AHMET SANCAR
Köşe Yazarı
AHMET SANCAR
 

Diyanet'in Yıllık Ritüeli: Ramazan da tekrar edilen kalıp pratikler

Her Ramazan'da Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tekrar edilen kalıp pratiklerini gözlemlemek, sanki benim oğlum "bina okur, döner, yine okur" özdeyişiyle benzer bir paralellik taşıyor. Sanki tıpa-tıp neredeyse aynı takvimle yürüyor. Geçen yılın Denizli İl Müftüsü Mehmet Aşık'ın gerçekleştirdiği programlarla bu yılın Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu' nun programları arasında o kadar çok benzerlik göreceksiniz ki, adeta bir kopya gibi duracak. İsterseniz gözlerinizle görmek için bu paralellikleri deneyebilirsiniz. Her yıl Ramazan ayı geldiğinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın uygulamaları benzer bir şablonu takip etmeye devam ediyor. Bu durum, toplumsal bir gerçeklik oluştururken, aynı zamanda bazı eleştirilere de neden oluyor. Diyanet, Ramazan'ı daha öncekilerden farklı kılma çabası içinde olmalıdır. Ancak her yıl tekrar edilen bazı rutin uygulamalar, dini deneyimi daha derinlemesine anlamak isteyen bireyler arasında eleştiri konusu haline geliyor. İftar sofralarından televizyon programlarına, Diyanet'in yıllık ritüeli, toplumun dinî pratiği algılamasında etkileyici bir faktör haline geliyor. İftar sofralarındaki gösteriş, genellikle içsel bir anlamın ötesinde, dışa yönelik bir gösterişe dönüşebiliyor. Diyanet, bu yönüyle toplumsal bir sorumluluğu yerine getirme amacı taşımalı ve gerçek paylaşımın, yardımlaşmanın vurgulandığı bir pratik sergilemelidir. Televizyon programları aracılığıyla sunulan hikayelerin sürekli bir tekrarı, dinî anlamın yitirilmesine ve toplumun bu konudaki duyarlılığının azalmasına neden olabilir. Diyanet, dinî anlatıları çeşitlendirmeli ve toplumu daha iyi bilgilendirmeli, böylece dinin yaşamsal bir deneyim olduğunu vurgulamalıdır. Ramazan ayı, toplumun dinî değerlerle daha derin bir bağ kurmasını sağlamak açısından önemli bir fırsattır. Diyanet İşleri Başkanlığı, her yıl aynı şeyi tekrarlamaktan ziyade, toplumun çeşitli kesimlerine hitap eden, çağdaş bir din anlayışını yansıtan ve toplumun gerçek ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım sergilemelidir. Bu, dinin yaşayan bir tecrübe olduğu gerçeğini daha etkin bir şekilde iletebilir ve toplumsal bir değişim sürecine katkıda bulunabilir. Her Ramazan'da Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tekrar edilen kalıp pratiklerini gözlemlemek, sanki benim oğlum "bina okur, döner, yine okur" özdeyişiyle benzer bir paralellik taşıyor. Sanki tıpatıp neredeyse aynı takvimle yürüyor. Geçen yılın Denizli İl Müftüsü Mehmet Aşık'ın gerçekleştirdiği programlarla bu yılın Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu' nun programları arasında o kadar çok benzerlik göreceksiniz ki, adeta bir kopya gibi duracak. İsterseniz gözlerinizle görmek için bu paralellikleri deneyebilirsiniz.  
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2024 - Salı

Diyanet'in Yıllık Ritüeli: Ramazan da tekrar edilen kalıp pratikler

Her Ramazan'da Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tekrar edilen kalıp pratiklerini gözlemlemek, sanki benim oğlum "bina okur, döner, yine okur" özdeyişiyle benzer bir paralellik taşıyor. Sanki tıpa-tıp neredeyse aynı takvimle yürüyor. Geçen yılın Denizli İl Müftüsü Mehmet Aşık'ın gerçekleştirdiği programlarla bu yılın Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu' nun programları arasında o kadar çok benzerlik göreceksiniz ki, adeta bir kopya gibi duracak. İsterseniz gözlerinizle görmek için bu paralellikleri deneyebilirsiniz.

Her yıl Ramazan ayı geldiğinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın uygulamaları benzer bir şablonu takip etmeye devam ediyor. Bu durum, toplumsal bir gerçeklik oluştururken, aynı zamanda bazı eleştirilere de neden oluyor.

Diyanet, Ramazan'ı daha öncekilerden farklı kılma çabası içinde olmalıdır. Ancak her yıl tekrar edilen bazı rutin uygulamalar, dini deneyimi daha derinlemesine anlamak isteyen bireyler arasında eleştiri konusu haline geliyor. İftar sofralarından televizyon programlarına, Diyanet'in yıllık ritüeli, toplumun dinî pratiği algılamasında etkileyici bir faktör haline geliyor.

İftar sofralarındaki gösteriş, genellikle içsel bir anlamın ötesinde, dışa yönelik bir gösterişe dönüşebiliyor. Diyanet, bu yönüyle toplumsal bir sorumluluğu yerine getirme amacı taşımalı ve gerçek paylaşımın, yardımlaşmanın vurgulandığı bir pratik sergilemelidir.

Televizyon programları aracılığıyla sunulan hikayelerin sürekli bir tekrarı, dinî anlamın yitirilmesine ve toplumun bu konudaki duyarlılığının azalmasına neden olabilir. Diyanet, dinî anlatıları çeşitlendirmeli ve toplumu daha iyi bilgilendirmeli, böylece dinin yaşamsal bir deneyim olduğunu vurgulamalıdır.

Ramazan ayı, toplumun dinî değerlerle daha derin bir bağ kurmasını sağlamak açısından önemli bir fırsattır. Diyanet İşleri Başkanlığı, her yıl aynı şeyi tekrarlamaktan ziyade, toplumun çeşitli kesimlerine hitap eden, çağdaş bir din anlayışını yansıtan ve toplumun gerçek ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım sergilemelidir. Bu, dinin yaşayan bir tecrübe olduğu gerçeğini daha etkin bir şekilde iletebilir ve toplumsal bir değişim sürecine katkıda bulunabilir.

Her Ramazan'da Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tekrar edilen kalıp pratiklerini gözlemlemek, sanki benim oğlum "bina okur, döner, yine okur" özdeyişiyle benzer bir paralellik taşıyor. Sanki tıpatıp neredeyse aynı takvimle yürüyor. Geçen yılın Denizli İl Müftüsü Mehmet Aşık'ın gerçekleştirdiği programlarla bu yılın Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu' nun programları arasında o kadar çok benzerlik göreceksiniz ki, adeta bir kopya gibi duracak. İsterseniz gözlerinizle görmek için bu paralellikleri deneyebilirsiniz.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.