AHMET SANCAR
Köşe Yazarı
AHMET SANCAR
 

Kamu Yönetiminde Duygusallık Yoktur!

Kamu yönetiminde deneyim ve yetkinlikten yoksun kişiler, hayal bile edemeyecekleri makam ve sorumluluklara ulaşabiliyorlar; böylesi bir ortamda ‘vefa’ kavramı, kime ve neye karşılık sorusunu akla getirir. Devlet yönetiminde esas kriter, tartışmasız bir biçimde liyakat ve adalettir. Görevden alınanlar “vefa kalmadı” der, göreve gelenler ise “takdir görüyoruz” diye konuşur. Oysa modern devletin mantığında kişisel vefa veya kırgınlık yoktur. Devlet yönetimi, duygularla değil, liyakat ve adalet ilkeleriyle ayakta durur. Vefa, bireysel ilişkilerin sıcak bir kavramıdır; dostlukta, ailede, insani bağlarda anlamlıdır. Ama kamu yönetimi, duygularla değil, ilkelerle işler. Bir kamu görevlisi devlete değil kişilere sadakat gösterdiğinde, bu zamanla çıkar ilişkisine dönüşür. Devletin çürümesi de tam burada başlar. Modern kamu yönetimi, Weber’in rasyonel-legal yapısı çerçevesinde işler: Herkesin görevi, yetkisi ve sorumluluğu hukuka bağlıdır. Makam kişiye özel bir ayrıcalık değil, geçici bir sorumluluktur. Bugün verilen bir görev, yarın alınabilir. Ama görev gidince sarsılan bir sistem varsa, orada vefa değil, liyakat eksiktir. Bir yöneticiyi değerlendirirken sorulması gereken soru “vefalı mıydı?” değil; “Adil miydi, ehil miydi, görevini hakkıyla yaptı mı?” olmalıdır. Adalet, bireylerin duygularına değil, ilkelerin sürekliliğine dayanır. Devletin gücü de, kişilere değil kurallara bağlı kaldığı sürece artar. Devlet bir yöneticiye veya makam sahibine sadık kalmaz. Onun işi, vatandaşa adil hizmet sunmak ve yasaları uygulamaktır. Kamu görevlisi, koltuğu ya da kişisel ilişkileri değil, kamu yararını ve hukuku gözetmelidir. Bugün asıl sorun, duygusal bağlılıklarla kurulan sadakat zincirleridir. Koltuğu korumanın değil, emaneti hakkıyla taşımanın derdinde olanlar; görev bitse bile saygıyla anılır. Kısacası, modern kamu yönetiminde vefa aramak beyhudedir. Vefa bir duygu, liyakat bir değerdir; adalet ise tüm bu değerlerin omurgasıdır. Devletin düzeni vefayla değil, adaletle; makamların itibarı duyguyla değil, liyakatle korunur.
Ekleme Tarihi: 24 Ekim 2025 -Cuma

Kamu Yönetiminde Duygusallık Yoktur!

Kamu yönetiminde deneyim ve yetkinlikten yoksun kişiler, hayal bile edemeyecekleri makam ve sorumluluklara ulaşabiliyorlar; böylesi bir ortamda ‘vefa’ kavramı, kime ve neye karşılık sorusunu akla getirir.

Devlet yönetiminde esas kriter, tartışmasız bir biçimde liyakat ve adalettir.

Görevden alınanlar “vefa kalmadı” der, göreve gelenler ise “takdir görüyoruz” diye konuşur.

Oysa modern devletin mantığında kişisel vefa veya kırgınlık yoktur.

Devlet yönetimi, duygularla değil, liyakat ve adalet ilkeleriyle ayakta durur.

Vefa, bireysel ilişkilerin sıcak bir kavramıdır; dostlukta, ailede, insani bağlarda anlamlıdır.

Ama kamu yönetimi, duygularla değil, ilkelerle işler.

Bir kamu görevlisi devlete değil kişilere sadakat gösterdiğinde, bu zamanla çıkar ilişkisine dönüşür.

Devletin çürümesi de tam burada başlar.

Modern kamu yönetimi, Weber’in rasyonel-legal yapısı çerçevesinde işler:

Herkesin görevi, yetkisi ve sorumluluğu hukuka bağlıdır.

Makam kişiye özel bir ayrıcalık değil, geçici bir sorumluluktur.

Bugün verilen bir görev, yarın alınabilir.

Ama görev gidince sarsılan bir sistem varsa, orada vefa değil, liyakat eksiktir.

Bir yöneticiyi değerlendirirken sorulması gereken soru “vefalı mıydı?” değil;

“Adil miydi, ehil miydi, görevini hakkıyla yaptı mı?” olmalıdır.

Adalet, bireylerin duygularına değil, ilkelerin sürekliliğine dayanır.

Devletin gücü de, kişilere değil kurallara bağlı kaldığı sürece artar.

Devlet bir yöneticiye veya makam sahibine sadık kalmaz.

Onun işi, vatandaşa adil hizmet sunmak ve yasaları uygulamaktır.

Kamu görevlisi, koltuğu ya da kişisel ilişkileri değil, kamu yararını ve hukuku gözetmelidir.

Bugün asıl sorun, duygusal bağlılıklarla kurulan sadakat zincirleridir.

Koltuğu korumanın değil, emaneti hakkıyla taşımanın derdinde olanlar; görev bitse bile saygıyla anılır.

Kısacası, modern kamu yönetiminde vefa aramak beyhudedir.

Vefa bir duygu, liyakat bir değerdir; adalet ise tüm bu değerlerin omurgasıdır.

Devletin düzeni vefayla değil, adaletle; makamların itibarı duyguyla değil, liyakatle korunur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.