VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

ABD ve İsrail, Türkiye’nin Sabrını Sınıyor!

PİRİNCİN TAŞLARI                                                                                  ABD, İsrail’i öne sürerek Kuzey Irak Kürtlerini ve Barzani’yi cesaretlendirip 25 Eylül de Referandum yaptırdı. ABD çift koldan çalışıyor. Kuzey Irak’ta Barzani’yi, PKK’nın Suriye kolunun başında bulunan Salih Müslim’in başında olduğu YPG, PYD’ye göz kırpıyor. Burada amaç Türkiye’yi tökezletmek ve Türkiye’yi yine eski emir eri Türkiye yapmak…        Suriye Dışişleri Bakanı’ın yaptığı son açıklama da Kuzey de bulunan Kürtlerle görüşebiliriz, ne anlama geldiğini çözmek ve bunu kimin söylettiğini düşünmeden hemen söyleyecek olursak. ABD ve İsrail’den başka kim söyletebilir. Türkiye de bir atasözü var; “Tavşana kaç, tazıya tut.” İste yapılanlarda atasözünü ağdırmıyor…        Suriye'nin kuzeyinde de bir Kürt yapılanmasını kurdurmak için öngörmekte, bu konuda Türkiye’nin tepki çekmemesi için çeşitli yollar aramaktadır.  ABD Özel Kuvvetler Komutanı, Türkiye'nin tepkisi nedeniyle YPG/PKK'nın bu isimle hiçbir zaman masada olamayacağı için YPG'ye isim değiştirme tavsiyesinde bulunmuş, “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) olarak değiştirmiştir…         Gerçek ortadayken, hiçbir ülkenin bunu görmezden gelmesi, inkâr etmesi, silah vermesi, politik çıkarları için açıkça, Türkiye aleyhinde teröristlerle iş birliği yapması kabul edilemez. Suriye Kuzeyinde SDG zaten vardır. SDG'nin 90'dan fazlasını da YPG/PKK teröristleri oluşturuyor. ABD daha önce de Türkiye'yi, “onlar PYD değil, SDG'dir” diye aldatmaca yapıyor. Şimdi de PYD'nin silahlı terörist gücü olan YPG'ye isim değiştirterek Türkiye'yi kandırmaya çalışıyor. Üstelik ortasına “demokratik” ifadesi konulmasını da zekice bir davranış olarak nitelemektedir…          ABD, Türkiye'nin aklıyla alay ediyor. Son derece akılsızca bir uygulamadır. ABD’nin akılsız yerine koyması kabul edilemez. ABD karşısındakini kendisi gibi zannetmemelidir. ABD Kuzey ırak’ta düşündüğünü gerçekleştirmeyeceğini anlayınca ‘B2 planını devreye sokup bu defa da Suriye Kuzeyinde Salih Müslüm’ü devreye sokmaya çalışıyor. ABD'nin, Suriye'de oluşturmayı planladığı Kürt yönetiminin Türkiye tarafından tepkiyle karşılanmaması, Irak'ın kuzeyindeki yapı gibi kabullenmesi ve iş birliği içinde bulunmasının mümkün olup olamayacağı konusunda bir arayış içinde olduğu anlaşılmaktadır. Düşünce kuruluşları ve bazı politika yazarları bu konuda birtakım analizler yapmaktadır. Bu analizlerde, Türkiye'nin kırmızıçizgilerinin ve duyarlılıklarının dikkate alınarak yeni bir Kürt yaklaşımı üzerinde durulduğu anlaşılmaktadır…          Bu çalışmaların öncelikle YPG aldatmaca ismiyle ‘SDG’ üzerinde yapıldığı anlaşılıyor. Çalışmalarda, YPG'nin PKK'yla arasına mesafe koyması, Türkiye'ye göreceli olarak tehdit olmadığını kanıtlaması, Irak'ın kuzeyindeki yapı gibi Türkiye'yle beraber çalışabilecekleri bir ortam yaratması öngörülmektedir. Bunların gerçekleştirilebilmesi halinde, ABD'nin Rusya'yla görüşüp mutabakat sağlayarak ve Suriye yönetimini de ikna ederek, Suriye'nin kuzeyinde Fırat'ın doğusunda bir Kürt Federasyonu oluşturulması projesini gerçekleştirmeye çalışıyor. YPG'nin barışçıl bir yaklaşımla bu konularda başarı vaatedmesi halinde ABD'nin bu gelişmeye destek verebileceği ifade edilmektedir… Türkiye bu konuda ikna edilebilir mi?        ABD tarafından Türkiye'nin, zaman içinde aşağıdaki üç durum göz önünde tutularak ikna edilebileceği değerlendirilmektedir.   Bunlardan en önemlisi olarak, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki yapıyla olan ilişkisi gösterilmektedir. Türkiye'nin başta IKBY'ye çok tepkili hatta düşman olduğu, ancak sonra ilişki kurulunca hem Türkiye hem de bölgesel Kürt yönetimi lehine bir durum ortaya çıktığı söylenmektedir. Aynı sürecin şimdi Suriye'nin kuzeyinde de yaşanabileceği hesaplanmaktadır. Bir diğer yaklaşım da, Türkiye'nin “kırmızıçizgim” dediği Fırat'ın batısının, konunun tamamen dışında bırakılarak, Türkiye'nin tepkisinin sınırlı olmasının sağlanmasıdır…          Bir başka tespit olarak da, YPG'nin PKK ile bağlantıları açık ve net olmasına rağmen Suriye Kürtlerinin Türkiye'ye yönelik bir tavrı olmadıkları söylenmekte ve mevcut rekabet nedeniyle, kurulacak federasyonun Irak'taki federasyonla birleşmesinin mümkün olamayacağı, bunun da yumuşatıcı bir sebep olabileceği ifade edilmektedir. ABD, Türkiye’nin sabrını sınıyor! 
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2017 - Çarşamba

