ISMAHAN ÇERİBAŞI
Köşe Yazarı
ISMAHAN ÇERİBAŞI
 

İSRAİL ve GAZZE GERÇEĞİ (Küfür etmeyin, küfrü anlatın)

Sapkınlıkta azgınlaşmış Siyonistlerin, İsrail’in şu son iki haftadır Gazze’de katlettikleri Filistinli yavruların görüntüleri karşısında vicdan sahibi birinin susması mümkün değildir. Gerek Gazze’deki mazlumlar, gerekse yürekleri onlarınkiyle birlikte atanların akıllarını muhafaza edebilmek için Siyonistlere sövmelerine ahlâkî ruhsat veriliyor mu bilemem lakin yanan yüreklerin biraz olsun soğuması için yapılan sövgüler sonuçta hiçbir problemi halletmez. Hele ki sadece “KINAMA” dedikleri lakin bir halta yaramayan o laf cambazlığına hiç gerek yok. Siz Müslüman insanlarsınız(!) gâvurda kınıyor… Sizin farkınız ne ki? Sövme ve kınama çözüm getirmiyor Çünkü onunla ne olayların sebeplerini açıklamış ne de ilgili problemleri halletmiş oluruz. Ayrıca Siyonist-severlerin seviyesizliğine inmiş, gerçekte onların bu yolla seviyesizliği de aşarak bir çukurluğu temsil ettiklerini ıskalamış oluruz. Bu yüzden Filistin dostlarının sosyal medyada sövgü sallamak yerine, bunu gerektiren olgu ve olayların gerçek yüzünü bilmeleri gerekmez mi ya da bu tarz şeylerin paylaşımını yapıp bilgilendirmek gerekmez mi?. Mesela, kukla bir BM, Yahudi olduğunu söyleyerek dünyayı iki kutuplu bir düşmanlığa teşvik eden bir Blinken ve başta BBC olmak üzere Batı medyasında gerçekleri gizleyerek katil Siyonistleri düzmece haberlerle aklayanlar, özü itibariyle terbiye edilmiş köpeklerin sahiplerine hırlamamaları gerçeğine tabi olmazlar mı? Fakat söyleyebilmek için Siyonist-BM-ABD’nin et-tırnak müşterekliğine dönüşen ilişkisini bilmek gerekir. Bunun bir örneğini okurlarıma George Armstrong’un Rothschild –Para İmparatorluğu– Derin Yahudi Devleti adlı kitabından ben nakledeyim, benzerleri zaten kitaptan rahat bulursunuz. “Dünya Savaşı sona erdiğinde Rothschild ailesi ve temsilcileri arta kalan yıkıntıları ele geçirmek üzere harekete geçtiler. Yahudi ‘âkil adamı’ Bernard Baruch, Başkan Wilson’un danışmanı olarak tüm kabinenin karşı çıkmasına rağmen Fransa’daki Barış Konferansı’na katılmaya ikna etti. ‘Akil adam’ Baruch savaş süresince Silah Endüstrisi Komisyonun Başkanlığını yapmaktaydı ve tüm alım satımlardan pay almaktaydı. On ABD başkanına Beyaz Saray’da mübaşirlik yapan Ike Hoover, hatıralarında ‘Bugün Başkan ve eşi Bayan Wilson ile Bay Baruch’un kiraladığı kır evine yemeğe gittik. Her birimiz sanki birbirimizden kaçar gibi ayrı yerlere dağıldık. Aslında hepimiz birbirimize bakmaktan sıkılmıştık. Akşam yemeğinde hepimizin birbirimizden sıkıldığımızı söylediğimde masada büyük bir kahkaha koptu!’ demektedir. Bu işe yaramaz Yahudi neden kır evi kiralamıştı veya neden Versay Sarayı’nın yanına Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına neden olan barış görüşmeleri sırasında adeta kamp kurmuştu? Bu adamın Milletler Cemiyeti’yle ne alakası olabilirdi? Barış Anlaşması’nın şartları ve Milletler Cemiyeti’nin prensipleri Başkan Wilson’ın Amerika’yı, Lloyd George’un İngiltere’yi ve Georges Clemenceau’nun Fransa’yı temsil ettiği toplantılarda kabul edilmişti. Ama tüm bunların arka planında çalışan ‘Siyon kanının büyük despotu’ Yahudi sermayesi ve ırkının çabaları vardı. Başkan Wilson’un danışmanı Baruch’un o zaman ve sonrasında Rothschildların Amerika’daki siyasi danışmanı olduğu bilinmektedir. İngiliz Başbakanı David Lloyd-George’un danışmanı ise Kraliyet Konseyi Üyesi Sir Philip A. G. D. Sassoon’dur ve bu kişi direkt olarak Mayer Amschel Rothschild’ın soyundan gelmektedir. Bu