VAHAP DABAKAN
Köşe Yazarı
VAHAP DABAKAN
 

TÜRKİYE, RAKAMLARLA GÜVEN VERDİ! RUSYA-NATO İLE ÇATIŞIR MI?

PİRİNCİN TAŞLARI                                                                            Türkiye de yaşanan birçok olumsuzluklara rağmen, Almanya felaket telalığı yapmasına rağmen, Türkiye İhracatı, büyüme de istihdamını arttırdı. Enflasyon düşüyor, bütçe fazla veriyor. Göz kamaştıran bu rakamların ardından sırada not artışı bekleniyor...         Türkiye, yaşadığı büyük felaketlerin üzerinden geçen bir yılın ardından rakamlarıyla göz kamaştırdı. Bundan tam bir yıl önce hain bir darbe girişimi ile karşılaşan, ardından uluslararası kuruluşların direktif almışçasına not düşürerek ekonomisi sarsılmak istenen, terör saldırılarıyla zayıflatılmak istenen Türkiye, bir oldu. Birlik içinde oldu ve dış güçlerin isteklerine teslim olmadı. Geçen yıl sadece Temmuz ay’ı içine alan üçüncü çeyrekte küçülen ekonomi, dördüncü çeyrek de yükselişe geçti. Yılı 2,9 gibi kimsenin beklemediği büyüme rakamıyla kapattı. Bu yıl ise çok daha parlak başladı…        2017’nin ilk çeyreğinde ise kapasite kullanımı arttı, sanayi üretimi büyüdü ve büyüme oranı yüzde 5 ile bütün dünyayı şaşırttı. Başlatılan seferberlik ile 1 milyon 488 bin kişiye istihdam sağlayan, enflasyonu tek haneye doğru inişe geçen, en zor dönemde bile bütçesi 129 milyon lira fazla veren, vergi gelirleri artan, 6 ayda 77 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’de risk algısı da azaldı. Bu rakamları gören kredi derecelendirme kuruluşları ve başta Dünya Bankası ve IMF de Türkiye için büyüme tahminlerini yüzde 4,7’ye kadar artırdı…   RUSYA-NATO ÇATIŞMASI MÜMKÜN MÜ?        Sovyetler Birliği ile NATO arasında çıkabilecek bir çatışma, Soğuk Savaş boyunca düşünce kuruluşlarının yayınlarından popüler kültüre kadar birçok alanda bir tema işleniyor. Son yıllarda, Moskova’nın daha aktif bir askeri strateji benimsemesi olası bir Rusya-NATO çatışması senaryoları sürdürülüyor…         Bunların arasında ciddi isimler tarafından yayımlanan değerlendirmeler de var. NATO Müttefik Kuvvetler Komutan Yardımcılığı da yapmış olan, Britanyalı General Sir Richard Shirreff’in yazdığı 2017 Rusya ile Savaş “2017 War with Russia” söz konusu sahada en çok dikkat çekici bir eser olarak görülüyor...        Geçtiğimiz Haziran ayında bir değerlendirme daha yayımlandı. Łukasz Kulesa ve Shatabhisha Shetty imzalı, “Trump, Putin ve Büyüyen Askeri Tırmanma Riski” (Trump, Putin and the Growing Risk of Military Escalation) başlıklı çalışma, NATO’nun doğu kanadında ve Suriye’de Rusya ile giderek artan ve sıcak çatışmaya varabilecek riskleri inceliyor. Bende okuduğum bu yazarların eserlerine dayanarak böyle bir olasılık olur mu diye düşündüm.        Bu eserleri hazırlayanların ne kadar doğruluk derecesinin olduğunu düşünmemek elde değildir.  Bu raporları geleceğe ilişkin kehanetlerde bulunmak yerine, olayların seyrini belirleyecek strateji parametreleri tespit etmek ve karar-vericiler için hazırlıksız yakalanma riskini minimize etmek için kaleme alıyor olmalılar. Yani bu tip senaryo çalışmaları açık-kaynaklı istihbarat verilerine dayansa da, esasen bir zihin egzersizi sunarlar. Zira askeri-siyasi stratejik meseleler daha çok karmaşık adaptif sistemler ile açıklayabilirler; Yani sistemi oluşturan aktörler arasındaki karmaşık ve çok yönlü ilişkiler isabetli tahminleri ciddi biçimde zorlaştırır. Yine de bazı temel belirleyenleri değerlendirmekte yarar var mıdır?        Rusya- NATO çatışmasını göze alabilir mi? Türkiye nerede durması gerekir? Türkiye bir NATO üyesidir. Türkiye – Rusya birçok menfaatleri ve ekonomik anlaşmaları olan iki ülkedir…
Ekleme Tarihi: 24 Temmuz 2017 - Pazartesi

TÜRKİYE, RAKAMLARLA GÜVEN VERDİ! RUSYA-NATO İLE ÇATIŞIR MI?