ABD ve İsrail, Türkiye’nin Sabrını Sınıyor!

PİRİNCİN TAŞLARI

                                                                                

ABD, İsrail’i öne sürerek Kuzey Irak Kürtlerini ve Barzani’yi cesaretlendirip 25 Eylül de Referandum yaptırdı. ABD çift koldan çalışıyor. Kuzey Irak’ta Barzani’yi, PKK’nın Suriye kolunun başında bulunan Salih Müslim’in başında olduğu YPG, PYD’ye göz kırpıyor. Burada amaç Türkiye’yi tökezletmek ve Türkiye’yi yine eski emir eri Türkiye yapmak…

      

Suriye Dışişleri Bakanı’ın yaptığı son açıklama da Kuzey de bulunan Kürtlerle görüşebiliriz, ne anlama geldiğini çözmek ve bunu kimin söylettiğini düşünmeden hemen söyleyecek olursak. ABD ve İsrail’den başka kim söyletebilir. Türkiye de bir atasözü var; “Tavşana kaç, tazıya tut.” İste yapılanlarda atasözünü ağdırmıyor…

      

Suriye'nin kuzeyinde de bir Kürt yapılanmasını kurdurmak için öngörmekte, bu konuda Türkiye’nin tepki çekmemesi için çeşitli yollar aramaktadır.  ABD Özel Kuvvetler Komutanı, Türkiye'nin tepkisi nedeniyle YPG/PKK'nın bu isimle hiçbir zaman masada olamayacağı için YPG'ye isim değiştirme tavsiyesinde bulunmuş, “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) olarak değiştirmiştir…

       

