VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

İsrail - Filistin’i bombalıyor, kara harekâtı olacak mı?

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıldönümü kutlu olsun. Kutlamalar daha da devam edecek…        İsrail’in Gazze’yi sivil, Kadın, çocuk, İbadethane, okul, Hastane demeden bombalamaya devam etmesi izlediğimiz görüntüler yüreklerimizi dağlıyor. Gerek İsrail gerekse Gazze’de yüzlerce masum insanın özellikle de çocukların katledilmesi, sebebi ne olursa olsun asla kabul edilemez.        Elbette İsrail’in uluslararası hukuka göre Filistin topraklarının %78’ini işgal ettiği doğrudur. Hamas’ın yaptığı her kanlı eylem Filistinlileri sadece zan altında bırakmış, uluslararası konjonktürün zaten aleyhine olduğu bu halkı haklıyken haksız konuma düşürecek saldırılardan vazgeçmelidir…        Zira Batı başta olmak üzere birçok ülke İsrail ile dayanışma mesajı yayınlamış ve bu ülkenin kendini savunma hakkı olduğu defalarca vurgulayarak gereken her türlü desteğin verileceğini taahhüt etmiştir. Diğer yandan özellikle de Netanyahu dönemlerinde zaten yayılmacı, gayriahlâkî, kışkırtıcı ve düşmansı yaklaşımlarıyla bilinen İsrail; geçtiğimiz günlerde orantısız güç kullanarak Gazze’yi yerle bir etmeye yemin etmiş ve sivillerle hastaneleri, kutsal mekânları da hedef almıştır…        İsrail Savunma Bakanı’nın son açıklamasında, Gazze’de yaşayan tüm insanlar hakkında “İnsansı hayvanlar” olarak bahsetmesi ve onlarla uygun bir dilde konuşacaklarını ifade etmesi; aynı zamanda da Gazze’de elektrik ve suların kesilmesine yönelik talimat vermesi İsrail’in amacının sadece Hamas’ı yok etmek olmadığını, bilakis misilleme yaparak olabildiğince çok kan akıtmak isteği olduğunu ortaya koymaktadır…        Böyle bir hareket yalnızca paramiliter gruplarda veya terör örgütlerinde bulunacağı için, bu devlet hakkında süregelen terör devleti tanımının ne kadar da isabetli olduğu bir kez daha açığa kavuşmuştur. Netenyahu ve onun gibi düşünen siyasetçiler kapsıyor. Ancak bu yazılanlardan İsrail halkını muaf tutmak gerekir…        ABD ve AB mevzuyu tamamıyla Hamas’ın saldırılarına ve terörizme indirgeyerek değerlendirirlerken, 1967 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin oy birliğiyle aldığı 242 sayılı kararı pek anmayı düşünmüyorlar… Oysaki ilgili karar çerçevesinde İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi isteniyordu! Rusya ve Çin ise BM Güvenlik Konseyi kararlarına atıfta bulunarak açıklamalar yapıyorlar… Özellikle Rusya mevcut durumun ortaya çıkmasından ABD’yi sorumlu tutuyor… Bu noktada Güvenlik Konseyi’nin daimî üyeleri arasında farklı düşünceler var… Bir tarafta ABD, İngiltere ve Fransa diğer tarafta Rusya ve Çin… Sonuçta ise Filistin konusunda işlevsizleşen BM hiçbir şey yapamamıştır!         Bölgesel güçlerden İran ve Lübnan Hizbullah’ı ise Filistin’e yani Hamas’a destek veriyorlar… Türkiye devlet politikası olarak bölgesinde yeni bir savaş istemiyor ve arabuluculuk pozisyonunda yer almak durumunda olsa da kamuoyu nezdinde mevcut hükümete Filistin’e destek bağlamında büyük bir baskı var… Türkiye Filistin savaşını kabul etmiyor…        Yazımı yazdığım sırada hem çatışmalar yoğun bir şekilde devam ediyordu hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan telefon diplomasisini sürdürürken, Türkiye Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, bölge ülkelerindeki mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelere mekik diplomasisine devam ediyordu…        Uluslararası toplum içerisinde farklı düşünülen noktalardan bir tanesi de ‘’Hamas’’ konusu… İran, Rusya ve Türkiye gibi ülkeler Hamas’ı kabul ederlerken, ABD ve birçok Avrupa ülkesi ise Hamas’ı terör örgütü olarak görüyorlar… Aslında asıl terör örgütü İsrail… Uluslararası kurumlar işlevsiz kılınmaya devam ederse daha yoğun bir çatışma atmosferinin beklediğini üzülerek söyleyebilirim!
Ekleme Tarihi: 30 Ekim 2023 - Pazartesi

İsrail - Filistin’i bombalıyor, kara harekâtı olacak mı?

