Bugünlerde yapay zekâ ve robotlarla yatıp yapay zekâ, robotlarla kalkmaya başladık. Yapay zekâlarla yapılmayan yoktur. İyi işlerde de kullanılıyor. Sahtekârlıklarda kullanılıyor…
Robotlara gelince, günümüzde her işe robotlar el atmaya başladı. Hatta geçenler de Atletlerin koşu yarışında robotların da boy göstermesine şaştım kaldım. Lokantada garsonluk yapan robotları, Fabrikalarda insan gücünün yerine robotların en ağır işlerde bile çalıştığını gördük. Robotlar hayatımıza girsin ama İnsan gücü, işe ve evini geçindirmeye çalışan insanların yerini fabrika ve iş yerlerinde Robotların almasına ne dersiniz bilmiyorum?
Robotların çoğalmasıyla iş yerlerinde İş İnsanlarının Fabrikatörlerin, işçi alımı yerine alacağı robotlarla fabrikalarında iş yaptırmak, İşverenin işine gelecek. Robot işçiye sigorta yapıp para ödeyecek, ne de maaş verecek. Bakanlık tarafından yapılan açıklımda işsizlik diğer aylara rağmen azaldığından bahsediyor. Robotların çoğaldığı ve Lokantalardan tutunda, Fabrikalarda robot işlerin yer aldığı bir yerde insan gücüyle çalışmanın azaldığı bir ülkede nasıl oluyor da işsizlik azalıyor?
Bir Haberde “Çin’de bir küçük robot on iki büyük robotu kaçırdı” diye başlıyor. Bu son bir haftada bu küçük robot dünyadaki birçok platformda haber oldu…
Haberde bu küçük robot söz konusu on iki robotu çalışırken, işlerini bırakmaya ikna etmiş… İnanılır gibi değil. Robotlar iş bırakmış ve habere göre ama on iki robot haklı olarak çok yoruluyorlarmış. Haberde aynen böyle diyor…
Buradan ne anlıyoruz: İş bırakma eylemi. Dinlenmek için İnsanın evi gibi rahat edeceği yer yoktur. Bu iki mesaj nettir.
Robotların bile eve gitmeye dinlenmeye ihtiyacı var desenize… Dahası büyük robotlar küçük robota hiç işimiz bitmiyor diye de şikâyet ediyor… Gerçekten haber aynen böyle…
Ahh insanoğlu robotu bile bıktırmış olmasın? Rahmetli Babam Halil Dabakan; “Oğlum dünyanın işi bitmez” derdi…
Ne ara robotlar da çalışmaktan bıktı. Esas olarak ben bu kısmı ile ilgileniyorum. Yarın örgütlenirlerse… Bizim bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ütü de bunlara uyarsa. Bizler mahvolduk demektir…
Çok gitmez sendikal hareketler başlar teknolojide iki yeni bir şey bulacaklar diye korkarım. Yeni Teknoloji derken eskilerinden de olacağız. Bu iş o yöne doğru gider mi?
Sendikacı robotlar çıkar. Sonra sendikacıların ikna kabiliyetleri de güçlüdür bilirsiniz. Demokrasilerde sivil toplum her daim önemlidir. Sonuçta son sözü sandık söyler…
Peki, bizim meclise de girse bu küçük robot veya robotlar… Ne de olsa bu küçük robot on iki büyük robotu ikna etmeyi başarmış… Gücü yeterli gelir mi? Diye soracaktım, buna da gerek kalmadı…
Tüm bu yukarıda yazdıklarıma kolayca inandık da… Haber gerçekten öyleydi. Bir tek bu robotu meclise girme ihtimaline mi inanmadık yani?
Geçen “AI Steve” konusunu hatırlıyorsunuz. Meclise girmek için aday olmuştu. O girişimciydi sendikacı değildi. Ayrıca konu meclis oldu mu? Bakın hemen yapay zekâ robotları bile ideolojilerine göre kategorize edebiliyor. Maksat bölmek değil mi? Ne de olsa yine de biz sandığa güvenelim. Er ya da geç doğruyu sandık söyler…
