VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

Kaygan zeminde siyasette ayakta durmak!

Yazacağım konuyu okuyanlar bana hak verecekler mi? Türkiye olarak öyle bir zemin üzerinde bulunuyoruz ki kaygan ve oynak bir zeminde yaşıyoruz. Türkiye Birinci derece deprem bölgesi üzerinde, yani kaygan ve tehlikeli bir zemin üzerinde yaşamaya çalışıyoruz. Bu sadece deprem ile ilgili mi? Hayır her konuda aklınıza ne geliyorsa sağlam zemin üzerine yapılmayan her şey tehlike saçıyor. Tehlikede yaşıyoruz demektir…        Sizin anlayacağınız, zemin ne kadar güçlü ve olursa o iş o kadar kolay ve başarılı olur. Zemin hazır değilse üzerinde yapmaya çalıştığınız hiçbir şey kalıcı olamaz… 6 Şubat’ta 11 ilde meydana gelen deprem de bunun örneğini göstermiyor mu?        “Temeli sağlam olan her iş iyi olur.” Derler. Sizin zemininiz hazır değilse, başarı neredeyse imkânsız olur. Bazı zeminlerde vardır ki siz hazırladım zannedersiniz oysa zemin kaygandır. Ayağınızın altından kayar gider. Sağa, sola koyarsınız. Ne yaparsanız yapın bazı zeminler ise baştan yetersizdir…        Bugünlerde, Siyasi partilerin kapılarını aşındıran, siyasete soyunan ve yerel seçimlerin yaklaşmasıyla Aday Adayların müracaatıyla, partiler dolup taşıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse her aday görücüye çıkıyor…        Bana sorarsanız, bir zamanlar siyasetin içerisinde bulunan ve Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış bir kişi olarak söylüyorum;  Yerel, ulusal ve uluslararası alanda siyaset yapmak oldukça zordur. Siyaset zemini de yer altında ki depremleri meydana getiren yer altı gaz hareketleri gibi zemin her anlamda kaygandır…        O kadar çok hızlı değişiyor ki hazırladığınız zeminin bir yenisini oluşturmak için çok az zamanınız kalıyor. Tam sistemi kurmak için tüm birleşenleri bir araya getirirsiniz, hiç beklenmedik birleşenler ortaya çıkıyor. Bu sorun yalızca gelişmekte olan ülkeleri değil, gelişmiş ülkeleri ve onların çıkarlarını da derinden etkiliyor…        Uluslararası politikada dostluklar ülke menfaatleri, dünyada yaşanan savaşlar, ekonomik sorunlar, iç göç, dış göç hareketleri, Pandeminin getirdikleri yenidünya düzeni, deprem, sel, orman yangınları, terör olayları, felaketler derken 2023 çok sancılı geçti. Ocaklara düşen ateşler ailelerin de vatandaşların yüreklerini kavurdu…        Yalnız Türkiye de değil, tüm Dünya da 2023 için oldukça zorlu bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Dünya ülkeleri Enflasyon ve ekonomi ile boğuşuyor. Birkaç kişisel mutlu anlarımız ve birkaç kurumsal başarılarımız haricinde bizlere 2023 yılı iyi gelmedi. Üst üste acılar yaşadık. Daha ne kadar acı yaşabilirdik. Hep söylediğimiz bir kelime: “Allah daha kötüsünden korusun.” “2023 yılı gidişi olsun, gelişi olmasın.” 2023’ün zemini toptan kaygandı…        Dünya’yı savaşlara sokan, Terör Örgütlerini kurup destekleyen Amerika, iyiden iyiye Dünyanın Polisliğine soyundu. Hani savaşta çocuklar, Kadınlar, siviller öldürülmezdi? Uluslararası hukuk, İnsan haklar vb yazılı metinler. Küreselleşme vardı. Hani ayni gökyüzü altında yaşıyorduk. Zemin kaygan zemin kötü. İnsanlar kalleş olmuş… Kimse 2023 yılını güzel hatırlarla anmamızı beklemesin. Ülke olarak da büyük acılar yaşadık. Küresel olarak da yaşamaya devam ediyoruz…        Benim bu Köşe Yazım, 2023 yılının son yazısı… Gazetecilik Mesleki bir değerlendirmemle bu yıl “sınıfta kaldık.”  Zinhar geçmez. Bir sonraki yazımda sizlerle buluştuğumuzda 2024 yılının ilk günleri olacak… 2024 yeni yıl ne getirecek ne götürecek şimdilik bilinmez ama savaşsız, terörsüz ve enflasyonsuz bir yıl olsun. Devletimize, milletimize, tüm insanlara hayırlar getirsin…
Ekleme Tarihi: 27 Aralık 2023 - Çarşamba

Kaygan zeminde siyasette ayakta durmak!

