BEKİR ÖZCAN
Köşe Yazarı
BEKİR ÖZCAN
 

Ramazan İkliminin Kazandırdıkları

Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay Ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren âyetlerin hemen ardından ramazanın insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an’ın indirildiği ay olduğu belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutması emredilir . İlk defa hicretin 2. yılı Şâban ayında (624) farz kılınan ramazan orucunun İslâm öncesi Hicaz-Arap toplumunda görülen oruç uygulamaları ile beraber diğer dinlerlerde de farklı isim ve şekillerde tutulan farz bir ibadet olduğu belirtilmiştir(Bakara 2/185). Yahudilerin; Dokuz av orucu, onuncu, yedinci ve dördüncü ay oruçları. Hıristiyanların; Şükran ve kiliseye  mensubiyet oruçları. Hinduizm de; Adak ve yıllık oruçlar gibi bir takım oruç ibadetleri bulunmaktadır. Orucun en önemli faydası takvadır Adeta feyizli ve bir mektep vazifesi gören ve nefis terbiyesi için özel bir iklim oluşturan oruç sayesinde insan ruhen yücelir, yüksek ahlâkî erdemlerle bezenir, yıllık bir muhasebeyle kendisine verilen ömrü nasıl geçirdiği hakkında dürüst bir değerlendirme yapma fırsatı bulur, bir yandan sahip olduğu nimetlerin büyüklüğünü daha iyi idrak ederken öte yandan mahrumiyet içinde olanları anlama fırsatı bulur. Oruç kuvvetli bir sorumluluk-takva bilinci kazandırdığından insanın Allah’a, kendisine, ailesine, içinde yaşadığı topluma, evrendeki bütün canlı ve cansızlara karşı sorumlu bir varlık olduğunu kavramasına yardımcı olur. Böylece bireysel gibi görünen bu ibadetin sosyal yönü ve etkileri doğal bir süreç içinde ve güçlü biçimde kendini gösterir. Oruç koruyucu bir kalkandır Orucun yararları hakkında yapılacak değerlendirmelerde öncelikle bütün ilâhî emir ve yasakların, Allah’ın iradesine teslim olanları diğerlerinden ayırt eden bir sınav olmakla beraber kullara kalıcı mutluluğun yollarını açan dünyevî ve uhrevî yararlar sağlama gayesininin bulunduğunu dikkate almak gerekir. Oruç ibadeti oruçluyu koruyan bir kalkan gibi mide ve cinsi arzularını dizginleyerek bunlardan meydana gelebilecek zararlardan kişiyi koruyup ahlaki bir takım özelliklerin yerleşmesini sağlamaktadır. Lokanta da verdiği siparişin biraz gecikmesine sinirlenebilen biri, oruçlu iken saatlerce sabredip bundan ayrıca huzur duyabilmektedir. Orucu diğer ibadetlerden ayıran bir başka özellik ise içine riya-gösteriş gibi duyguların karışmayın sırf Allah için yapılmış olmasıdır. Kimse birilerine beğenilmek veya hatır için gün boyu aç kalmayı göze almaz. Ancak haç, namaz ve sadaka böyle değildir, bunlara gösteriş-riya karışması daha kolay olabilmektedir.  Diğer taraftan orucun  beden sağlığı üzerinde pek çok olumlu etkiye sahip olduğu bilimsel araştırmalarla da ortaya konmuştur. Bugün bazı diyetisyenlerin verdiği perhizler oruç ile birebir örtüşmektedir. Ramazan'ın kültürel boyutu Ramazan'ın dini boyutunun yanında halk tarafından coşkuyla yaşatılan ve eski ramazanlar diye çokça dillendirilen kültürel ve edebi bir tarafı da vardır. Örnek olarak; Hilâl'in görüldüğünü ve Ramazan'ın başladığını ilân için atılan toplar, yakılan mahyalar ve parıldayan kandiller, ramazanda dolup taşan camiler, vaazlar, kabir ziyaretleri, cami ve evlerde okunan mukabeleler, selâtin camileri avlularında açılan ramazan sergileri, meddah gösterileri, Ramazan çarşısı, mahalle aralarında ki iftar ziyafetleri, sahur yemekleri, çocukların tekne oruçları ve oruçlarını büyüklerine satmaları, ramazan programları, ramazan mânileri, hırka-i şerif ziyareti, Kadir gecesi ve hummalı bayram hazırlıkları gibi uygulamaları sayabiliriz. Ramazan ayı  vaaz ve irşad faaliyetlerinin zirveye çıktığı ve tüm kesimlerin bu aydan istifade etmesinin amaçlandığı bir aydır. Osmanlı sarayının bu konudaki geleneksel uygulaması olarak saray eşrafının katıldığı "huzur dersleri" vardır. Köyler dahil bütün yerleşim birimlerini kapsayan daha yaygın bir uygulama ise medreselerde okuyan talebenin dinî hizmetler için ülke sathına yayılarak hem pratiklerini geliştirme hem harçlıklarını çıkarma hem de geniş kitlelere din hizmeti götürme yolundaki bu çalışmalarına halk arasında “cerre çıkma” adı verilmiştir. İki yıllık pandemiden sonra tekrar bu rahmet iklimi ile camilerimizde mukabele ve teravihler de buluşmanın mutluğunu yaşayarak bereketli bir ramazan geçirmenizi dilerim.  
Ekleme Tarihi: 13 Nisan 2022 - Çarşamba

Ramazan İkliminin Kazandırdıkları

Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay Ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren âyetlerin hemen ardından ramazanın insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an’ın indirildiği ay olduğu belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutması emredilir .

