Tirmizi, Da'avat 89) buyurmuştur. Kadir Gecesi İslam’ın yeryüzüne doğduğu gecedir. Buradan hareketle bir Müslümanın hayatında dönüm noktası olmalı, sıradan bir gece olmamalı ve alışılagelmiş şekli ibadetlerle geçirilmemelidir. Burada önemli olan geceyi ihya etmek derken, sadece bu gece sabaha kadar ibadet etmek demek değil, ömrün kalan kısmının da bu gecede elde edilen disiplin ve hassasiyete uygun olarak uyarlamaya çalışmak olmalıdır. Öte yandan bir Müslümanın, bu mübarek gecenin kıymetini bildiği gibi onun faziletini aile fertlerine de öğretmesi ve onları bu geceyi aramaya teşvik etmesi nebevî ahlaka uygun bir davranış olacaktır. Allah katında ki kadrimizin artmasına vesile olması niyazı ile..
Ekleme Tarihi: 22 Nisan 2022 - Cuma

Kadrini Kuran’dan Alan Ömre Bedel Bir Gece

“Kadir” kelimesi “şeref, hüküm ve güç” gibi manalara gelmektedir. Bazı müfessirlere göre ise “takdir” anlamına gelmektedir ki, bu gece Allah Azze ve Celle’nin takdirini uygulamak için meleklere emir verdiği gecedir, demektedirler. Sonuç olarak anlıyoruz ki Kadir gecesi şerefi ve kıymeti çok üstün olan bir gecedir ve bunun sebebi de Kur’an’ın bu gecede nazil olmaya başlamasıdır.

Ramazan’ın Son On Günü

Müminler için en güzel örnek olan Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazan ayını, özellikle de Kadir gecesini de içinde barındıran son on gününü en üst düzeyde ihya çabası içerisindeydi. Bu bağlamda Hz. Aişe (r.a.), “Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazanın son on gününde, başka hiçbir zaman yapmadığı kadar (taat ve ibadet konusunda) gayret ederdi.” (İbn Mace, Sıyam, 57.) buyurmaktadır. Aynı şekilde Hz. Peygamber’in (s.a.s.), ramazan ayının son on gününe girildiğinde dünyevî işlerden uzaklaşıp itikâfa çekildiği, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği ve ailesini de bu konuda teşvik ettiği belirtilmektedir. (Buhârî, “Fazl-u leyleti-l-Kadr”, 5) Dolayısıyla Hz. Peygamber’in özellikle itikâf için ramazanın son on gününü tercih etmesi hem Kadir gecesini yakalamak hem de ramazanın feyzinden azami ölçüde istifade etmek içindir.

Kadir Gecesinin Önemi ve Fazileti

Zaman ve mekânlar, kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli hadiselerle bir anlam ifade eder ve değer kazanırlar. Kadir gecesi hayırla dolu hadiselerin meydana geldiği bir gece olduğu için, Yüce Allah ona müstesna bir şeref vermiştir.

Allah’ü Teala “O Ramazan ayı ki onda Kur’an indirilmiştir” (Bakara 185) buyurarak Kur’an’ın nazil olduğu zamanın Ramazan ayı olduğunu açıkça belirtmiştir. Sonraki ayetlerde de “Biz onu mübarek bir gecede indirdik" (Duhan, 3) diyerek hangi gecede inmiş olduğunu bildirmiştir. Bu gece bin aya bedel bir gecedir. Bin ayı düşünecek olursak 83 yıl 4 aya tekabül etmektedir. Bu süre Ümmet-i Muhammed’ den bir kimsenin yaşayabileceği en uzun sürelerdendir. Müfessirlerimizden bazıları bu sayının kesretten-çokluktan kinaye olduğunu söylemişlerdir. Bu durumda dahi bu gece gerçekten  ömre bedel kıymetli bir gecedir.

 

Kadir Gecesi Neden Tam Olarak Belirtilmemiş?

Kadir gecesinin hangi gecede olduğu net değildir. Bu konuda gelen birçok hadis bu geceyi hangi gecede aramamızla ilgili ipuçları verse de kesin olarak hangi gecede olduğu belirtilmemiştir. Alimlerin çoğunluğu hadislerden çıkan delillere dayanarak, Ramazan Ayının 27. gecesi olduğu görüşüne varmışlardır. Kadir gecesinin günü hakkında kesin bir bilgi bulunmamasının hikmetleri üzerinde bir çok hikmet ileri sürülmüştür. 

Bunlardan birine göre, Kadir gecesinin bildirilmesi hâlinde Müslümanların sadece o geceyi ihya etmekle yetinme hatasına düşebilecekleri ifade edilmiştir. Hâlbuki kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir Gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri arzu edilmektedir. Zira kuran’ın bu gecede peyderpey inmeye başlaması da, insanlığa hidayet rehberi olabilmesi için bunun uzun bir zamana yayılarak özümsenebilmesi ve bellenmesi amacına yöneliktir. Ayrıca bu sayede, o geceyi ta’zimde aşırıya kaçılmasının da önüne geçilebileceği belirtilmiştir. (Zemahşerî, IV, 780)

 

Nasıl ihya edilmeli?

Bu gece kaybettiklerimizi bulma gecesidir, bu gece geçmişte işlenenleri affettirme gecesidir. Zihinleri ve gönülleri Kur’an’a göre yeniden inşa etme ve Kur’an ile yeniden dirilme gecesidir. Neleri yapalım bu gece; Kuran tilaveti ve tefekkürü, secdeleri artırma, göz yaşı dökme, tevbe ve istiğfar etme, itikafa girme, hasenatta bulunma, iftar ettirme, sadaka verme, sıla-i rahim yapma, orucu koruma, sahur ve iftarı değerlendirme gibi elimizden geleni yapmaya çalışabiliriz.  Bir gün Hz. Aişe (ra), Allah Rasûlü’ne: "Ey Allah'ın Rasûlü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilirsem, o gece nasıl dua edeyim?" diye sormuş, Resulullah ’da: "Allah'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et!" (Tirmizi, Da'avat 89) buyurmuştur.

Kadir Gecesi İslam’ın yeryüzüne doğduğu gecedir. Buradan hareketle bir Müslümanın hayatında dönüm noktası olmalı, sıradan bir gece olmamalı ve alışılagelmiş şekli ibadetlerle geçirilmemelidir. Burada önemli olan geceyi ihya etmek derken, sadece bu gece sabaha kadar ibadet etmek demek değil, ömrün kalan kısmının da bu gecede elde edilen disiplin ve hassasiyete uygun olarak uyarlamaya çalışmak olmalıdır. Öte yandan bir Müslümanın, bu mübarek gecenin kıymetini bildiği gibi onun faziletini aile fertlerine de öğretmesi ve onları bu geceyi aramaya teşvik etmesi nebevî ahlaka uygun bir davranış olacaktır.

Allah katında ki kadrimizin artmasına vesile olması niyazı ile..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.