VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

TBMM’ye Yakışmayan Vekil Görüntüleri

PİRİNCİN TAŞLARI   Türkiye’ye Saldırıp, Kıbrıs’ı Unutturmaya mı Çalışıyorlar?   Televizyonlarda adı yorumcu diye geçenler, bilip bilmeden konuşanlar, Köşe yazarları tarafından her gün yazılanlar. Önce Anayasa Komisyonunda Milletvekillerinin gösterdiği performansları, ne halleri düştüklerini aldıkları olumsuz notlardan sonra, TBMM Anayasa’nın oylanmasında gördüklerimiz, Kadın, çocuk, erkek, gen. Demeden bizi hayretler içerisinde bırakıyor…   Milletvekili, dediğimiz bizlerin vekillerini TBMM’sine değil de boks ringine göndermişiz. Ağza alınmayacak sözler, yaptıkları varyeteler, burun kırmalar ayak ısırmalar, yumruklaşmalar. Bunu yapanların hepsi, Üniversite mezunu meslek sahibi insanlar. TBMM’sini, Üniversite bahçelerinde bile görmediğimiz her türlü kebzeliğin yaşandığı alanlara döndürdüler. Televizyonu birlikte izlediğimiz çocuklarımızın sordukları sorulara cevap veremeyecek hale geldik. Vah TBMM’sim vah, kimlerin eline kaldın…   Milletin kürsüsünü kimsenin işgal etmesine hakkı yoktur. Bu Millet kürsü işgal hakkını vekile vermedi. Bunun yolu yorganı bu değildir. Milletin kürsüsünü kırıp, parçalayıp, mikrofonlara yok etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Dışarıda bir Vatandaş yaptığı bir olayla Devlet, Millet malına zarar verdiği için o kişiye zarar ziyanlar ödeditiliyorsa, milletin kürsüsünü kıranlar, mikrofonları parçalayanlar da cezalandırılsın ve zarar ziyanı ödetilmelidir. Vekiller Asiden üstün değildir. Adı üstünde vekildir…   Birbirlerini yumruklayan, burunları kıran, kafalarına yumruk atanlar, vekilin bacağını ısıranlar, milletin kürsüsünü yıkıp parçalayanları gördükten sonra bu meclis bitmiştir, Cumhur Başkanlığı’nın da içinde bulunduğu Anayasa Kanunu milletin önüne gelmesi neden engelleniyor? İşlerine gelmeyenler, ellerinde ki beyliği bırakmak istemiyorlar. Bırakın işin asıl sahibi millettin önüne gelsin, millet kararını versin…   Bu konuyu yazmak istemiyordum. Herkes konuşuyor. Yazarlar yazıyor. TBMM’sinde olanları Millet çıplak gözle görüyor. Sandık Milletin önüne geldiğinde kararını da Millet verecektir…   TÜRKİYE’YE SALDIRIP, KIBRISI UNUTTURMAYA MI ÇALIŞYORLAR?   17 – 25 Aralık sonrası, gezi olayları, 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından başlayan terör olayları ve Türkiye’ye her yönden saldırmaya devam ediyorlar. Bilinçli bir saldırıya maruz bırakılan Türkiye, Türk parası, Türk ekonomisi, Türkiye’nin iç güvenliği, Türk turizmi, Türkiye’nin güney hudutlarından yapılan saldırılar. Kıbrıs’ın anlaşma konusu ise bu saldırılar furyasında ortaya çıktı. Türkiye kendi iç sorunlarıyla uğraşırken, Kıbrıs’ı unutturmak mı istiyorlar? Yıllardır bekleyen Kıbrıs gündem oldu… BM Kıbrıs için bilinçli olarak Türklerin aleyhine bir oyun tezgâhladı ve başarı ile Cenevre de bu oyunu uygulamaya koydu. BM, hesabına göre tüm başlıklarda anlaşıldıktan sonra harita masaya konacaktı.   Eroğlu-Hristofyas ve Eroğlu-Anastasiadis görüşmelerinde bu kurala ve bu mutabakata sıkı sıkıya sadık kalındı. Bırakın haritayı 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu döneminde toprak bile konuşulmamıştı. Eroğlu, Anastasiadis’in tüm girişimlerine rağmen buna izin vermedi. Ne olduysa, Mustafa Akıncı’nın Nisan 2015’de Cumhurbaşkanı seçilmesiyle oldu ve BM müktesebatı ile yılların mutabakatı bir kenara atılarak, Eroğlu döneminde masadan kaçan Anastasiadis aniden masaya döndü ve iskemleye yapıştı kaldı… Türk tarafı görüşmelerde taviz verdi mi? KKTC’ Rum kesimi sözde ortak bir devlet kurmak uğruna. Bu güne kadar görüşülmemiş olan dört Rum’a bir Türk nüfus oranını kabul ediyordu. Türkiye’nin garantörlüğün kaldırılması ile Türk askerinin adadan tümüyle çekilmesinin tartışmaya açılması kabul ediliyordu. Tavizler verildi mi? Dönüşümlü başkanlık konusunda Rumlardan ses seda yok… Mülkiyet konusunda da ilk mülk sahibi olan Rumların ilk sözü söyleyeceği ve kararı vereceği konusunda da Anastasiadis’in ısrarları devam ediyor. Rumlar, Türk tarafına yüze 20 toprak verirken, Türk tarafı Cumhurbaşkanı Akıncı yüzde 29 toprak diyor. Akıncı - Anastasiadis müzakerelerinde tüm bunları nasıl kabul edilecek. Garantör Ülke liderleri bu anlaşmalara ne diyecek. Kıbrıs’ta taviz verilecek mi? Gerçekten çok merak ediyorum. Cenevre’de neyi kazandık, haritayı sunmak tuzağına düştük mü? Bunu da merak ediyorum. Eğer dönüşümlü başkanlık uğruna ve de 43 yıldır Türkiye’nin sürdürdüğü kararlılık politikası ve müzakereleri BM’nin istediği şekilde sonlandırırsak, bunca verilen şehitler, kan ve gözyaşı pahasına kurulan KKTC’yi, lav ederlerse Kıbrıs Türklerinin Egemenliğini Rumlara devrederlerse, Türkiye’nin 43 yıldır verdiği maddi manevi her türlü emeği boşa mı, gitmiş olacak?  
Ekleme Tarihi: 18 Ocak 2017 - Çarşamba

