VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

NEDEN; ANTALYA, İZMİR, BODRUM, EDREMİT?

PİRİNCİN TAŞLARI   İzmir’de günlerce yanan orman yangınları, nasıl yakıldı mı, yoksa kaza sonucu mu yangın çıktı? Buna kaza ve güneşin camlarla tutuşturduğu yangın denemez. Bütün orman yangınlarına bakıldığında, Antalya, Muğla ve İlçelerinde, Kuşadası, İzmir, şimdide Edremit sahillerinde başlayan orman yangınları bunlara kaza dene bilir mi?   Türkiye de Ormanlar sadece bu yukarıda saydığım şehirlerde mi var? Türkiye’de bu yukarıda saydığım şehirler dışında neden orman yangını haberleri işitmiyoruz?   Terör, dağda kaybettiği savaşı sahil kentlerinde orman yangınları çıkararak, yandaşlarına yer mi açıyor? Bu soru istemeyerek insanların akıllarına geliyor…   Gila Bonmeyar, bir yazısında soruyor; “İzmir yangınları İzmir Orman yangınları küresel ısınma işaret mi?” Küresel yangınları tetiklemez ama bunu yakanlar bulunmalı ve en ağır cezalar verilmedikçe rant elde edecekler için sahillerdeki orman yangınlarını önlemek mümkün olamayacağı aşikar olarak orta görünmektedir…   Fazıl Say, Kaz Dağları’nda, “Ormanlar ve çam ağaçları yok olmasın” dediği saatlerde İzmir’de alevlerin ağaçları yutması kaderin bir kötü cilvesi değil de nedir?   İzmir Seferihisar, Orhanlar Köyü, sonra Karabağlar ilçesinde çıkan yangın rüzgârla büyüyerek bitki örtüsü, ağaçları, zeytinlikleri, bağları, kuşları ve ceylanlarıyla 550 hektarlık alanı yutmuştu.   İzmir’deki yangınları izleyenler yanlış anlaşılmaya rağmen orman görevlileri tarafından son teknolijeden yararlanıp söndürme çalışması devam ediyordu. Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, orman yangını sönünceye kadar İzmir’de kamp kurdu…   Güzel İzmir’i kavuran yangınlar ve diğerleri ne yazık ki küresel ısınmaya işaret ediyor demek bana göre büyük hata olur. Terör örgütlerini, ranta çevirmek isteyen mafya bozuntularını gösteriyor!   Türkiye iklim değişikliğinin olumsuz etkileri açısından “risk grubundaki” ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Bir yanda kuraklık, diğer yanda seller de hızla artıyor…   İsviçre’deki Zürih Teknik Üniversitesi’nin Bilim Dergisi’nde geçtiğimiz Temmuz ayında yayınlanan bir araştırmaya göre, küresel ısınmanın en fazla 1.5 derece ile sınırlandırılması hedefini tutturmak için yaklaşık 1 milyar hektar alanın ağaçlandırılması gerekiyor. Araştırmaya göre, dünyada halen 2 milyar 800 milyon hektar alan ağaçlandırılmış durumda ve 900 milyon hektarlık ormanlaştırma daha mümkün görünüyor. Türkiye de yanan ormanların yerine tekrar ağaçlar dikilecek ve bir karışı bile imara açılmayacak olması sevindirici haberdir…   AĞAÇ VARSA OKSİEN VE HAYAT VAR   Bu büyüklükteki bir alan yaklaşık olarak ABD’nin yüzölçümüne eşit. Almanya’nın yüzölçümünün de 25 katı. Yeni ağaçlandırılacak alanlar 205 milyar ton karbon gazını emerek bloke edebilirmiş. Bu da sanayi devriminden bu yana atmosfere salınan 300 milyar ton karbonun üçte ikisine denk geliyor. Sahil kentlerinde ki orman yangınları olduğu gibi ağaçların kesilmesini, yanmalarını, canımız acıyarak izlediğimiz ağaçların ne kıymetli olduğunu anlamak için arife tarif gerekmez. Ağaçlarımız, ormanlarımız can damarlarımız nefes aldığımız akciğerlerimizdir. Bilmem anlatabildim mi?
Ekleme Tarihi: 26 Ağustos 2019 - Pazartesi

NEDEN; ANTALYA, İZMİR, BODRUM, EDREMİT?