kişi Lloyd-George’un özel sekreteri olarak barış görüşmelerinde Başbakanın yaptığı özel ikili görüşmelere bile katılmıştır. Jeroboam Rothschild (Mandel) ise buna benzer bir görevi Fransız Başkanı Clemenceau için yapmıştır. Baruch’un Başkan Wilson ile olan ilişkisi yakın arkadaşlık ve danışmanlıktır. Time dergisi Georges Mandel (Jeroboam Rothschild) için Clemenceau’nun ‘sağ kolu’ diye bahsetmektedir. Dergi şöyle demektedir: ‘Başbakan Reynaud, İç İşleri Bakanlığı gibi önemli bir makama Koloniler Bakanı 54 yaşında enerjik Georges Mandel’i atamıştır. Bu iş Clemensist Mandel için zor bir şey değildir zira kendisi geçen savaşta da ülkenin iç işlerini idare etmiş ve halkın moralini yüksek tutmuş bir kişidir. Jeroboam Rothschild ismiyle doğan Mandel’e Fransa’nın Disraeli’si denmektedir. Politikacılar ülkesi olan Fransa’da çok başarılı bir siyasi olan Mandel daha önce Posta ve Koloniler Bakanlıklarında bulunmuştur.’ Bu yazı sizlere ne anlatıyor ki ya da İsrail’in, Amerika’nın veyahut diğer İsrail yanlısı olan bu satılık köpeklerin amaçlarını anlamak ve anlatmak daha iyi değil midir en azından sövmek, ağız dolusu küfür yağdırmak yerine, kürsülere çıkıp “kınadık, üzüldük” diyeceğimize bunların gerçek yüzünü anlatmak daha iyi olmaz mı? Peki, bizler ne yapıyoruz… Mahalle yanarken o… Saçı tararmış havasında hala günümüzü gün edip yangını karşıdan izliyoruz… Allah’ım, Şüphem yok, Karşına çıkacak yüzüm yok, haddini aşmış davranışlarımda da var lâkin çocukların böylesine öldüğü dünyada yaşamak istemiyorum... Bu acıya, bu zulme bir şey yapamayan kendimden ne kadar utansam, az. Ellerimi açıp dua etmek dışında bir şey gelmiyor elimden... Akşam olunca, uyuyorum ve acıkınca yemek yiyorum... Uykuya dalan, dayanamayan bedenimi taşımak istemiyorum... Şüphem yok, Allah'ım... Zafer İslam'ın olacak. Ben şüphe etmediğim bu zaferi bu dünya da görmek istemiyorum. Kalbim nasıl dayanıyor, aklım almıyor... Yaşamak istemiyorum... Çocukların böylesine katledildiği bir dünya benim dünyam olamaz... Ruhuma dar. Geliyor, Gökyüzünde kara bulutlar... Delik, Deşik olmuş bedenler...  Allah'ım! Dayamıyorum, kalbim yorgun aklım bulanık... Sesimi yükseltemediğim çocuklar ölüyor... Oyun, Oynayacak çocuklar ölüyor Allah'ım...  La GALİBE İLLALLAH... İnanıyorum, zerre şüphem yok. Lakin  Çocukların yanına geleyim Allah'ım. Avuç içim kadar yüreğim bu acıya nasıl katlanır, aldığım nefesten utanıyorum utancımla beni bırakma, Allah’ım... (Not: “okurlarıma George Armstrong’un Rothschild –Para İmparatorluğu– Derin Yahudi Devleti adlı kitabından” Kara para üzerine kurulu ‘Rothschild İmparatorluğu’ zaman içinde İngiliz ve Fransız Merkez bankaları ile Amerika’daki Federal Rezerv bankalarının sahibi olmuştur. Serveti dünya servetinin yarısı olarak tahmin edilen bu ailenin 1940 yılındaki serveti ABD GSMH’nın iki katı olmuştur. Dünyada tek bir Yahudi imparatorluğu kurulması amacına çalışan aile, Waterloo Deniz Savaşı, Amerikan İç Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşlarından büyük paralara kazanmış ve Rusya’da Bolşevik Devrimi’ni finanse etmiştir. Küreselleşme, AB, Birleşmiş Milletler, serbest pazar ekonomisi, çok partili demokrasi ve savaşların kimlere ve nasıl hizmet ettiğini anlatmaktadır. MUHAKKAK OKUYUN!)
Ekleme Tarihi: 20 Ekim 2023 - Cuma

İSRAİL ve GAZZE GERÇEĞİ (Küfür etmeyin, küfrü anlatın)

Sapkınlıkta azgınlaşmış Siyonistlerin, İsrail’in şu son iki haftadır Gazze’de katlettikleri Filistinli yavruların görüntüleri karşısında vicdan sahibi birinin susması mümkün değildir.

