VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

SURİYE HAREKETİNİ YABANCI MEDYA HAFİFE ALDI!

PİRİNCİN TAŞLARI   Bir toplantıda Sayın Onur Öymen ile Suriye ve yabancı basın üzerine sohbet ediyoruz. Söyledikleri çok önemliydi. Sizlerinde bilgilenmesi için yazmayı uygun gördüm.   Silahlı kuvvetlerimiz Suriye'nin Kuzeyine yönelik olarak başlattığı harekât yabancı basında önemli yer alıyor. Ancak haber ve yorumların çoğunun Türkiye'yi suçlayıcı tek taraflı bir yaklaşımla kaleme alındığını izliyoruz. Özellikle PYD, YPG'nin PKK'yla işbirliğine ilişkin bilgilerin göz ardı edildiği görülüyor…    Bu çerçevede, 2011 ile 2017 yılları arasında Amerika'nın Şam Büyükelçiliği görevinde bulunan Robert Ford'un 11 Mayıs 2017 tarihinde tha Atlantic Dergisinde bu konuda yazdığı makalede yer alan bilgilerinde Siyasetçi de, Medyası da Türk düşmanlığı var… Basın özetlerine bakın:    -“ Osman Öcalan, 2013 yılında verdiği bir mülakatta PYD'nin kendisi ve diğer PKK yetkilileri tarafından 2003 yılında Kuzey Irak'ta, Kandil'de PKK'nın karargâhında kurulduğunu açıklamıştır.”     -“PYD, 2005 yılında Kandil'de kurulan ve PKK'nın dâhil olduğu Kürt Cemaatler Birliği'nin üyesidir.”     -“PKK'nın silahlı unsurları PYD ve YPG'nin kadroları içinde yer almaktadır. Bir YPG savaşçısı, Wall Street Journal'e verdiği mülakatta, daha önce PKK'da eylem yaptığını, bu iki örgütün mensuplarının değişimli olarak görev yaptıklarını söylemiştir.”    -“Mesut Barzani, 2016 yılında verdiği bir demeçte PYD ile PKK'nın esas itibariyle aynı örgüt olduğunu söylemiştir.”    -“Bu gerçeklere rağmen, Trump ve ondan önce de Obama Yönetimi yakın zamana kadar PYD, YPG ve PKK'nın ayrı ayrı örgütler olduğunu iddia etmiştir. Bu yaklaşım gerçeklerle bağdaşmıyor.”   Uluslararası Af Örgütü, 2016 yılında yayınladığı bir rapora PYD/YPG'nin işgal ettiği köylerdeki evlerin tamamına yakınını yıkarak orada oturanların bir daha evlerine dönmelerini imkansız hale getirdiğini, bunun bir savaş suçu olduğunu belirtmektedir…   Öte yandan BBC Radyosu 16 Eylül 2019 tarihinde Türkçe programında yayınladığı bir haberde Suriye hükümetinin, ülkenin kuzeyinde geniş bir bölgeyi kontrol altında bulunduran ve ABD'nin de desteğine sahip olan Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) ilk kez “bölücü terörist milisler” olarak nitelendirdiğini bildirmiştir…   Suriye BM yazdığı mektupta, ABD önderliğindeki koalisyonun yanı sıra SDG'nin de Haseke, Rakka, Deyr ez Zor ve Halep'te yaşayan insanlara karşı mezalimde bulunduğu kaydediliyor…   Başkan Trump, son günlerde yayınladığı twitlerde ve verdiği demeçlerde Obama yönetimini PKK'yla işbirliği yapmakla suçlamıştır. ABD ilk defa üstelik en üst düzeyde Başkan açıklıyor; PKK'yla işbirliği yaptığını böylece kabul etmiş bulunuyor...     Türkiye'yi haksız ve ölçüsüz biçimde eleştiren, hatta ülkemize karşı yaptırım uygulamaktan söz eden ülkelerin bütün bu gerçekleri görmezlikten gelmesi hazindir. Silahlı kuvvetlerimizin ülkemizin güvenliği için gösterdiği üstün gayretlere daima destek olan Türk milleti şimdiye kadar olduğu gibi, bugün de bu gibi haksızlıklara karşı birlik ve bütünlük içinde karşı koyacak güce ve iradeye sahiptir. Suriye'nin de Adana mutabakatından kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiği açıktır...  
Ekleme Tarihi: 27 Ekim 2019 - Pazar

SURİYE HAREKETİNİ YABANCI MEDYA HAFİFE ALDI!