TBMM’ye Yakışmayan Vekil Görüntüleri

PİRİNCİN TAŞLARI

 

Türkiye’ye Saldırıp, Kıbrıs’ı Unutturmaya mı Çalışıyorlar?

 

Televizyonlarda adı yorumcu diye geçenler, bilip bilmeden konuşanlar, Köşe yazarları tarafından her gün yazılanlar. Önce Anayasa Komisyonunda Milletvekillerinin gösterdiği performansları, ne halleri düştüklerini aldıkları olumsuz notlardan sonra, TBMM Anayasa’nın oylanmasında gördüklerimiz, Kadın, çocuk, erkek, gen. Demeden bizi hayretler içerisinde bırakıyor…

 

Milletvekili, dediğimiz bizlerin vekillerini TBMM’sine değil de boks ringine göndermişiz. Ağza alınmayacak sözler, yaptıkları varyeteler, burun kırmalar ayak ısırmalar, yumruklaşmalar. Bunu yapanların hepsi, Üniversite mezunu meslek sahibi insanlar. TBMM’sini, Üniversite bahçelerinde bile görmediğimiz her türlü kebzeliğin yaşandığı alanlara döndürdüler. Televizyonu birlikte izlediğimiz çocuklarımızın sordukları sorulara cevap veremeyecek hale geldik. Vah TBMM’sim vah, kimlerin eline kaldın…

 

Milletin kürsüsünü kimsenin işgal etmesine hakkı yoktur. Bu Millet kürsü işgal hakkını vekile vermedi. Bunun yolu yorganı bu değildir. Milletin kürsüsünü kırıp, parçalayıp, mikrofonlara yok etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Dışarıda bir Vatandaş yaptığı bir olayla Devlet, Millet malına zarar verdiği için o kişiye zarar ziyanlar ödeditiliyorsa, milletin kürsüsünü kıranlar, mikrofonları parçalayanlar da cezalandırılsın ve zarar ziyanı ödetilmelidir. Vekiller Asiden üstün değildir. Adı üstünde vekildir…

 