Gerek Gazze’deki mazlumlar, gerekse yürekleri onlarınkiyle birlikte atanların akıllarını muhafaza edebilmek için Siyonistlere sövmelerine ahlâkî ruhsat veriliyor mu bilemem lakin yanan yüreklerin biraz olsun soğuması için yapılan sövgüler sonuçta hiçbir problemi halletmez. Hele ki sadece “KINAMA” dedikleri lakin bir halta yaramayan o laf cambazlığına hiç gerek yok. Siz Müslüman insanlarsınız(!) gâvurda kınıyor… Sizin farkınız ne ki? Sövme ve kınama çözüm getirmiyor Çünkü onunla ne olayların sebeplerini açıklamış ne de ilgili problemleri halletmiş oluruz. Ayrıca Siyonist-severlerin seviyesizliğine inmiş, gerçekte onların bu yolla seviyesizliği de aşarak bir çukurluğu temsil ettiklerini ıskalamış oluruz.

Bu yüzden Filistin dostlarının sosyal medyada sövgü sallamak yerine, bunu gerektiren olgu ve olayların gerçek yüzünü bilmeleri gerekmez mi ya da bu tarz şeylerin paylaşımını yapıp bilgilendirmek gerekmez mi?. Mesela, kukla bir BM, Yahudi olduğunu söyleyerek dünyayı iki kutuplu bir düşmanlığa teşvik eden bir Blinken ve başta BBC olmak üzere Batı medyasında gerçekleri gizleyerek katil Siyonistleri düzmece haberlerle aklayanlar, özü itibariyle terbiye edilmiş köpeklerin sahiplerine hırlamamaları gerçeğine tabi olmazlar mı? Fakat söyleyebilmek için Siyonist-BM-ABD’nin et-tırnak müşterekliğine dönüşen ilişkisini bilmek gerekir. Bunun bir örneğini okurlarıma George Armstrong’un Rothschild –Para İmparatorluğu– Derin Yahudi Devleti adlı kitabından ben nakledeyim, benzerleri zaten kitaptan rahat bulursunuz.

“Dünya Savaşı sona erdiğinde Rothschild ailesi ve temsilcileri arta kalan yıkıntıları ele geçirmek üzere harekete geçtiler. Yahudi ‘âkil adamı’ Bernard Baruch, Başkan Wilson’un danışmanı olarak tüm kabinenin karşı çıkmasına rağmen Fransa’daki Barış Konferansı’na katılmaya ikna etti. ‘Akil adam’ Baruch savaş süresince Silah Endüstrisi Komisyonun Başkanlığını yapmaktaydı ve tüm alım satımlardan pay almaktaydı.