PİRİNCİN TAŞLARI

 

Bir toplantıda Sayın Onur Öymen ile Suriye ve yabancı basın üzerine sohbet ediyoruz. Söyledikleri çok önemliydi. Sizlerinde bilgilenmesi için yazmayı uygun gördüm.

 

Silahlı kuvvetlerimiz Suriye'nin Kuzeyine yönelik olarak başlattığı harekât yabancı basında önemli yer alıyor. Ancak haber ve yorumların çoğunun Türkiye'yi suçlayıcı tek taraflı bir yaklaşımla kaleme alındığını izliyoruz. Özellikle PYD, YPG'nin PKK'yla işbirliğine ilişkin bilgilerin göz ardı edildiği görülüyor… 
 

Bu çerçevede, 2011 ile 2017 yılları arasında Amerika'nın Şam Büyükelçiliği görevinde bulunan Robert Ford'un 11 Mayıs 2017 tarihinde tha Atlantic Dergisinde bu konuda yazdığı makalede yer alan bilgilerinde Siyasetçi de, Medyası da Türk düşmanlığı var…
Basın özetlerine bakın: 
 

-“ Osman Öcalan, 2013 yılında verdiği bir mülakatta PYD'nin kendisi ve diğer PKK yetkilileri tarafından 2003 yılında Kuzey Irak'ta, Kandil'de PKK'nın karargâhında kurulduğunu açıklamıştır.”  
 

-“PYD, 2005 yılında Kandil'de kurulan ve PKK'nın dâhil olduğu Kürt Cemaatler Birliği'nin üyesidir.”  
 

-“PKK'nın silahlı unsurları PYD ve YPG'nin kadroları içinde yer almaktadır. Bir YPG savaşçısı, Wall Street Journal'e verdiği mülakatta, daha önce PKK'da eylem yaptığını, bu iki örgütün mensuplarının değişimli olarak görev yaptıklarını söylemiştir.” 
 

-“Mesut Barzani, 2016 yılında verdiği bir demeçte PYD ile PKK'nın esas itibariyle aynı örgüt olduğunu söylemiştir.” 
 

-“Bu gerçeklere rağmen, Trump ve ondan önce de Obama Yönetimi yakın zamana kadar PYD, YPG ve PKK'nın ayrı ayrı örgütler olduğunu iddia etmiştir. Bu yaklaşım gerçeklerle bağdaşmıyor.”
 

Uluslararası Af Örgütü, 2016 yılında yayınladığı bir rapora PYD/YPG'nin işgal ettiği köylerdeki evlerin tamamına yakınını yıkarak orada oturanların bir daha evlerine dönmelerini imkansız hale getirdiğini, bunun bir savaş suçu olduğunu belirtmektedir…
 

Öte yandan BBC Radyosu 16 Eylül 2019 tarihinde Türkçe programında yayınladığı bir haberde Suriye hükümetinin, ülkenin kuzeyinde geniş bir bölgeyi kontrol altında bulunduran ve ABD'nin de desteğine sahip olan Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) ilk kez “bölücü terörist milisler” olarak nitelendirdiğini bildirmiştir…
 

Suriye BM yazdığı mektupta, ABD önderliğindeki koalisyonun yanı sıra SDG'nin de Haseke, Rakka, Deyr ez Zor ve Halep'te yaşayan insanlara karşı mezalimde bulunduğu kaydediliyor…
 

Başkan Trump, son günlerde yayınladığı twitlerde ve verdiği demeçlerde Obama yönetimini PKK'yla işbirliği yapmakla suçlamıştır. ABD ilk defa üstelik en üst düzeyde Başkan açıklıyor; PKK'yla işbirliği yaptığını böylece kabul etmiş bulunuyor...  
 

Türkiye'yi haksız ve ölçüsüz biçimde eleştiren, hatta ülkemize karşı yaptırım uygulamaktan söz eden ülkelerin bütün bu gerçekleri görmezlikten gelmesi hazindir. Silahlı kuvvetlerimizin ülkemizin güvenliği için gösterdiği üstün gayretlere daima destek olan Türk milleti şimdiye kadar olduğu gibi, bugün de bu gibi haksızlıklara karşı birlik ve bütünlük içinde karşı koyacak güce ve iradeye
sahiptir. Suriye'nin de Adana mutabakatından kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiği açıktır...
 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.