VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

ABD hukuk tiyatrosu, Türkiye karşıtı!

PİRİNCİN TAŞLARI   ABD’de sözde Hukuk Tiyatrosu oynanıyor. Gerçekte Türkiye’yi yıpratma yönünde bir oyun olduğunu 5 yaşındaki çocuklar bile konuşmaya başladı.   ABD'de yaşanan mahkeme tiyatrosunun ne denli saçma ve uluslararası hukuka aykırı olduğu gözler önünde sergilenen tiyatro, Türkiye'de işlendiği iddia edilen bir suçun ABD'de görülmesi Uluslararası Hukukta yeri yoktur. Başkan Trump'ı cinsel tacizle suçlayan kadının davasının Türkiye'de görülerek Başkan Trump’un cezalandırılması. Arakan'daki Müslümanları katleden Myanmar yetkililerinin Ankara Ağır Ceza da yargılanması kadar abes ile iştigal bir durumsa, Türkiye işte bu abes durumla karşı karşıyadır…   Büyük Ortadoğu Projesinin gerçekleşmesine mani olan, Suriye ve Irak'ın bölünerek güç kaybına uğrayıp, İsrail için tehdit olmaktan çıkmasına yol açan, İsrail ve ABD'nin mandası olarak düşünülen Kürt devletinin oluşmasına takoz koyan, bölgede Rusya-İran-Türkiye ittifakını kurarak ABD'nin son 72 yıllık vesayetinden çıkan Türkiye Cumhuriyetini cezalandırmak ve mevcut yöneticileri de itibarsızlaştırmak oyununu sözde hukuk yoluyla oynuyorlar…   Oynan oyunu anlamak için geçmişe uzanalım; ABD’den kopmak. ABD’ye başkaldırıyor diye Türkiye’nin başına gelmedik olay kalmayacak. Muavenet Firkateyni’nin vurulması (1992), Uğur Mumcu (1993) ve Hablemitoğlu (2002) cinayetleri, HAARP deprem saldırısı ve Gölcük depremi (1999), Irak, Çuval operasyonu (2003), HSBC patlaması (2003), Sinagog patlaması (2003), ASELSAN cinayetleri (2006-2014), KCK sözleşmesi (2005), Isparta uçağının düşmesi (2007), Suriye tuzağı (2011), DAEŞ yapılanması (2011), 17/25 Aralık Provokasyonu, Gezi Parkı kalkışması (2013), Ankara, Gar saldırısı (2015), Güney Doğu Anadolu’da şehir işgalleri (2015), Rus savaş uçağının FETÖ’cüler tarafından kasten düşürülmesi (2015), Güven Park patlaması (2016), Reina katliamı (2016), Rus Büyükelçisine suikast (2016), Türkiye’ye ekonomik olarak itibarsızlaştırmak ve yatırımları önlemek için Uluslararası Finans kurumlarının derecelendirme oyunları, döviz kurları ile oynama, faiz yükseltme saldırıları ve Türkiye’yi bölme uğraşları, 15 Temmuz darbe girişimi (2016), ABD’nin Türkiye’yi vize kara listesine alması (2017), Kürt referandumu (2017) ve Zarrab Mahkemesi (2017)… Türkiye'nin iç borcunu denetim altına alması, dış borçları ile IMF’ye olan borcunu kapatması, silah sanayi, gemi yapımı, uçak yapımı ve motor üretimine kadar batıya ve ABD'ye bağımlılığını bitirme noktasına gelmesi, mevcutlara ilaveten Ortadoğu, Arap ülkeleri, Afrika ülkeleri, Rusya ve Orta Asya ülkelerini ihracat pazarına ilave etmesi ve ekonomisini dünya üzerindeki ilk 20 içine sokması ve de özellikle Batı’ya olan bağımlılığını azaltıp, 1945’den beri sürmekte olan ABD vesayetinden çıkması, belli ki başta ABD olmak üzere AB üyesi ülkeleri çok huzursuz etmiştir...   ABD’de, Zarrab tiyatrosuna bir başka açıdan bakıldığında söylenmesi gereken söz, “ABD hukukuna ne, Türkiye'de birileri rüşvet verip, diğeri de almışsa veya da suç işlemişse.” Zaten bu tiyatroda ki amaç Türkiye’yi ve Türkiye’nin yöneticilerini itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değildir. Zarrab’ı boşuna ABD’ye Çağırmadılar. İtibarsızlaştırma senaryosunun bu ilk perdesiydi. Hepsi bir yana, ABD'de Rüşvet yok diyenler aldanıyorlar. ABD de bunun adı “Rüşvet” değil “Komisyon.” Gerek Mc Donnel Douglas, gerekse de Boeing, Raytheon ve benzeri uçak, teknoloji ve silah şirketleri ürettiklerini yabancı devletlere satabilmek için milyarlarca Dolar rüşveti, komisyon adı altında dağıtmaya devam ediyor...   Buna ses çıkarmayan ABD yargısı, CIA’nın hazırladığı FETÖ işbirliği bir proje oyunlarıyla, ABD hükümetinin çıkarlarına hizmet etmek için Türkiye'deki bir olayı yargılıyor ve medya kanalı ile bütün dünyaya yayıyor. ABD’nin bütün çırpınışı Ortadoğu’da etkinliğini kaybetmesidir. ABD etkinliğini kaybedince işin ucu İsrail’e uzanacak. Sorun işte tam burada. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ortadoğu da yükselişini kırmaya çalışma hareketidir…
Ekleme Tarihi: 18 Aralık 2017 - Pazartesi

ABD hukuk tiyatrosu, Türkiye karşıtı!

