VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

Deprem ve yine milletçe yüreğimiz yanıyor!

“Her şeyin bittiği yerdeyiz” demeyeceğim. Ama kayıplarımıza yüreğimiz kan ağlıyor. Türk Milleti Ali cenap bir millet. Deprem haberiyle birlikte, yardım edebilmek için Türkiye ayağa kaktı. Vatandaş olarak gözlerimiz dolu dolu olsa da önce enkazın altında olup bizlerden yardım bekleyen insanlarımıza yardımcı olmak zorundayız… Yazımı yazarken boğazım düğümleniyor. Deprem felaketi yaşayan İzmir Depreminin üzerinden iki yıl geçmeden, Deprem felaketi Türkiye’yi yine fena vurdu. Birde Müteahhit hatalarıyla yapılan ve deprem ile yerle bir olan o enkaz yığınlarının altında     Binlerce kardeşimiz, canlarımız hayatlarını kaybetti. Köşe yazımı yazdığım sırada vefat sayısı on bine yaklaştı. Binlerce insanımız enkazdan yaralı kurtarıldı...        “Başımız sağ olsun Türkiye’m” Gözümüz yaşlı… Elimiz yüreğimizde, kulağımız televizyon haberlerinde, tek tek Depremden zarar gören ve enkaz haline gelen on İl ve ilçelerimizde… İnşallah enkaz altında kalanlar bir an önce kurtarılır…        İşte Devlet burada öne çıkıyor. Deprem anından itibaren Devlet her imkânıyla Vatandaşının yanındaydı. Bakanlar On ile dağılıp Kriz masalarında kurtarma çalışmalarını yönlendirdi. Depremzedelerin ihtiyaçları en yüksek oranda gidermeye çalışıyor...        Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAT Kriz Merkezinden yaptığı basın açıklamasında, “Erzincan depreminden sonra en büyük deprem felaketiyle karşı karşıyayız.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri, Deprem felaketinin ne denli büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını gösteriyordu…       Depremin gece yarısı saat 04.17 sıralarında meydana gelmesi ve herkesin evde uykuda olması, çöken binalarda ölüm ve yaralı sayısında büyük artış olmasında etken oldu. Ancak bu yıkılan binaların müteahhit hataları mutlaka araştırılacak ve suçlular bir bir meydana çıkarılacaktır. Hayatını kaybeden Kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Herkes insandır. İnsanlara yardım etmek bizim görevimizdir…        Bu satırları yazarken nefeslerimizi tuttuk enkaz altından gelecek televizyonu izliyoruz ve güzel haberleri bekliyoruz…          Bir Gazeteci olarak çok depremler yaşadım. Deprem olaylarını izledim. Ne Türkiye olarak ne de Millet olarak böyle bir Deprem Felaketi yaşanmadı. Bunca yıl içerisinde pek çok deprem haberi yaptım. En son İzmir’de yaşadım. Kızımın evinde 8. Katta yakalandığımız depremde bu binadan sağ çıkamayacağımızı sanıyordum. Allah yardım etti ve sağ salim 8. Kattan aşağıya toplanma alanına inebildik ve ben haber peşine koşmaya başlamıştım. O gün ölümü hissetmiştim. Bayraklı da çöken binalardan onlarca vefat eden insanın cansız bedenleri çıktıkça yüreklerimiz yanıyordu. Yine aynı acıyı yaşıyorduk ülke olarak…        Soğukkanlı davranırım. Kaderci yönüm vardır. Önceki gece hakikaten değişik duygular yaşadım Allah insanlarımızı felaketlerden korusun” diyerek telefonumun çalmasıyla, sabah 05.00 de deprem haberlerini televizyondan ağlayarak izledim.        Televizyon haberleri, depremin merkezi Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesini gösteriyor, büyüklüğünü 7,2 olarak ifade ediyordu. Başkan Erdoğan, Depremin büyüklüğü 7,8 olarak bildirdi. Aradan geçmeden ikinci bir deprem 7,6 şiddetinde oldu. Depremin neredeyse tüm Ortadoğu’da hissedildiği ve en az 10 ili kapsadığını öğreniyoruz. 1999 Gölcük depremi aklıma geldi…           Türkiye büyüktür, Depremin hasarını, yaraları sarar, yolları, evleri yeniden hem de daha iyi sini en kısa zamanda yapacaktır. Ne diyelim; Allah milletimizi felaketlerden korusun…           Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklıyor “Anayasa’nın 119. Maddesi gereği On İlde Sıkı Yönetim İlan ediyoruz” diye açıklıyordu. Bu karar işin ciddiyetini ve yapılacak her işin kararlığını ifade ediyordu… Türk Milleti olarak açılan her yarayı birlikte saracağız. Başımız sağ olsun Türkiye’m…
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2023 - Perşembe

Deprem ve yine milletçe yüreğimiz yanıyor!