Gerçek ortadayken, hiçbir ülkenin bunu görmezden gelmesi, inkâr etmesi, silah vermesi, politik çıkarları için açıkça, Türkiye aleyhinde teröristlerle iş birliği yapması kabul edilemez. Suriye Kuzeyinde SDG zaten vardır. SDG'nin 90'dan fazlasını da YPG/PKK teröristleri oluşturuyor. ABD daha önce de Türkiye'yi, “onlar PYD değil, SDG'dir” diye aldatmaca yapıyor. Şimdi de PYD'nin silahlı terörist gücü olan YPG'ye isim değiştirterek Türkiye'yi kandırmaya çalışıyor. Üstelik ortasına “demokratik” ifadesi konulmasını da zekice bir davranış olarak nitelemektedir…
      

 

ABD, Türkiye'nin aklıyla alay ediyor. Son derece akılsızca bir uygulamadır. ABD’nin akılsız yerine koyması kabul edilemez. ABD karşısındakini kendisi gibi zannetmemelidir. ABD Kuzey ırak’ta düşündüğünü gerçekleştirmeyeceğini anlayınca ‘B2 planını devreye sokup bu defa da Suriye Kuzeyinde Salih Müslüm’ü devreye sokmaya çalışıyor. ABD'nin, Suriye'de oluşturmayı planladığı Kürt yönetiminin Türkiye tarafından tepkiyle karşılanmaması, Irak'ın kuzeyindeki yapı gibi kabullenmesi ve iş birliği içinde bulunmasının mümkün olup olamayacağı konusunda bir arayış içinde olduğu anlaşılmaktadır. Düşünce kuruluşları ve bazı politika yazarları bu konuda birtakım analizler yapmaktadır. Bu analizlerde, Türkiye'nin kırmızıçizgilerinin ve duyarlılıklarının dikkate alınarak yeni bir Kürt yaklaşımı üzerinde durulduğu anlaşılmaktadır…
      

 

Bu çalışmaların öncelikle YPG aldatmaca ismiyle ‘SDG’ üzerinde yapıldığı anlaşılıyor. Çalışmalarda, YPG'nin PKK'yla arasına mesafe koyması, Türkiye'ye göreceli olarak tehdit olmadığını kanıtlaması, Irak'ın kuzeyindeki yapı gibi Türkiye'yle beraber çalışabilecekleri bir ortam yaratması öngörülmektedir. Bunların gerçekleştirilebilmesi halinde, ABD'nin Rusya'yla görüşüp mutabakat sağlayarak ve Suriye yönetimini de ikna ederek, Suriye'nin kuzeyinde Fırat'ın doğusunda bir Kürt Federasyonu oluşturulması projesini gerçekleştirmeye çalışıyor. YPG'nin barışçıl bir yaklaşımla bu konularda başarı vaatedmesi halinde ABD'nin bu gelişmeye destek verebileceği ifade edilmektedir…


Türkiye bu konuda ikna edilebilir mi?
      

ABD tarafından Türkiye'nin, zaman içinde aşağıdaki üç durum göz önünde tutularak ikna edilebileceği değerlendirilmektedir.

 

Bunlardan en önemlisi olarak, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki yapıyla olan ilişkisi gösterilmektedir. Türkiye'nin başta IKBY'ye çok tepkili hatta düşman olduğu, ancak sonra ilişki kurulunca hem Türkiye hem de bölgesel Kürt yönetimi lehine bir durum ortaya çıktığı söylenmektedir. Aynı sürecin şimdi Suriye'nin kuzeyinde de yaşanabileceği hesaplanmaktadır. Bir diğer yaklaşım da, Türkiye'nin “kırmızıçizgim” dediği Fırat'ın batısının, konunun tamamen dışında bırakılarak, Türkiye'nin tepkisinin sınırlı olmasının sağlanmasıdır…
      

 

Bir başka tespit olarak da, YPG'nin PKK ile bağlantıları açık ve net olmasına rağmen Suriye Kürtlerinin Türkiye'ye yönelik bir tavrı olmadıkları söylenmekte ve mevcut rekabet nedeniyle, kurulacak federasyonun Irak'taki federasyonla birleşmesinin mümkün olamayacağı, bunun da yumuşatıcı bir sebep olabileceği ifade edilmektedir. ABD, Türkiye’nin sabrını sınıyor! 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.