VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

Kartlı alışveriş çılgınlığı!

PİRİNCİN TAŞLARI   Hep yabancı kökenli adetler, ülkemize geldikçe teknoloji diyoruz. Teknoloji’yi kullanmayı da bilmiyoruz. Sonra işi çılgınlığa vardırırcasına çığırından çıkarıyoruz. Cebine banka kartı koyan AVM veya mağazalarda soluğu alıyor. Baktığınızda sanki bedava mal dağıtıyorlar sanırsınız…   Önceleri bir “Kara Cuma” günü alışveriş çılgınlığı yaşanmaya başlandı. Adına baktığınızda ucuzluk diyorsunuz ama, Daha önceleri 300 liraya satılan bir mal ucuzluk adı altında 65 liraya satılıyorsa, 300 lirayken alanların nasıl kazıklandığına balar mısınız. Ben bunları yazıyorum diye bana kızanlar olacak. Hiç de önemli değil. Doğruları yazdıkça rahatlıyorum…   Yılbaşı yaklaştıkça çarşı pazarlar, mağazalar alışveriş çılgınlıklarını yaşamaya başladı. Her yer çok kalabalık. Mağazalar da insanlar sanki birbirlerini itekliyor gibi bir hal var. Mağazanın vitrinlerinde “İndirim” gibi bir şeyler yazıyor. Olabilir. Acaba indirim sözcüğü aldatmaca mı?   Vatandaşlar ihtiyaçları olan veya olabilecek ürünleri uygun fiyatla alması gayet normal bir davranıştır. Her neyse biz Çoğunlukla ellerde içi dolu çantalar. İle evin yolunu tutarken. Kredi kartlarıyla yaptığımız alışverişlerin zamanı geldiğinde kartların kaçını ödeyebiliyoruz acaba?    İzmir de, Denizli de, Aydın da, Manisa da, velhasıl kelam, Ege’nin bütün illerinde bir yılbaşı telaşıdır gidiyor. Bizim Ramazan ve Kurban Bayramı olan dini bayramlarımızı nasıl kutluyorsak, Hıristiyanların da Dini bayramları sayılan Yılbaşı, Yıllardır Türkiye’de de kutlanıyor. Hiç kimse kutlamayın demiyor ama aşırıya kaçmak işi çılgınlığa döndürmek insana acayip geliyor…   Yolda yürürken, kaldırımda adım atamıyorsun. Bir sürü insan koşuşturuyor. Mağazalar yine tıklım tıklım. Böyle alış veriş çılgınlığı neyin nesi? "Acaba yılbaşı yaklaştığı için mi? İnsanlar fakir insanları, fakir Çocuklara giydirerek sevindirecekleri ve yaptıkları hayır hasenat olsun diye bedava ürün dağıtanlar mı var? diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hanımların fısıltısı kulağıma geliyor. Bugün “Black Friday'miş” Kendi kendime; Bu da neyin nesi? Diyorum…   Ama içime kurt düştü! Bu "Black Friday" nedir diye Google'dan arama yaptım. Bulduğum bilgi beni şok etti: ABD'de Kasım Ay'ında kutlanan Şükran Gününden sonra gelen ilk Cuma günü ürünlerde indirim yapılması gelenekmiş. Bu ucuzluk gününde de Amerika'da trafik kilitlenir ve sosyal kargaşa olurmuş. Sıkıntılı günden dolayı "Black Friday, “Kara Cuma” denmişler…   Bu gelenek Noel'i karşılamak içinde bir tutku haline dönüşmüş!   Eyvah diyorum. Türkiye de bu tutku alışveriş çılgınlığı, ödenemeyen milyonlarca liralık kredi kartları, boşanma ve yıkılın yuvalar, geride kalan çocuklar. Düşündükçe yüreğiniz sızlıyor…   Biraz daha araştırıyorum; 1957 yılında Cumhurbaşkanı Celal Bayar ne demiş; “Türkiye de, 30 yıl içinde küçük Amerika olacağız.” Şimdilere baktığımızda, küçük Amerika olduk mu, olacak mıyız? Avrupa Üyesi olamadık ama Avrupalaştık mı? Bilmiyorum…   Ancak, Milletin illet olduğunu görüyorum. Aslını unutmayan, Ellere benzemeye çalışmayan, Türk olduğunu unutmayan vatandaşlardan olmak lazım. Medenileşelim, medeniyeti yakalayalım ama taklitçi olmayalım…
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2019 - Pazartesi

Kartlı alışveriş çılgınlığı!