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş yıldönümü kutlu olsun. Kutlamalar daha da devam edecek…

       İsrail’in Gazze’yi sivil, Kadın, çocuk, İbadethane, okul, Hastane demeden bombalamaya devam etmesi izlediğimiz görüntüler yüreklerimizi dağlıyor. Gerek İsrail gerekse Gazze’de yüzlerce masum insanın özellikle de çocukların katledilmesi, sebebi ne olursa olsun asla kabul edilemez.

       Elbette İsrail’in uluslararası hukuka göre Filistin topraklarının %78’ini işgal ettiği doğrudur. Hamas’ın yaptığı her kanlı eylem Filistinlileri sadece zan altında bırakmış, uluslararası konjonktürün zaten aleyhine olduğu bu halkı haklıyken haksız konuma düşürecek saldırılardan vazgeçmelidir…

       Zira Batı başta olmak üzere birçok ülke İsrail ile dayanışma mesajı yayınlamış ve bu ülkenin kendini savunma hakkı olduğu defalarca vurgulayarak gereken her türlü desteğin verileceğini taahhüt etmiştir.

Diğer yandan özellikle de Netanyahu dönemlerinde zaten yayılmacı, gayriahlâkî, kışkırtıcı ve düşmansı yaklaşımlarıyla bilinen İsrail; geçtiğimiz günlerde orantısız güç kullanarak Gazze’yi yerle bir etmeye yemin etmiş ve sivillerle hastaneleri, kutsal mekânları da hedef almıştır…

       İsrail Savunma Bakanı’nın son açıklamasında, Gazze’de yaşayan tüm insanlar hakkında “İnsansı hayvanlar” olarak bahsetmesi ve onlarla uygun bir dilde konuşacaklarını ifade etmesi; aynı zamanda da Gazze’de elektrik ve suların kesilmesine yönelik talimat vermesi İsrail’in amacının sadece Hamas’ı yok etmek olmadığını, bilakis misilleme yaparak olabildiğince çok kan akıtmak isteği olduğunu ortaya koymaktadır…

       Böyle bir hareket yalnızca paramiliter gruplarda veya terör örgütlerinde bulunacağı için, bu devlet hakkında süregelen terör devleti tanımının ne kadar da isabetli olduğu bir kez daha açığa kavuşmuştur. Netenyahu ve onun gibi düşünen siyasetçiler kapsıyor. Ancak bu yazılanlardan İsrail halkını muaf tutmak gerekir…

       ABD ve AB mevzuyu tamamıyla Hamas’ın saldırılarına ve terörizme indirgeyerek değerlendirirlerken, 1967 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin oy birliğiyle aldığı 242 sayılı kararı pek anmayı düşünmüyorlar… Oysaki ilgili karar çerçevesinde İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi isteniyordu! Rusya ve Çin ise BM Güvenlik Konseyi kararlarına atıfta bulunarak açıklamalar yapıyorlar… Özellikle Rusya mevcut durumun ortaya çıkmasından ABD’yi sorumlu tutuyor… Bu noktada Güvenlik Konseyi’nin daimî üyeleri arasında farklı düşünceler var… Bir tarafta ABD, İngiltere ve Fransa diğer tarafta Rusya ve Çin… Sonuçta ise Filistin konusunda işlevsizleşen BM hiçbir şey yapamamıştır! 

       Bölgesel güçlerden İran ve Lübnan Hizbullah’ı ise Filistin’e yani Hamas’a destek veriyorlar… Türkiye devlet politikası olarak bölgesinde yeni bir savaş istemiyor ve arabuluculuk pozisyonunda yer almak durumunda olsa da kamuoyu nezdinde mevcut hükümete Filistin’e destek bağlamında büyük bir baskı var… Türkiye Filistin savaşını kabul etmiyor…

       Yazımı yazdığım sırada hem çatışmalar yoğun bir şekilde devam ediyordu hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan telefon diplomasisini sürdürürken, Türkiye Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, bölge ülkelerindeki mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelere mekik diplomasisine devam ediyordu…

       Uluslararası toplum içerisinde farklı düşünülen noktalardan bir tanesi de ‘’Hamas’’ konusu… İran, Rusya ve Türkiye gibi ülkeler Hamas’ı kabul ederlerken, ABD ve birçok Avrupa ülkesi ise Hamas’ı terör örgütü olarak görüyorlar… Aslında asıl terör örgütü İsrail… Uluslararası kurumlar işlevsiz kılınmaya devam ederse daha yoğun bir çatışma atmosferinin beklediğini üzülerek söyleyebilirim!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.