VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

Bağımsız Kürdistan mı, İsrail’e destek mi?

PİRİNCİN TAŞLARI        Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ilan ettiği bağımsızlık referandum, hareketi başta Türkiye, Milli Güvenlik Toplantısı ve Bakanlar kurulu toplantısıyla peş peşe tepkisini ortaya koymaya başladı. Bu tepki yeter mi? Yetmez. Daha sert tepkiler gösterilmesi lazım. Başta Türkiye’nin, Barzani’ye verdikleri açık çekleri, Barzani yönetimi yanlış anlamış ve Türkiye sınırında, Kürt Devleti kurmaya kalkışması hem densizliktir hem de o Kürt devletinin kurulmasına kesinlikle izin verilmez.        Barzani kendi bölgesinde çalışanların maaşlarını ödeyemeyince büyük tepkiler gösterilmesi iş bırakmalar başlayınca Barzani’ye Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, yetişti. Parasal destekle çalışanlarının maaşlarını ödeyip seslerini kesti. Barzani’n kendi Kürt bölgesinde görev süresi bitmesine rağmen seçime gitmeyerek iki defa görev süresi uzatılarak bu yıla kadar bölgesel yönetim başkanlığını yürüten Barzani, iktidarını devam ettirebilmek için İsrail’in akıl hocalığı ve desteklemesiyle aceleyle bağımsızlık referandumuna gitmekte ve bunda ısrarlı davranış gösteriyor…        Barzani, Kerkük Meclisi'nden karar çıkarttırarak Kerkük'ü, ayrıca tartışmalı bölgelerin büyük bir kısmını referanduma katarak sınırlarını genişletme ve bunu da kabul edilemez onaylatma peşinde. Bağımsızlık referandumu Irak anayasasına ve anlaşmalara aykırıdır. Hukuka aykırı ve geçersizdir. Kürt yönetimine ait olmayan yerlerin referanduma dâhil edilmesi ise hukuka aykırıdır. Barzani'nin amacı sırasıyla, referandum, bağımsızlık, sonra da Suriye'nin kuzeyindeki Kürt yapılanmasıyla bütünleşmektir. Sonuçta İran ve Türkiye'den koparılmasını düşündüğü parçaları da birleştirerek kendisine göre hayal gördüğü sözde ‘Büyük Kürdistan'ı’ kurmak. Kendi koltuğunu kurtarmak için bunun öncülüğüne ve önderliğine soyunuyor…   PYD/PKK'yla eşzamanlı referandum        Barzani 25 Eylül'de referanduma giderken, Suriye kuzeyinde de kantonların birleşerek federal bir Kürt devleti kurulması için 28 Eylül'de referanduma gidileceği ilan edilmiştir.Referandumların eş zamanlı yapılmasının amacı, 25 Eylül'de Irak'ta alınacak sonucun Suriye kuzeyindeki referanduma destek olmasını sağlamak ve bölgede birleşik bir Kürdistan oluşturulmasına ivme kazandırmak. “Bağımsız Kürdistan” Türkiye’ye karşı ABD ve İsrail projesidir.        ABD, kontrolünde bir Kürt devletiyle hem enerji kaynaklarını hem de başta İran olmak üzere bölgeyi kontrol ederek etkinliğini sürekli kılmak, İsrail de İran tehdidine karşı güvenliğini sağlamak amacıyla bu projeyi ortaya koyup destekliyor. ABD'nin çeşitli kuruluşlarınca yapılan haritalarda ve ABD dışişleri eski bakanı Rise'in açıklamalarında görmek mümkündür… “Arap Baharı” projesi bunun için yapılmadı mı?         CİA’nın hazırladığı bu planla, bölgenin yeniden dizaynı için Irak, Libya ve Suriye'ye müdahale edilerek parçalanması ortadadır. ABD, PYD'yi ön plana çıkarması, verdiği desteğin ve İsrail'in Barzani'nin referandumunu en güçlü şekilde desteklemesinin sebebi budur. CIA ve MOSAD bölgede cirit atmaktadır. ABD ve diğer ülkeler Referanduma gösterdiği tepkiler, ülkelerin ve kuruluşların niyet ve güçlerine göre değişiyor. İsrail’in amacına uygun olarak referandumu desteklediğini ortaya koymuştur. ABD'nin tepkisi göstermelik ve mesaj içeriklidir. Referandumun yapılmaması değil, ertelenmesi gerektiğini söylenmektedir. Barzani, ABD Savunma Bakanı'nın, Kürdistan halkının talep ve hedefini anladığını, referanduma karşı olmadığını, ancak zamansız olduğunu açıklıyor…        Irak, referandum kararına tepkilerini bazı kararlarla sürdürüyor. Ancak o da zamanı değil diyor. Arap Birliği de ertelenmesini söylüyor. İran güçlü tepki veriyor. Ancak olursa ne yapacağı belirsizdir. Rusya uygun karşılamıyor. Kerkük'te Türkmenler ayakta. Ancak Türkiye tepkisini daha sert göstermeli ve erteleme değil, Referandumun kesinlikle yapılmamsı yolunda kararlılığını ortaya koymalıdır. Türkiye kararlı hareket etmeli. 1923 Lozan ve 1926 Türkiye-İngiltere-Irak arasında imzalanan sınır anlaşmasına göre, Türkiye'nin onayı olmadan Musul ve Kerkük'ün statüleri değiştirilemez ve sınırında yeni devletler, statüler oluşturulamaz. Konu Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini etkilemektedir.   Bu illegal Refarundum yaptırılmamalıdır…
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2017 - Pazartesi

Bağımsız Kürdistan mı, İsrail’e destek mi?