PİRİNCİN TAŞLARI

 

Hep yabancı kökenli adetler, ülkemize geldikçe teknoloji diyoruz. Teknoloji’yi kullanmayı da bilmiyoruz. Sonra işi çılgınlığa vardırırcasına çığırından çıkarıyoruz. Cebine banka kartı koyan AVM veya mağazalarda soluğu alıyor. Baktığınızda sanki bedava mal dağıtıyorlar sanırsınız…
 

Önceleri bir “Kara Cuma” günü alışveriş çılgınlığı yaşanmaya başlandı. Adına baktığınızda ucuzluk diyorsunuz ama, Daha önceleri 300 liraya satılan bir mal ucuzluk adı altında 65 liraya satılıyorsa, 300 lirayken alanların nasıl kazıklandığına balar mısınız. Ben bunları yazıyorum diye bana kızanlar olacak. Hiç de önemli değil. Doğruları yazdıkça rahatlıyorum…

 

Yılbaşı yaklaştıkça çarşı pazarlar, mağazalar alışveriş çılgınlıklarını yaşamaya başladı. Her yer çok kalabalık. Mağazalar da insanlar sanki birbirlerini itekliyor gibi bir hal var. Mağazanın vitrinlerinde “İndirim” gibi bir şeyler yazıyor. Olabilir. Acaba indirim sözcüğü aldatmaca mı?

 

Vatandaşlar ihtiyaçları olan veya olabilecek ürünleri uygun fiyatla alması gayet normal bir davranıştır. Her neyse biz Çoğunlukla ellerde içi dolu çantalar. İle evin yolunu tutarken. Kredi kartlarıyla yaptığımız alışverişlerin zamanı geldiğinde kartların kaçını ödeyebiliyoruz acaba? 
 

İzmir de, Denizli de, Aydın da, Manisa da, velhasıl kelam, Ege’nin bütün illerinde bir yılbaşı telaşıdır gidiyor. Bizim Ramazan ve Kurban Bayramı olan dini bayramlarımızı nasıl kutluyorsak, Hıristiyanların da Dini bayramları sayılan Yılbaşı, Yıllardır Türkiye’de de kutlanıyor. Hiç kimse kutlamayın demiyor ama aşırıya kaçmak işi çılgınlığa döndürmek insana acayip geliyor…

 

Yolda yürürken, kaldırımda adım atamıyorsun. Bir sürü insan koşuşturuyor. Mağazalar yine tıklım tıklım. Böyle alış veriş çılgınlığı neyin nesi? "Acaba yılbaşı yaklaştığı için mi? İnsanlar fakir insanları, fakir Çocuklara giydirerek sevindirecekleri ve yaptıkları hayır hasenat olsun diye bedava ürün dağıtanlar mı var? diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hanımların fısıltısı kulağıma geliyor. Bugün “Black Friday'miş” Kendi kendime; Bu da neyin nesi? Diyorum…
 

Ama içime kurt düştü! Bu "Black Friday" nedir diye Google'dan arama yaptım. Bulduğum bilgi beni şok etti: ABD'de Kasım Ay'ında kutlanan Şükran Gününden sonra gelen ilk Cuma günü ürünlerde indirim yapılması gelenekmiş. Bu ucuzluk gününde de Amerika'da trafik kilitlenir ve sosyal kargaşa olurmuş. Sıkıntılı günden dolayı "Black Friday, “Kara Cuma” denmişler…

 

Bu gelenek Noel'i karşılamak içinde bir tutku haline dönüşmüş!
 

Eyvah diyorum. Türkiye de bu tutku alışveriş çılgınlığı, ödenemeyen milyonlarca liralık kredi kartları, boşanma ve yıkılın yuvalar, geride kalan çocuklar. Düşündükçe yüreğiniz sızlıyor…
 

Biraz daha araştırıyorum; 1957 yılında Cumhurbaşkanı Celal Bayar ne demiş; “Türkiye de, 30 yıl içinde küçük Amerika olacağız.” Şimdilere baktığımızda, küçük Amerika olduk mu, olacak mıyız? Avrupa Üyesi olamadık ama Avrupalaştık mı? Bilmiyorum…

 

Ancak, Milletin illet olduğunu görüyorum. Aslını unutmayan, Ellere benzemeye çalışmayan, Türk olduğunu unutmayan vatandaşlardan olmak lazım. Medenileşelim, medeniyeti yakalayalım ama taklitçi olmayalım…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.