“Her şeyin bittiği yerdeyiz” demeyeceğim. Ama kayıplarımıza yüreğimiz kan ağlıyor. Türk Milleti Ali cenap bir millet. Deprem haberiyle birlikte, yardım edebilmek için Türkiye ayağa kaktı. Vatandaş olarak gözlerimiz dolu dolu olsa da önce enkazın altında olup bizlerden yardım bekleyen insanlarımıza yardımcı olmak zorundayız…

Yazımı yazarken boğazım düğümleniyor. Deprem felaketi yaşayan İzmir Depreminin üzerinden iki yıl geçmeden, Deprem felaketi Türkiye’yi yine fena vurdu. Birde Müteahhit hatalarıyla yapılan ve deprem ile yerle bir olan o enkaz yığınlarının altında     Binlerce kardeşimiz, canlarımız hayatlarını kaybetti. Köşe yazımı yazdığım sırada vefat sayısı on bine yaklaştı. Binlerce insanımız enkazdan yaralı kurtarıldı...

       “Başımız sağ olsun Türkiye’m” Gözümüz yaşlı… Elimiz yüreğimizde, kulağımız televizyon haberlerinde, tek tek Depremden zarar gören ve enkaz haline gelen on İl ve ilçelerimizde… İnşallah enkaz altında kalanlar bir an önce kurtarılır…

       İşte Devlet burada öne çıkıyor. Deprem anından itibaren Devlet her imkânıyla Vatandaşının yanındaydı. Bakanlar On ile dağılıp Kriz masalarında kurtarma çalışmalarını yönlendirdi. Depremzedelerin ihtiyaçları en yüksek oranda gidermeye çalışıyor...

       Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAT Kriz Merkezinden yaptığı basın açıklamasında, “Erzincan depreminden sonra en büyük deprem felaketiyle karşı karşıyayız.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri, Deprem felaketinin ne denli büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığını gösteriyordu…  

    Depremin gece yarısı saat 04.17 sıralarında meydana gelmesi ve herkesin evde uykuda olması, çöken binalarda ölüm ve yaralı sayısında büyük artış olmasında etken oldu. Ancak bu yıkılan binaların müteahhit hataları mutlaka araştırılacak ve suçlular bir bir meydana çıkarılacaktır. Hayatını kaybeden Kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Herkes insandır. İnsanlara yardım etmek bizim görevimizdir…

       Bu satırları yazarken nefeslerimizi tuttuk enkaz altından gelecek televizyonu izliyoruz ve güzel haberleri bekliyoruz…  

       Bir Gazeteci olarak çok depremler yaşadım. Deprem olaylarını izledim. Ne Türkiye olarak ne de Millet olarak böyle bir Deprem Felaketi yaşanmadı. Bunca yıl içerisinde pek çok deprem haberi yaptım. En son İzmir’de yaşadım. Kızımın evinde 8. Katta yakalandığımız depremde bu binadan sağ çıkamayacağımızı sanıyordum. Allah yardım etti ve sağ salim 8. Kattan aşağıya toplanma alanına inebildik ve ben haber peşine koşmaya başlamıştım. O gün ölümü hissetmiştim. Bayraklı da çöken binalardan onlarca vefat eden insanın cansız bedenleri çıktıkça yüreklerimiz yanıyordu. Yine aynı acıyı yaşıyorduk ülke olarak…

       Soğukkanlı davranırım. Kaderci yönüm vardır. Önceki gece hakikaten değişik duygular yaşadım Allah insanlarımızı felaketlerden korusun” diyerek telefonumun çalmasıyla, sabah 05.00 de deprem haberlerini televizyondan ağlayarak izledim.

       Televizyon haberleri, depremin merkezi Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesini gösteriyor, büyüklüğünü 7,2 olarak ifade ediyordu. Başkan Erdoğan, Depremin büyüklüğü 7,8 olarak bildirdi. Aradan geçmeden ikinci bir deprem 7,6 şiddetinde oldu. Depremin neredeyse tüm Ortadoğu’da hissedildiği ve en az 10 ili kapsadığını öğreniyoruz. 1999 Gölcük depremi aklıma geldi…   

       Türkiye büyüktür, Depremin hasarını, yaraları sarar, yolları, evleri yeniden hem de daha iyi sini en kısa zamanda yapacaktır. Ne diyelim; Allah milletimizi felaketlerden korusun…   

       Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklıyor “Anayasa’nın 119. Maddesi gereği On İlde Sıkı Yönetim İlan ediyoruz” diye açıklıyordu. Bu karar işin ciddiyetini ve yapılacak her işin kararlığını ifade ediyordu… Türk Milleti olarak açılan her yarayı birlikte saracağız. Başımız sağ olsun Türkiye’m…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.