İMO'dan imar barışı ile ilgili değerlendirme

GÜNDEM 12.06.2018 - 14:15, Güncelleme: 21.04.2021 - 10:51
 

İMO'dan imar barışı ile ilgili değerlendirme

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Denizli Şubesi Yönetim Kurulu adına Başkan Prof. Dr. Şevket Murat Şenel yaptığı basın açıklamasında, imar barışı ile ilgili düzenlemeler ve yapı ruhsatlarından mimar ve mühendislerin imzalarının kaldırılması ile ilgili açıklamada bulundu.   Şenel; “Özellikle son dönemde, gerek imar barışı ile ilgili düzenlemeler ve gerekse de yapı ruhsatlarından mimar ve mühendislerin imzalarının kaldırılması ile ilgili gelişmeler bazı açıklamalar yapmayı zorunlu hale getirmiştir. Amacımız bu iki başlık ile ilgili odamızın görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmaktır.   SAHTE MÜHENDİSLER İLE MÜCADELE ARTIK ÇOK DAHA ZOR HALE GELMİŞTİR Bürokrasiyi azaltmak bahanesi ile yapı ruhsatlarından mühendis ve mimarların imzalarının kaldırmasını, sonuçları üzerinde çok da fazla düşünülmeden ve acele ile alınmış bir karar olarak görüyoruz. Alınan bu kararın bürokrasiyi azaltmadığını, hatta belediyelerimiz nezdinde ciddi sıkıntılara sebep olduğunu üzülerek takip etmekteyiz. Belediyelerde çalışan ve kendini sorumlu hisseden pek çok idarecimiz, önlerine gelen mühendis isimlerinin gerçekten bu projeyi yapıp yapmadığı, kesecekleri ruhsatların doğru olup olmadığı konusunda tereddüt yaşamaktadır.  Bürokrasiyi azaltma bahanesi ile getirilen bu düzenleme, şimdiden yeni bürokrasilerin doğmasına sebep olmuş durumdadır. Bazı belediyeler sahte mimar ve mühendislere karşı kendilerini güvenceye alabilmek için şimdiden proje müelliflerinden taahhütname veya benzeri belgeler talep etmeye başlamışlardır. Anlaşılacağı üzere bürokrasi adına azalan bir şey yoktur. Bugün Denizli’de mühendislik hizmeti veren bir meslektaşımın adına, Türkiye’nin herhangi bir belediyesinde bir ruhsat düzenlense, meslektaşımın bu ruhsattan haberdar olma şansı bulunmamaktadır. Hal böyle iken bir de ruhsatlardan mimar ve mühendislerin imzalarını kaldırmanın, sahte mühendislere ve mühendislikte sahteciliğe davetiye çıkarmak olacağı açıktır.   MÜHENDİSLERİN DIŞLANMASI DAHA BÜYÜK PROBLEMLER YARATACAK Mühendisler tarafından verilen hizmet, projeler belediyeye girdiği zaman bitmemektedir. Bu hizmet yapı ruhsatı alındığı zaman sona ermekte, mühendislik hizmeti belediye içindeki ruhsat alma süreci boyunca devam etmektedir. Meslektaşlarımız gerektiği zaman proje kontrol servisleri ile iletişim içinde olarak sürecin içinde aktif şekilde yer almaktadır. Dolayısı ile meslektaşlarımızın ruhsatlardaki imzaları, sürecin bittiğinin ve verilen hizmetin tamamlandığının işaretidir ve asla bürokrasi olarak görülmemelidir. Eğer amaç bu süreci hızlandırmak ise elektronik imza ve benzeri yöntemler ile sonuç almak pek ala mümkündür. Mühendisleri süreçten tamamen dışlamak, sebep olacağı daha büyük problemler yüzünden asla kabul edilebilir bir yöntem değildir.   İMAR KİRLİLİĞİNE ve DEPREME DAYANIKLI OLMAYAN BİNALARIN AF KAPSAMINA ALINMASI YANLIŞTIR Ne yazık ki ilan edilen bu imar affının ne mesleki, ne de hukuki açıdan savunulabilir bir tarafı bulunmamaktadır.  Bir deprem ülkesi olan ve depremler sebebiyle çok ciddi bedeller ödeyen ülkemizde, affedilecek binaların en azından depreme dayanıklı olma koşulunu sağlaması gerekirdi. İmar kirliliğine sebep olarak rant peşinde koşanların, kaçak katlar çıkarak haksız menfaat sağlayanların ve hazine arazilerini gasp edenlerin bu affın kapsamı içinde olmaması gerekirdi. Bu iki başlık kapsamına giren binaların af kapsamına alınması hem bir mühendis olarak, hem de bir vatandaş olarak bizleri rahatsız etmektedir.   Adına ister af deyin, ister barış deyin, kurallara uyanların cezalandırıldığı, uymayanların ödüllendirildiği bu tür uygulamaların kaçak yapı yapmayı ödüllendirdiğini ve teşvik ettiğini görmemiz gerekiyor. “Madem yıkamıyoruz hiç olmazsa parasını alıp sisteme dâhil edelim bari” yaklaşımını ne şehircilik ile ne de mühendislik ile açıklayabilmek mümkün değildir. Bize göre bu yaklaşımın adına barış demek doğru da değildir.   Devletimiz bu af yasası ile söz konusu yanlış uygulamaları yapanlar ile barışmaya çalışmaktadır fakat işini düzgün yapan ve kurallara uyan pek çok vatandaşını küstürdüğünü ne yazık ki görememektedir.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Denizli Şubesi Yönetim Kurulu adına Başkan Prof. Dr. Şevket Murat Şenel yaptığı basın açıklamasında, imar barışı ile ilgili düzenlemeler ve yapı ruhsatlarından mimar ve mühendislerin imzalarının kaldırılması ile ilgili açıklamada bulundu.