PİRİNCİN TAŞLARI

                                                                          

Türkiye de yaşanan birçok olumsuzluklara rağmen, Almanya felaket telalığı yapmasına rağmen, Türkiye İhracatı, büyüme de istihdamını arttırdı. Enflasyon düşüyor, bütçe fazla veriyor. Göz kamaştıran bu rakamların ardından sırada not artışı bekleniyor...
       

Türkiye, yaşadığı büyük felaketlerin üzerinden geçen bir yılın ardından rakamlarıyla göz kamaştırdı. Bundan tam bir yıl önce hain bir darbe girişimi ile karşılaşan, ardından uluslararası kuruluşların direktif almışçasına not düşürerek ekonomisi sarsılmak istenen, terör saldırılarıyla zayıflatılmak istenen Türkiye, bir oldu. Birlik içinde oldu ve dış güçlerin isteklerine teslim olmadı. Geçen yıl sadece Temmuz ay’ı içine alan üçüncü çeyrekte küçülen ekonomi, dördüncü çeyrek de yükselişe geçti. Yılı 2,9 gibi kimsenin beklemediği büyüme rakamıyla kapattı. Bu yıl ise çok daha parlak başladı…
      

2017’nin ilk çeyreğinde ise kapasite kullanımı arttı, sanayi üretimi büyüdü ve büyüme oranı yüzde 5 ile bütün dünyayı şaşırttı. Başlatılan seferberlik ile 1 milyon 488 bin kişiye istihdam sağlayan, enflasyonu tek haneye doğru inişe geçen, en zor dönemde bile bütçesi 129 milyon lira fazla veren, vergi gelirleri artan, 6 ayda 77 milyar dolar ihracat yapan Türkiye’de risk algısı da azaldı. Bu rakamları gören kredi derecelendirme kuruluşları ve başta Dünya Bankası ve IMF de Türkiye için büyüme tahminlerini yüzde 4,7’ye kadar artırdı…

 

RUSYA-NATO ÇATIŞMASI MÜMKÜN MÜ?


      

Sovyetler Birliği ile NATO arasında çıkabilecek bir çatışma, Soğuk Savaş boyunca düşünce kuruluşlarının yayınlarından popüler kültüre kadar birçok alanda bir tema işleniyor. Son yıllarda, Moskova’nın daha aktif bir askeri strateji benimsemesi olası bir Rusya-NATO çatışması senaryoları sürdürülüyor…
       

Bunların arasında ciddi isimler tarafından yayımlanan değerlendirmeler de var. NATO Müttefik Kuvvetler Komutan Yardımcılığı da yapmış olan, Britanyalı General Sir Richard Shirreff’in yazdığı 2017 Rusya ile Savaş “2017 War with Russia” söz konusu sahada en çok dikkat çekici bir eser olarak görülüyor...
      

Geçtiğimiz Haziran ayında bir değerlendirme daha yayımlandı. Łukasz Kulesa ve Shatabhisha Shetty imzalı, “Trump, Putin ve Büyüyen Askeri Tırmanma Riski” (Trump, Putin and the Growing Risk of Military Escalation) başlıklı çalışma, NATO’nun doğu kanadında ve Suriye’de Rusya ile giderek artan ve sıcak çatışmaya varabilecek riskleri inceliyor. Bende okuduğum bu yazarların eserlerine dayanarak böyle bir olasılık olur mu diye düşündüm.

      

Bu eserleri hazırlayanların ne kadar doğruluk derecesinin olduğunu düşünmemek elde değildir.  Bu raporları geleceğe ilişkin kehanetlerde bulunmak yerine, olayların seyrini belirleyecek strateji parametreleri tespit etmek ve karar-vericiler için hazırlıksız yakalanma riskini minimize etmek için kaleme alıyor olmalılar. Yani bu tip senaryo çalışmaları açık-kaynaklı istihbarat verilerine dayansa da, esasen bir zihin egzersizi sunarlar. Zira askeri-siyasi stratejik meseleler daha çok karmaşık adaptif sistemler ile açıklayabilirler; Yani sistemi oluşturan aktörler arasındaki karmaşık ve çok yönlü ilişkiler isabetli tahminleri ciddi biçimde zorlaştırır. Yine de bazı temel belirleyenleri değerlendirmekte yarar var mıdır?

      

Rusya- NATO çatışmasını göze alabilir mi? Türkiye nerede durması gerekir? Türkiye bir NATO üyesidir. Türkiye – Rusya birçok menfaatleri ve ekonomik anlaşmaları olan iki ülkedir…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.