PİRİNCİN TAŞLARI

 

ABD’de sözde Hukuk Tiyatrosu oynanıyor. Gerçekte Türkiye’yi yıpratma yönünde bir oyun olduğunu 5 yaşındaki çocuklar bile konuşmaya başladı.

 

ABD'de yaşanan mahkeme tiyatrosunun ne denli saçma ve uluslararası hukuka aykırı olduğu gözler önünde sergilenen tiyatro, Türkiye'de işlendiği iddia edilen bir suçun ABD'de görülmesi Uluslararası Hukukta yeri yoktur. Başkan Trump'ı cinsel tacizle suçlayan kadının davasının Türkiye'de görülerek Başkan Trump’un cezalandırılması. Arakan'daki Müslümanları katleden Myanmar yetkililerinin Ankara Ağır Ceza da yargılanması kadar abes ile iştigal bir durumsa, Türkiye işte bu abes durumla karşı karşıyadır…

 

Büyük Ortadoğu Projesinin gerçekleşmesine mani olan, Suriye ve Irak'ın bölünerek güç kaybına uğrayıp, İsrail için tehdit olmaktan çıkmasına yol açan, İsrail ve ABD'nin mandası olarak düşünülen Kürt devletinin oluşmasına takoz koyan, bölgede Rusya-İran-Türkiye ittifakını kurarak ABD'nin son 72 yıllık vesayetinden çıkan Türkiye Cumhuriyetini cezalandırmak ve mevcut yöneticileri de itibarsızlaştırmak oyununu sözde hukuk yoluyla oynuyorlar…

 

Oynan oyunu anlamak için geçmişe uzanalım; ABD’den kopmak. ABD’ye başkaldırıyor diye Türkiye’nin başına gelmedik olay kalmayacak. Muavenet Firkateyni’nin vurulması (1992), Uğur Mumcu (1993) ve Hablemitoğlu (2002) cinayetleri, HAARP deprem saldırısı ve Gölcük depremi (1999), Irak, Çuval operasyonu (2003), HSBC patlaması (2003), Sinagog patlaması (2003), ASELSAN cinayetleri (2006-2014), KCK sözleşmesi (2005), Isparta uçağının düşmesi (2007), Suriye tuzağı (2011), DAEŞ yapılanması (2011), 17/25 Aralık Provokasyonu, Gezi Parkı kalkışması (2013), Ankara, Gar saldırısı (2015), Güney Doğu Anadolu’da şehir işgalleri (2015), Rus savaş uçağının FETÖ’cüler tarafından kasten düşürülmesi (2015), Güven Park patlaması (2016), Reina katliamı (2016), Rus Büyükelçisine suikast (2016), Türkiye’ye ekonomik olarak itibarsızlaştırmak ve yatırımları önlemek için Uluslararası Finans kurumlarının derecelendirme oyunları, döviz kurları ile oynama, faiz yükseltme saldırıları ve Türkiye’yi bölme uğraşları, 15 Temmuz darbe girişimi (2016), ABD’nin Türkiye’yi vize kara listesine alması (2017), Kürt referandumu (2017) ve Zarrab Mahkemesi (2017)… Türkiye'nin iç borcunu denetim altına alması, dış borçları ile IMF’ye olan borcunu kapatması, silah sanayi, gemi yapımı, uçak yapımı ve motor üretimine kadar batıya ve ABD'ye bağımlılığını bitirme noktasına gelmesi, mevcutlara ilaveten Ortadoğu, Arap ülkeleri, Afrika ülkeleri, Rusya ve Orta Asya ülkelerini ihracat pazarına ilave etmesi ve ekonomisini dünya üzerindeki ilk 20 içine sokması ve de özellikle Batı’ya olan bağımlılığını azaltıp, 1945’den beri sürmekte olan ABD vesayetinden çıkması, belli ki başta ABD olmak üzere AB üyesi ülkeleri çok huzursuz etmiştir...

 

ABD’de, Zarrab tiyatrosuna bir başka açıdan bakıldığında söylenmesi gereken söz, “ABD hukukuna ne, Türkiye'de birileri rüşvet verip, diğeri de almışsa veya da suç işlemişse.” Zaten bu tiyatroda ki amaç Türkiye’yi ve Türkiye’nin yöneticilerini itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değildir. Zarrab’ı boşuna ABD’ye Çağırmadılar. İtibarsızlaştırma senaryosunun bu ilk perdesiydi. Hepsi bir yana, ABD'de Rüşvet yok diyenler aldanıyorlar. ABD de bunun adı “Rüşvet” değil “Komisyon.” Gerek Mc Donnel Douglas, gerekse de Boeing, Raytheon ve benzeri uçak, teknoloji ve silah şirketleri ürettiklerini yabancı devletlere satabilmek için milyarlarca Dolar rüşveti, komisyon adı altında dağıtmaya devam ediyor...

 

Buna ses çıkarmayan ABD yargısı, CIA’nın hazırladığı FETÖ işbirliği bir proje oyunlarıyla, ABD hükümetinin çıkarlarına hizmet etmek için Türkiye'deki bir olayı yargılıyor ve medya kanalı ile bütün dünyaya yayıyor. ABD’nin bütün çırpınışı Ortadoğu’da etkinliğini kaybetmesidir. ABD etkinliğini kaybedince işin ucu İsrail’e uzanacak. Sorun işte tam burada. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ortadoğu da yükselişini kırmaya çalışma hareketidir…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.