Yazacağım konuyu okuyanlar bana hak verecekler mi? Türkiye olarak öyle bir zemin üzerinde bulunuyoruz ki kaygan ve oynak bir zeminde yaşıyoruz. Türkiye Birinci derece deprem bölgesi üzerinde, yani kaygan ve tehlikeli bir zemin üzerinde yaşamaya çalışıyoruz. Bu sadece deprem ile ilgili mi? Hayır her konuda aklınıza ne geliyorsa sağlam zemin üzerine yapılmayan her şey tehlike saçıyor. Tehlikede yaşıyoruz demektir…

       Sizin anlayacağınız, zemin ne kadar güçlü ve olursa o iş o kadar kolay ve başarılı olur. Zemin hazır değilse üzerinde yapmaya çalıştığınız hiçbir şey kalıcı olamaz… 6 Şubat’ta 11 ilde meydana gelen deprem de bunun örneğini göstermiyor mu?

       “Temeli sağlam olan her iş iyi olur.” Derler. Sizin zemininiz hazır değilse, başarı neredeyse imkânsız olur. Bazı zeminlerde vardır ki siz hazırladım zannedersiniz oysa zemin kaygandır. Ayağınızın altından kayar gider. Sağa, sola koyarsınız. Ne yaparsanız yapın bazı zeminler ise baştan yetersizdir…

       Bugünlerde, Siyasi partilerin kapılarını aşındıran, siyasete soyunan ve yerel seçimlerin yaklaşmasıyla Aday Adayların müracaatıyla, partiler dolup taşıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse her aday görücüye çıkıyor…

       Bana sorarsanız, bir zamanlar siyasetin içerisinde bulunan ve Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış bir kişi olarak söylüyorum;  Yerel, ulusal ve uluslararası alanda siyaset yapmak oldukça zordur. Siyaset zemini de yer altında ki depremleri meydana getiren yer altı gaz hareketleri gibi zemin her anlamda kaygandır…

       O kadar çok hızlı değişiyor ki hazırladığınız zeminin bir yenisini oluşturmak için çok az zamanınız kalıyor. Tam sistemi kurmak için tüm birleşenleri bir araya getirirsiniz, hiç beklenmedik birleşenler ortaya çıkıyor. Bu sorun yalızca gelişmekte olan ülkeleri değil, gelişmiş ülkeleri ve onların çıkarlarını da derinden etkiliyor…

       Uluslararası politikada dostluklar ülke menfaatleri, dünyada yaşanan savaşlar, ekonomik sorunlar, iç göç, dış göç hareketleri, Pandeminin getirdikleri yenidünya düzeni, deprem, sel, orman yangınları, terör olayları, felaketler derken 2023 çok sancılı geçti. Ocaklara düşen ateşler ailelerin de vatandaşların yüreklerini kavurdu…

       Yalnız Türkiye de değil, tüm Dünya da 2023 için oldukça zorlu bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Dünya ülkeleri Enflasyon ve ekonomi ile boğuşuyor. Birkaç kişisel mutlu anlarımız ve birkaç kurumsal başarılarımız haricinde bizlere 2023 yılı iyi gelmedi. Üst üste acılar yaşadık. Daha ne kadar acı yaşabilirdik. Hep söylediğimiz bir kelime: “Allah daha kötüsünden korusun.” “2023 yılı gidişi olsun, gelişi olmasın.” 2023’ün zemini toptan kaygandı…

       Dünya’yı savaşlara sokan, Terör Örgütlerini kurup destekleyen Amerika, iyiden iyiye Dünyanın Polisliğine soyundu. Hani savaşta çocuklar, Kadınlar, siviller öldürülmezdi? Uluslararası hukuk, İnsan haklar vb yazılı metinler. Küreselleşme vardı. Hani ayni gökyüzü altında yaşıyorduk. Zemin kaygan zemin kötü. İnsanlar kalleş olmuş… Kimse 2023 yılını güzel hatırlarla anmamızı beklemesin. Ülke olarak da büyük acılar yaşadık. Küresel olarak da yaşamaya devam ediyoruz…

       Benim bu Köşe Yazım, 2023 yılının son yazısı… Gazetecilik Mesleki bir değerlendirmemle bu yıl “sınıfta kaldık.”  Zinhar geçmez. Bir sonraki yazımda sizlerle buluştuğumuzda 2024 yılının ilk günleri olacak… 2024 yeni yıl ne getirecek ne götürecek şimdilik bilinmez ama savaşsız, terörsüz ve enflasyonsuz bir yıl olsun. Devletimize, milletimize, tüm insanlara hayırlar getirsin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.