VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

Reform çağrılarını nasıl anlıyoruz?

PİRİNCİN TAŞLARI    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kasım 2020'de “ekonomide ve hukukta yeni bir reform başlatıyoruz” açıklamasından sonra çalışmalar hız kazandı. 2019'da başlayan yargıda reform süreci bu hafta İnsan Hakları Eylem Pilanı'nı da içeren dördüncü paketle devam etti. Vatandaşlarında beklediği bu paket kadına karşı şiddet, evre ve hayvan hakları ve adil yargılama gibi birçok alanı kapsıyor…    Bu reform dalgasının neden başlatıldığına yönelik olarak şu sebepleri sayabiliriz. Öncelikle, AK Parti ülkede demokratikleşmeyi sahiplenen ve bu nedenle farklı toplumsal taleplere seslenmeyi ve toplumsal kesimlere yönelik kuşatıcılığını artırmaya çalışan bir parti kimliği taşıyor. Reform paketi enflasyonla mücadele, cari açığın kapatılması, doğrudan yatırımın çekici hale getirilmesi, mali disiplinin tavizsiz uygulanması ve kalıcı fiyat istikrarının sağlanması gibi maddelerin olacağı tartışılıyor…    Son reform çağrıları da daha önce ortaya konan reformist politikalarının bir devamı niteliğinde olacak. Demokrasinin değişim olgusuyla olan varoluşsal ilişkisi nedeniyle ülkenin ileriye taşınması için uğraş verilmesi ve değişim ateşinin canlı tutulması AK Parti  açısından çok mühim bir mesele, AK Parti’nin ajandasında ülkede reform yapılması hiç eksik olmadı…             Ülkede AK Parti başta olmak üzere reformist siyasi aktörlerin daha başarılı olmasının başka bir açıklaması olamaz. Özellikle hukuk alanında reform yapılmasının gayet gerçekçi ve zorunlu sebepleri var. Hukuk kuralları belli bir tarihi dönemin kabullerini ve dünya görüşünü yansıtır. Bu yönüyle hukuk kuralları ölüdür, yazıya dökülmesiyle birlikte solmaya başlar. Toplumsal hayat ise canlıdır. Sürekli bir devinim ve değişim içerisindedir. Toplumda zamanla yeni talepler ve sorunlar ortaya çıkar…     Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti'nin sıklıkla reform çağrısı yapmasının arkasındaki en önemli nedenlerden birisi hiç şüphesiz bu değişen dünya şartlarında değişime ayak uydurmaktır…     Türkiye'de siyaset 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ve ülkenin güney sınırlarındaki terör tehdidi nedeniyle güvenliğin çok daha ön planda olduğu bir çizgi tarafından belirlendi. Karşı karşıya olunan siyasi gerçekler nedeniyle bu kaçınılmaz bir durumdu. Güvenliğin ön planda olduğu siyaset özellikle ekonomi ve hukuk alanında kaçınılmaz olarak belli tahribatların oluşmasına yol açtı. Hukuk ve ekonomi ülkede her şeyin yerli yerinde olduğu ve hayatın normal akışında seyrettiği dönemlere göre değişmesi gerekir… 
Ekleme Tarihi: 11 Mart 2021 - Perşembe

Reform çağrılarını nasıl anlıyoruz?

PİRİNCİN TAŞLARI 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kasım 2020'de “ekonomide ve hukukta yeni bir reform başlatıyoruz” açıklamasından sonra çalışmalar hız kazandı. 2019'da başlayan yargıda reform süreci bu hafta İnsan Hakları Eylem Pilanı'nı da içeren dördüncü paketle devam etti. Vatandaşlarında beklediği bu paket kadına karşı şiddet, evre ve hayvan hakları ve adil yargılama gibi birçok alanı kapsıyor… 

 

Bu reform dalgasının neden başlatıldığına yönelik olarak şu sebepleri sayabiliriz. Öncelikle, AK Parti ülkede demokratikleşmeyi sahiplenen ve bu nedenle farklı toplumsal taleplere seslenmeyi ve toplumsal kesimlere yönelik kuşatıcılığını artırmaya çalışan bir parti kimliği taşıyor. Reform paketi enflasyonla mücadele, cari açığın kapatılması, doğrudan yatırımın çekici hale getirilmesi, mali disiplinin tavizsiz uygulanması ve kalıcı fiyat istikrarının sağlanması gibi maddelerin olacağı tartışılıyor… 

 

Son reform çağrıları da daha önce ortaya konan reformist politikalarının bir devamı niteliğinde olacak. Demokrasinin değişim olgusuyla olan varoluşsal ilişkisi nedeniyle ülkenin ileriye taşınması için uğraş verilmesi ve değişim ateşinin canlı tutulması AK Parti  açısından çok mühim bir mesele, AK Parti’nin ajandasında ülkede reform yapılması hiç eksik olmadı…          

 

Ülkede AK Parti başta olmak üzere reformist siyasi aktörlerin daha başarılı olmasının başka bir açıklaması olamaz. Özellikle hukuk alanında reform yapılmasının gayet gerçekçi ve zorunlu sebepleri var. Hukuk kuralları belli bir tarihi dönemin kabullerini ve dünya görüşünü yansıtır. Bu yönüyle hukuk kuralları ölüdür, yazıya dökülmesiyle birlikte solmaya başlar. Toplumsal hayat ise canlıdır. Sürekli bir devinim ve değişim içerisindedir. Toplumda zamanla yeni talepler ve sorunlar ortaya çıkar…  

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti'nin sıklıkla reform çağrısı yapmasının arkasındaki en önemli nedenlerden birisi hiç şüphesiz bu değişen dünya şartlarında değişime ayak uydurmaktır…  

 

Türkiye'de siyaset 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ve ülkenin güney sınırlarındaki terör tehdidi nedeniyle güvenliğin çok daha ön planda olduğu bir çizgi tarafından belirlendi. Karşı karşıya olunan siyasi gerçekler nedeniyle bu kaçınılmaz bir durumdu. Güvenliğin ön planda olduğu siyaset özellikle ekonomi ve hukuk alanında kaçınılmaz olarak belli tahribatların oluşmasına yol açtı. Hukuk ve ekonomi ülkede her şeyin yerli yerinde olduğu ve hayatın normal akışında seyrettiği dönemlere göre değişmesi gerekir… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.