PİRİNCİN TAŞLARI

      

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ilan ettiği bağımsızlık referandum, hareketi başta Türkiye, Milli Güvenlik Toplantısı ve Bakanlar kurulu toplantısıyla peş peşe tepkisini ortaya koymaya başladı. Bu tepki yeter mi? Yetmez. Daha sert tepkiler gösterilmesi lazım. Başta Türkiye’nin, Barzani’ye verdikleri açık çekleri, Barzani yönetimi yanlış anlamış ve Türkiye sınırında, Kürt Devleti kurmaya kalkışması hem densizliktir hem de o Kürt devletinin kurulmasına kesinlikle izin verilmez.

      

Barzani kendi bölgesinde çalışanların maaşlarını ödeyemeyince büyük tepkiler gösterilmesi iş bırakmalar başlayınca Barzani’ye Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, yetişti. Parasal destekle çalışanlarının maaşlarını ödeyip seslerini kesti. Barzani’n kendi Kürt bölgesinde görev süresi bitmesine rağmen seçime gitmeyerek iki defa görev süresi uzatılarak bu yıla kadar bölgesel yönetim başkanlığını yürüten Barzani, iktidarını devam ettirebilmek için İsrail’in akıl hocalığı ve desteklemesiyle aceleyle bağımsızlık referandumuna gitmekte ve bunda ısrarlı davranış gösteriyor…
      

Barzani, Kerkük Meclisi'nden karar çıkarttırarak Kerkük'ü, ayrıca tartışmalı bölgelerin büyük bir kısmını referanduma katarak sınırlarını genişletme ve bunu da kabul edilemez onaylatma peşinde.


Bağımsızlık referandumu Irak anayasasına ve anlaşmalara aykırıdır. Hukuka aykırı ve geçersizdir. Kürt yönetimine ait olmayan yerlerin referanduma dâhil edilmesi ise hukuka aykırıdır. Barzani'nin amacı sırasıyla, referandum, bağımsızlık, sonra da Suriye'nin kuzeyindeki Kürt yapılanmasıyla bütünleşmektir. Sonuçta İran ve Türkiye'den koparılmasını düşündüğü parçaları da birleştirerek kendisine göre hayal gördüğü sözde ‘Büyük Kürdistan'ı’ kurmak. Kendi koltuğunu kurtarmak için bunun öncülüğüne ve önderliğine soyunuyor…

 


PYD/PKK'yla eşzamanlı referandum
      

Barzani 25 Eylül'de referanduma giderken, Suriye kuzeyinde de kantonların birleşerek federal bir Kürt devleti kurulması için 28 Eylül'de referanduma gidileceği ilan edilmiştir.Referandumların eş zamanlı yapılmasının amacı, 25 Eylül'de Irak'ta alınacak sonucun Suriye kuzeyindeki referanduma destek olmasını sağlamak ve bölgede birleşik bir Kürdistan oluşturulmasına ivme kazandırmak.
“Bağımsız Kürdistan” Türkiye’ye karşı ABD ve İsrail projesidir.


      

ABD, kontrolünde bir Kürt devletiyle hem enerji kaynaklarını hem de başta İran olmak üzere bölgeyi kontrol ederek etkinliğini sürekli kılmak, İsrail de İran tehdidine karşı güvenliğini sağlamak amacıyla bu projeyi ortaya koyup destekliyor. ABD'nin çeşitli kuruluşlarınca yapılan haritalarda ve ABD dışişleri eski bakanı Rise'in açıklamalarında görmek mümkündür…
“Arap Baharı” projesi bunun için yapılmadı mı?


      

 CİA’nın hazırladığı bu planla, bölgenin yeniden dizaynı için Irak, Libya ve Suriye'ye müdahale edilerek parçalanması ortadadır.


ABD, PYD'yi ön plana çıkarması, verdiği desteğin ve İsrail'in Barzani'nin referandumunu en güçlü şekilde desteklemesinin sebebi budur. CIA ve MOSAD bölgede cirit atmaktadır. ABD ve diğer ülkeler Referanduma gösterdiği tepkiler, ülkelerin ve kuruluşların niyet ve güçlerine göre değişiyor. İsrail’in amacına uygun olarak referandumu desteklediğini ortaya koymuştur. ABD'nin tepkisi göstermelik ve mesaj içeriklidir. Referandumun yapılmaması değil, ertelenmesi gerektiğini söylenmektedir. Barzani, ABD Savunma Bakanı'nın, Kürdistan halkının talep ve hedefini anladığını, referanduma karşı olmadığını, ancak zamansız olduğunu açıklıyor…


      

Irak, referandum kararına tepkilerini bazı kararlarla sürdürüyor. Ancak o da zamanı değil diyor. Arap Birliği de ertelenmesini söylüyor. İran güçlü tepki veriyor. Ancak olursa ne yapacağı belirsizdir. Rusya uygun karşılamıyor. Kerkük'te Türkmenler ayakta. Ancak Türkiye tepkisini daha sert göstermeli ve erteleme değil, Referandumun kesinlikle yapılmamsı yolunda kararlılığını ortaya koymalıdır. Türkiye kararlı hareket etmeli. 1923 Lozan ve 1926 Türkiye-İngiltere-Irak arasında imzalanan sınır anlaşmasına göre, Türkiye'nin onayı olmadan Musul ve Kerkük'ün statüleri değiştirilemez ve sınırında yeni devletler, statüler oluşturulamaz. Konu Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini etkilemektedir.

 

Bu illegal Refarundum yaptırılmamalıdır…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.