İlk defa hicretin 2. yılı Şâban ayında (624) farz kılınan ramazan orucunun İslâm öncesi Hicaz-Arap toplumunda görülen oruç uygulamaları ile beraber diğer dinlerlerde de farklı isim ve şekillerde tutulan farz bir ibadet olduğu belirtilmiştir(Bakara 2/185). Yahudilerin; Dokuz av orucu, onuncu, yedinci ve dördüncü ay oruçları. Hıristiyanların; Şükran ve kiliseye  mensubiyet oruçları. Hinduizm de; Adak ve yıllık oruçlar gibi bir takım oruç ibadetleri bulunmaktadır.

Orucun en önemli faydası takvadır

Adeta feyizli ve bir mektep vazifesi gören ve nefis terbiyesi için özel bir iklim oluşturan oruç sayesinde insan ruhen yücelir, yüksek ahlâkî erdemlerle bezenir, yıllık bir muhasebeyle kendisine verilen ömrü nasıl geçirdiği hakkında dürüst bir değerlendirme yapma fırsatı bulur, bir yandan sahip olduğu nimetlerin büyüklüğünü daha iyi idrak ederken öte yandan mahrumiyet içinde olanları anlama fırsatı bulur. Oruç kuvvetli bir sorumluluk-takva bilinci kazandırdığından insanın Allah’a, kendisine, ailesine, içinde yaşadığı topluma, evrendeki bütün canlı ve cansızlara karşı sorumlu bir varlık olduğunu kavramasına yardımcı olur. Böylece bireysel gibi görünen bu ibadetin sosyal yönü ve etkileri doğal bir süreç içinde ve güçlü biçimde kendini gösterir.

Oruç koruyucu bir kalkandır

Orucun yararları hakkında yapılacak değerlendirmelerde öncelikle bütün ilâhî emir ve yasakların, Allah’ın iradesine teslim olanları diğerlerinden ayırt eden bir sınav olmakla beraber kullara kalıcı mutluluğun yollarını açan dünyevî ve uhrevî yararlar sağlama gayesininin bulunduğunu dikkate almak gerekir. Oruç ibadeti oruçluyu koruyan bir kalkan gibi mide ve cinsi arzularını dizginleyerek bunlardan meydana gelebilecek zararlardan kişiyi koruyup ahlaki bir takım özelliklerin yerleşmesini sağlamaktadır. Lokanta da verdiği siparişin biraz gecikmesine sinirlenebilen biri, oruçlu iken saatlerce sabredip bundan ayrıca huzur duyabilmektedir.

Orucu diğer ibadetlerden ayıran bir başka özellik ise içine riya-gösteriş gibi duyguların karışmayın sırf Allah için yapılmış olmasıdır. Kimse birilerine beğenilmek veya hatır için gün boyu aç kalmayı göze almaz. Ancak haç, namaz ve sadaka böyle değildir, bunlara gösteriş-riya karışması daha kolay olabilmektedir.

 Diğer taraftan orucun  beden sağlığı üzerinde pek çok olumlu etkiye sahip olduğu bilimsel araştırmalarla da ortaya konmuştur. Bugün bazı diyetisyenlerin verdiği perhizler oruç ile birebir örtüşmektedir.

Ramazan'ın kültürel boyutu

Ramazan'ın dini boyutunun yanında halk tarafından coşkuyla yaşatılan ve eski ramazanlar diye çokça dillendirilen kültürel ve edebi bir tarafı da vardır. Örnek olarak; Hilâl'in görüldüğünü ve Ramazan'ın başladığını ilân için atılan toplar, yakılan mahyalar ve parıldayan kandiller, ramazanda dolup taşan camiler, vaazlar, kabir ziyaretleri, cami ve evlerde okunan mukabeleler, selâtin camileri avlularında açılan ramazan sergileri, meddah gösterileri, Ramazan çarşısı, mahalle aralarında ki iftar ziyafetleri, sahur yemekleri, çocukların tekne oruçları ve oruçlarını büyüklerine satmaları, ramazan programları, ramazan mânileri, hırka-i şerif ziyareti, Kadir gecesi ve hummalı bayram hazırlıkları gibi uygulamaları sayabiliriz.

Ramazan ayı  vaaz ve irşad faaliyetlerinin zirveye çıktığı ve tüm kesimlerin bu aydan istifade etmesinin amaçlandığı bir aydır. Osmanlı sarayının bu konudaki geleneksel uygulaması olarak saray eşrafının katıldığı "huzur dersleri" vardır. Köyler dahil bütün yerleşim birimlerini kapsayan daha yaygın bir uygulama ise medreselerde okuyan talebenin dinî hizmetler için ülke sathına yayılarak hem pratiklerini geliştirme hem harçlıklarını çıkarma hem de geniş kitlelere din hizmeti götürme yolundaki bu çalışmalarına halk arasında “cerre çıkma” adı verilmiştir.

İki yıllık pandemiden sonra tekrar bu rahmet iklimi ile camilerimizde mukabele ve teravihler de buluşmanın mutluğunu yaşayarak bereketli bir ramazan geçirmenizi dilerim.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.