On ABD başkanına Beyaz Saray’da mübaşirlik yapan Ike Hoover, hatıralarında ‘Bugün Başkan ve eşi Bayan Wilson ile Bay Baruch’un kiraladığı kır evine yemeğe gittik. Her birimiz sanki birbirimizden kaçar gibi ayrı yerlere dağıldık. Aslında hepimiz birbirimize bakmaktan sıkılmıştık. Akşam yemeğinde hepimizin birbirimizden sıkıldığımızı söylediğimde masada büyük bir kahkaha koptu!’ demektedir. Bu işe yaramaz Yahudi neden kır evi kiralamıştı veya neden Versay Sarayı’nın yanına Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına neden olan barış görüşmeleri sırasında adeta kamp kurmuştu? Bu adamın Milletler Cemiyeti’yle ne alakası olabilirdi? Barış Anlaşması’nın şartları ve Milletler Cemiyeti’nin prensipleri Başkan Wilson’ın Amerika’yı, Lloyd George’un İngiltere’yi ve Georges Clemenceau’nun Fransa’yı temsil ettiği toplantılarda kabul edilmişti. Ama tüm bunların arka planında çalışan ‘Siyon kanının büyük despotu’ Yahudi sermayesi ve ırkının çabaları vardı. Başkan Wilson’un danışmanı Baruch’un o zaman ve sonrasında Rothschildların Amerika’daki siyasi danışmanı olduğu bilinmektedir. İngiliz Başbakanı David Lloyd-George’un danışmanı ise Kraliyet Konseyi Üyesi Sir Philip A. G. D. Sassoon’dur ve bu kişi direkt olarak Mayer Amschel Rothschild’ın soyundan gelmektedir. Bu kişi Lloyd-George’un özel sekreteri olarak barış görüşmelerinde Başbakanın yaptığı özel ikili görüşmelere bile katılmıştır. Jeroboam Rothschild (Mandel) ise buna benzer bir görevi Fransız Başkanı Clemenceau için yapmıştır. Baruch’un Başkan Wilson ile olan ilişkisi yakın arkadaşlık ve danışmanlıktır. Time dergisi Georges Mandel (Jeroboam Rothschild) için Clemenceau’nun ‘sağ kolu’ diye bahsetmektedir. Dergi şöyle demektedir: ‘Başbakan Reynaud, İç İşleri Bakanlığı gibi önemli bir makama Koloniler Bakanı 54 yaşında enerjik Georges Mandel’i atamıştır. Bu iş Clemensist Mandel için zor bir şey değildir zira kendisi geçen savaşta da ülkenin iç işlerini idare etmiş ve halkın moralini yüksek tutmuş bir kişidir. Jeroboam Rothschild ismiyle doğan Mandel’e Fransa’nın Disraeli’si denmektedir. Politikacılar ülkesi olan Fransa’da çok başarılı bir siyasi olan Mandel daha önce Posta ve Koloniler Bakanlıklarında bulunmuştur.’ Bu yazı sizlere ne anlatıyor ki ya da İsrail’in, Amerika’nın veyahut diğer İsrail yanlısı olan bu satılık köpeklerin amaçlarını anlamak ve anlatmak daha iyi değil midir en azından sövmek, ağız dolusu küfür yağdırmak yerine, kürsülere çıkıp “kınadık, üzüldük” diyeceğimize bunların gerçek yüzünü anlatmak daha iyi olmaz mı? Peki, bizler ne yapıyoruz… Mahalle yanarken o… Saçı tararmış havasında hala günümüzü gün edip yangını karşıdan izliyoruz…

Allah’ım, Şüphem yok, Karşına çıkacak yüzüm yok, haddini aşmış davranışlarımda da var lâkin çocukların böylesine öldüğü dünyada yaşamak istemiyorum...

Bu acıya, bu zulme bir şey yapamayan kendimden ne kadar utansam, az.

Ellerimi açıp dua etmek dışında bir şey gelmiyor elimden...

Akşam olunca, uyuyorum ve acıkınca yemek yiyorum...

Uykuya dalan, dayanamayan bedenimi taşımak istemiyorum...

Şüphem yok, Allah'ım... Zafer İslam'ın olacak. Ben şüphe etmediğim bu zaferi bu dünya da görmek istemiyorum.

Kalbim nasıl dayanıyor, aklım almıyor...

Yaşamak istemiyorum... Çocukların böylesine katledildiği bir dünya benim dünyam olamaz...

Ruhuma dar. Geliyor, Gökyüzünde kara bulutlar... Delik, Deşik olmuş bedenler... 

Allah'ım! Dayamıyorum, kalbim yorgun aklım bulanık...

Sesimi yükseltemediğim çocuklar ölüyor...

Oyun, Oynayacak çocuklar ölüyor Allah'ım... 

La GALİBE İLLALLAH... İnanıyorum, zerre şüphem yok. Lakin 

Çocukların yanına geleyim Allah'ım. Avuç içim kadar yüreğim bu acıya nasıl katlanır, aldığım nefesten utanıyorum utancımla beni bırakma, Allah’ım...

(Not: “okurlarıma George Armstrong’un Rothschild –Para İmparatorluğu– Derin Yahudi Devleti adlı kitabından” Kara para üzerine kurulu ‘Rothschild İmparatorluğu’ zaman içinde İngiliz ve Fransız Merkez bankaları ile Amerika’daki Federal Rezerv bankalarının sahibi olmuştur. Serveti dünya servetinin yarısı olarak tahmin edilen bu ailenin 1940 yılındaki serveti ABD GSMH’nın iki katı olmuştur. Dünyada tek bir Yahudi imparatorluğu kurulması amacına çalışan aile, Waterloo Deniz Savaşı, Amerikan İç Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşlarından büyük paralara kazanmış ve Rusya’da Bolşevik Devrimi’ni finanse etmiştir. Küreselleşme, AB, Birleşmiş Milletler, serbest pazar ekonomisi, çok partili demokrasi ve savaşların kimlere ve nasıl hizmet ettiğini anlatmaktadır. MUHAKKAK OKUYUN!)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bülent
(20.10.2023 18:01 - #261)
Evet gerçekleri güzel anlatmissiniz sadece kınıyorum kelimesi çok ayıp ve aci
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.