Birbirlerini yumruklayan, burunları kıran, kafalarına yumruk atanlar, vekilin bacağını ısıranlar, milletin kürsüsünü yıkıp parçalayanları gördükten sonra bu meclis bitmiştir, Cumhur Başkanlığı’nın da içinde bulunduğu Anayasa Kanunu milletin önüne gelmesi neden engelleniyor? İşlerine gelmeyenler, ellerinde ki beyliği bırakmak istemiyorlar. Bırakın işin asıl sahibi millettin önüne gelsin, millet kararını versin…

 

Bu konuyu yazmak istemiyordum. Herkes konuşuyor. Yazarlar yazıyor. TBMM’sinde olanları Millet çıplak gözle görüyor. Sandık Milletin önüne geldiğinde kararını da Millet verecektir…

 

TÜRKİYE’YE SALDIRIP, KIBRISI UNUTTURMAYA MI ÇALIŞYORLAR?

 

17 – 25 Aralık sonrası, gezi olayları, 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından başlayan terör olayları ve Türkiye’ye her yönden saldırmaya devam ediyorlar. Bilinçli bir saldırıya maruz bırakılan Türkiye, Türk parası, Türk ekonomisi, Türkiye’nin iç güvenliği, Türk turizmi, Türkiye’nin güney hudutlarından yapılan saldırılar. Kıbrıs’ın anlaşma konusu ise bu saldırılar furyasında ortaya çıktı. Türkiye kendi iç sorunlarıyla uğraşırken, Kıbrıs’ı unutturmak mı istiyorlar? Yıllardır bekleyen Kıbrıs gündem oldu… BM Kıbrıs için bilinçli olarak Türklerin aleyhine bir oyun tezgâhladı ve başarı ile Cenevre de bu oyunu uygulamaya koydu. BM, hesabına göre tüm başlıklarda anlaşıldıktan sonra harita masaya konacaktı.

 

Eroğlu-Hristofyas ve Eroğlu-Anastasiadis görüşmelerinde bu kurala ve bu mutabakata sıkı sıkıya sadık kalındı. Bırakın haritayı 3. Cumhurbaşkanı Eroğlu döneminde toprak bile konuşulmamıştı. Eroğlu, Anastasiadis’in tüm girişimlerine rağmen buna izin vermedi. Ne olduysa, Mustafa Akıncı’nın Nisan 2015’de Cumhurbaşkanı seçilmesiyle oldu ve BM müktesebatı ile yılların mutabakatı bir kenara atılarak, Eroğlu döneminde masadan kaçan Anastasiadis aniden masaya döndü ve iskemleye yapıştı kaldı… Türk tarafı görüşmelerde taviz verdi mi? KKTC’ Rum kesimi sözde ortak bir devlet kurmak uğruna. Bu güne kadar görüşülmemiş olan dört Rum’a bir Türk nüfus oranını kabul ediyordu. Türkiye’nin garantörlüğün kaldırılması ile Türk askerinin adadan tümüyle çekilmesinin tartışmaya açılması kabul ediliyordu. Tavizler verildi mi? Dönüşümlü başkanlık konusunda Rumlardan ses seda yok… Mülkiyet konusunda da ilk mülk sahibi olan Rumların ilk sözü söyleyeceği ve kararı vereceği konusunda da Anastasiadis’in ısrarları devam ediyor. Rumlar, Türk tarafına yüze 20 toprak verirken, Türk tarafı Cumhurbaşkanı Akıncı yüzde 29 toprak diyor. Akıncı - Anastasiadis müzakerelerinde tüm bunları nasıl kabul edilecek. Garantör Ülke liderleri bu anlaşmalara ne diyecek. Kıbrıs’ta taviz verilecek mi? Gerçekten çok merak ediyorum. Cenevre’de neyi kazandık, haritayı sunmak tuzağına düştük mü? Bunu da merak ediyorum. Eğer dönüşümlü başkanlık uğruna ve de 43 yıldır Türkiye’nin sürdürdüğü kararlılık politikası ve müzakereleri BM’nin istediği şekilde sonlandırırsak, bunca verilen şehitler, kan ve gözyaşı pahasına kurulan KKTC’yi, lav ederlerse Kıbrıs Türklerinin Egemenliğini Rumlara devrederlerse, Türkiye’nin 43 yıldır verdiği maddi manevi her türlü emeği boşa mı, gitmiş olacak?

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.