 

Şenel; “Özellikle son dönemde, gerek imar barışı ile ilgili düzenlemeler ve gerekse de yapı ruhsatlarından mimar ve mühendislerin imzalarının kaldırılması ile ilgili gelişmeler bazı açıklamalar yapmayı zorunlu hale getirmiştir. Amacımız bu iki başlık ile ilgili odamızın görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmaktır.

 

SAHTE MÜHENDİSLER İLE MÜCADELE ARTIK ÇOK DAHA ZOR HALE GELMİŞTİR

Bürokrasiyi azaltmak bahanesi ile yapı ruhsatlarından mühendis ve mimarların imzalarının kaldırmasını, sonuçları üzerinde çok da fazla düşünülmeden ve acele ile alınmış bir karar olarak görüyoruz. Alınan bu kararın bürokrasiyi azaltmadığını, hatta belediyelerimiz nezdinde ciddi sıkıntılara sebep olduğunu üzülerek takip etmekteyiz. Belediyelerde çalışan ve kendini sorumlu hisseden pek çok idarecimiz, önlerine gelen mühendis isimlerinin gerçekten bu projeyi yapıp yapmadığı, kesecekleri ruhsatların doğru olup olmadığı konusunda tereddüt yaşamaktadır.  Bürokrasiyi azaltma bahanesi ile getirilen bu düzenleme, şimdiden yeni bürokrasilerin doğmasına sebep olmuş durumdadır. Bazı belediyeler sahte mimar ve mühendislere karşı kendilerini güvenceye alabilmek için şimdiden proje müelliflerinden taahhütname veya benzeri belgeler talep etmeye başlamışlardır. Anlaşılacağı üzere bürokrasi adına azalan bir şey yoktur. Bugün Denizli’de mühendislik hizmeti veren bir meslektaşımın adına, Türkiye’nin herhangi bir belediyesinde bir ruhsat düzenlense, meslektaşımın bu ruhsattan haberdar olma şansı bulunmamaktadır. Hal böyle iken bir de ruhsatlardan mimar ve mühendislerin imzalarını kaldırmanın, sahte mühendislere ve mühendislikte sahteciliğe davetiye çıkarmak olacağı açıktır.

 

MÜHENDİSLERİN DIŞLANMASI DAHA BÜYÜK PROBLEMLER YARATACAK

Mühendisler tarafından verilen hizmet, projeler belediyeye girdiği zaman bitmemektedir. Bu hizmet yapı ruhsatı alındığı zaman sona ermekte, mühendislik hizmeti belediye içindeki ruhsat alma süreci boyunca devam etmektedir. Meslektaşlarımız gerektiği zaman proje kontrol servisleri ile iletişim içinde olarak sürecin içinde aktif şekilde yer almaktadır. Dolayısı ile meslektaşlarımızın ruhsatlardaki imzaları, sürecin bittiğinin ve verilen hizmetin tamamlandığının işaretidir ve asla bürokrasi olarak görülmemelidir. Eğer amaç bu süreci hızlandırmak ise elektronik imza ve benzeri yöntemler ile sonuç almak pek ala mümkündür. Mühendisleri süreçten tamamen dışlamak, sebep olacağı daha büyük problemler yüzünden asla kabul edilebilir bir yöntem değildir.

 

İMAR KİRLİLİĞİNE ve DEPREME DAYANIKLI OLMAYAN BİNALARIN AF KAPSAMINA ALINMASI YANLIŞTIR

Ne yazık ki ilan edilen bu imar affının ne mesleki, ne de hukuki açıdan savunulabilir bir tarafı bulunmamaktadır.  Bir deprem ülkesi olan ve depremler sebebiyle çok ciddi bedeller ödeyen ülkemizde, affedilecek binaların en azından depreme dayanıklı olma koşulunu sağlaması gerekirdi. İmar kirliliğine sebep olarak rant peşinde koşanların, kaçak katlar çıkarak haksız menfaat sağlayanların ve hazine arazilerini gasp edenlerin bu affın kapsamı içinde olmaması gerekirdi. Bu iki başlık kapsamına giren binaların af kapsamına alınması hem bir mühendis olarak, hem de bir vatandaş olarak bizleri rahatsız etmektedir.

 

Adına ister af deyin, ister barış deyin, kurallara uyanların cezalandırıldığı, uymayanların ödüllendirildiği bu tür uygulamaların kaçak yapı yapmayı ödüllendirdiğini ve teşvik ettiğini görmemiz gerekiyor. “Madem yıkamıyoruz hiç olmazsa parasını alıp sisteme dâhil edelim bari” yaklaşımını ne şehircilik ile ne de mühendislik ile açıklayabilmek mümkün değildir. Bize göre bu yaklaşımın adına barış demek doğru da değildir.

 

Devletimiz bu af yasası ile söz konusu yanlış uygulamaları yapanlar ile barışmaya çalışmaktadır fakat işini düzgün yapan ve kurallara uyan pek çok vatandaşını küstürdüğünü ne yazık ki görememektedir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.