PİRİNCİN TAŞLARI

 

İzmir’de günlerce yanan orman yangınları, nasıl yakıldı mı, yoksa kaza sonucu mu yangın çıktı? Buna kaza ve güneşin camlarla tutuşturduğu yangın denemez. Bütün orman yangınlarına bakıldığında, Antalya, Muğla ve İlçelerinde, Kuşadası, İzmir, şimdide Edremit sahillerinde başlayan orman yangınları bunlara kaza dene bilir mi?

 

Türkiye de Ormanlar sadece bu yukarıda saydığım şehirlerde mi var? Türkiye’de bu yukarıda saydığım şehirler dışında neden orman yangını haberleri işitmiyoruz?

 

Terör, dağda kaybettiği savaşı sahil kentlerinde orman yangınları çıkararak, yandaşlarına yer mi açıyor? Bu soru istemeyerek insanların akıllarına geliyor…

 

Gila Bonmeyar, bir yazısında soruyor; “İzmir yangınları İzmir Orman yangınları küresel ısınma işaret mi?” Küresel yangınları tetiklemez ama bunu yakanlar bulunmalı ve en ağır cezalar verilmedikçe rant elde edecekler için sahillerdeki orman yangınlarını önlemek mümkün olamayacağı aşikar olarak orta görünmektedir…

 

Fazıl Say, Kaz Dağları’nda, “Ormanlar ve çam ağaçları yok olmasın” dediği saatlerde İzmir’de alevlerin ağaçları yutması kaderin bir kötü cilvesi değil de nedir?

 

İzmir Seferihisar, Orhanlar Köyü, sonra Karabağlar ilçesinde çıkan yangın rüzgârla büyüyerek bitki örtüsü, ağaçları, zeytinlikleri, bağları, kuşları ve ceylanlarıyla 550 hektarlık alanı yutmuştu.

 

İzmir’deki yangınları izleyenler yanlış anlaşılmaya rağmen orman görevlileri tarafından son teknolijeden yararlanıp söndürme çalışması devam ediyordu. Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, orman yangını sönünceye kadar İzmir’de kamp kurdu…

 

Güzel İzmir’i kavuran yangınlar ve diğerleri ne yazık ki küresel ısınmaya işaret ediyor demek bana göre büyük hata olur. Terör örgütlerini, ranta çevirmek isteyen mafya bozuntularını gösteriyor!

 

Türkiye iklim değişikliğinin olumsuz etkileri açısından “risk grubundaki” ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Bir yanda kuraklık, diğer yanda seller de hızla artıyor…

 

İsviçre’deki Zürih Teknik Üniversitesi’nin Bilim Dergisi’nde geçtiğimiz Temmuz ayında yayınlanan bir araştırmaya göre, küresel ısınmanın en fazla 1.5 derece ile sınırlandırılması hedefini tutturmak için yaklaşık 1 milyar hektar alanın ağaçlandırılması gerekiyor. Araştırmaya göre, dünyada halen 2 milyar 800 milyon hektar alan ağaçlandırılmış durumda ve 900 milyon hektarlık ormanlaştırma daha mümkün görünüyor. Türkiye de yanan ormanların yerine tekrar ağaçlar dikilecek ve bir karışı bile imara açılmayacak olması sevindirici haberdir…

 

AĞAÇ VARSA OKSİEN VE HAYAT VAR

 

Bu büyüklükteki bir alan yaklaşık olarak ABD’nin yüzölçümüne eşit. Almanya’nın yüzölçümünün de 25 katı. Yeni ağaçlandırılacak alanlar 205 milyar ton karbon gazını emerek bloke edebilirmiş. Bu da sanayi devriminden bu yana atmosfere salınan 300 milyar ton karbonun üçte ikisine denk geliyor. Sahil kentlerinde ki orman yangınları olduğu gibi ağaçların kesilmesini, yanmalarını, canımız acıyarak izlediğimiz ağaçların ne kıymetli olduğunu anlamak için arife tarif gerekmez. Ağaçlarımız, ormanlarımız can damarlarımız nefes aldığımız akciğerlerimizdir. Bilmem anlatabildim mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.