ISMAHAN ÇERİBAŞI
Köşe Yazarı
ISMAHAN ÇERİBAŞI
 

AŞK KIYMETLİ NESNEDİR, ÖNCE DUAYI ÖĞRETİR

Sen değil misin, karış karış aradığım?  Hangi kitabın, hangi satırlarındasın?  Sancıyan bu sol yan benim mi, sanırsın?  Bir kare resmini tamah ettim, aynanın sağ köşesinde her eve girişimde baktığım da içimin yandığı sen değil misin? Mahkûmiyet dediğin dört duvar arası, parmaklık ardı mı? Hani nerede bunun açıklaması? Maksat sorgu, sual değil, Acıyan bir sol yan var hikmeti sendedir. Yol, iz bilmez avaredir,  Bir Mektubat izindedir… Eskiler der, “aşk kıymetli nesnedir” diye. Sol yanımı alan aşk mıdır, kaçarsın? Nerede olduğunu saklar, buralara uğramazsın? Onca soruyu kime sorayım, kimden öğüt alıp yola revan olayım? Yoksun ya satırlara yabancıyım, bilmediğim bir hüzün burnumun ucunda duruyor... Un ufak olup her yere dağılacak gibi düşünceler... Korkuyorum düşüncelerimde gitmeye kalkacaklar... Koca bir düğüm geçmiyor ne zamandır... Hani sesini duysam yoğun bakımdan çıkacak gibi.  Bilmediğim hüznün tarafı sokakların... Sokakların aydınlık kendi karanlığımdan korkuyorum... Boş odalara resim ettim seni onlara astım umutlarımı biliyorum aydınlığın donatacak yüreğimdeki kimsesiz kaldırımları... Çünkü sen,  bir solukta tekrar tekrar okuduğum, elimden düşmeyen romanım... Kimsesiz yanım... Hem öksüz hem yetim kalmış kalemim... Oku! öznesi olmayan devrik cümlelerimi ve sahipsizliği çünkü insan kendini kitapların içinde satır aralarında bulur.   Ve kelimelerin de kalbi kırılır, susar kalırmış gitmek istediği yere gidemeyince. Oysa bir sigara içimlik baksan gözlerime anlarsın belki yangın yerini. Umutsuz değilim,  şeytana yardakçılıkta etmiyorum Ama bu hayat bu şekilde de geçmez ki! Şehrin en tepesine çıkıp avazımın çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Koca bir şehri sarmalı çığlığım Hoyrat at kişnemesi içinde sallanmalı şehir ve ağlamalı gökyüzü bu kadar pisliği barındırdığı için… Ve herkes anlamalı yazılan, çizilen kanunların benimle ilgisi olmadığını ve bilmeliler BU DEVİRDE YAŞAMA SUÇUNUN MÜEBBETLİĞİNİ YAŞADIĞIMI… Kendi içimde sıkışıp kaldığımı ve satırların arasında iğne ucu umutlar yaşadığımı… Elini uzat demiyorum ama bir beklentimin olmadığını bil istiyorum. Bütün bunların yanında öfkemin cinayetlere sebep olmasından çekiniyorum… Kurtar beni!  BU DEVİRDE YAŞAMA SUÇUNUN MÜEBBETLİĞİNİ YAŞIYORUM… AÇIK GÖRÜŞ GÜNÜ istiyorum.  
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2022 - Cuma

AŞK KIYMETLİ NESNEDİR, ÖNCE DUAYI ÖĞRETİR

Sen değil misin, karış karış aradığım? 

Hangi kitabın, hangi satırlarındasın? 

Sancıyan bu sol yan benim mi, sanırsın? 

Bir kare resmini tamah ettim, aynanın sağ köşesinde her eve girişimde baktığım da içimin yandığı sen değil misin?

Mahkûmiyet dediğin dört duvar arası, parmaklık ardı mı?

Hani nerede bunun açıklaması?

Maksat sorgu, sual değil,

Acıyan bir sol yan var hikmeti sendedir.

Yol, iz bilmez avaredir, 

Bir Mektubat izindedir…

Eskiler der, “aşk kıymetli nesnedir” diye.

Sol yanımı alan aşk mıdır, kaçarsın?

Nerede olduğunu saklar, buralara uğramazsın?

Onca soruyu kime sorayım, kimden öğüt alıp yola revan olayım? Yoksun ya satırlara yabancıyım, bilmediğim bir hüzün burnumun ucunda duruyor... Un ufak olup her yere dağılacak gibi düşünceler... Korkuyorum düşüncelerimde gitmeye kalkacaklar... Koca bir düğüm geçmiyor ne zamandır... Hani sesini duysam yoğun bakımdan çıkacak gibi.  Bilmediğim hüznün tarafı sokakların... Sokakların aydınlık kendi karanlığımdan korkuyorum... Boş odalara resim ettim seni onlara astım umutlarımı biliyorum aydınlığın donatacak yüreğimdeki kimsesiz kaldırımları... Çünkü sen,  bir solukta tekrar tekrar okuduğum, elimden düşmeyen romanım... Kimsesiz yanım... Hem öksüz hem yetim kalmış kalemim... Oku! öznesi olmayan devrik cümlelerimi ve sahipsizliği çünkü insan kendini kitapların içinde satır aralarında bulur. 

 Ve kelimelerin de kalbi kırılır, susar kalırmış gitmek istediği yere gidemeyince. Oysa bir sigara içimlik baksan gözlerime anlarsın belki yangın yerini.

Umutsuz değilim,  şeytana yardakçılıkta etmiyorum

Ama bu hayat bu şekilde de geçmez ki!

Şehrin en tepesine çıkıp avazımın çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Koca bir şehri sarmalı çığlığım

Hoyrat at kişnemesi içinde sallanmalı şehir ve ağlamalı gökyüzü bu kadar pisliği barındırdığı için…

Ve herkes anlamalı yazılan, çizilen kanunların benimle ilgisi olmadığını ve bilmeliler BU DEVİRDE YAŞAMA SUÇUNUN MÜEBBETLİĞİNİ YAŞADIĞIMI…

Kendi içimde sıkışıp kaldığımı ve satırların arasında iğne ucu umutlar yaşadığımı…

Elini uzat demiyorum ama bir beklentimin olmadığını bil istiyorum.

Bütün bunların yanında öfkemin cinayetlere sebep olmasından çekiniyorum…

Kurtar beni!  BU DEVİRDE YAŞAMA SUÇUNUN MÜEBBETLİĞİNİ YAŞIYORUM…

AÇIK GÖRÜŞ GÜNÜ istiyorum.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.