MERVE NUR KURBAN - PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Köşe Yazarı
MERVE NUR KURBAN - PSİKOLOJİK DANIŞMAN
 

İş Hayatında Ruh Sağlığımızı Önceliklendirme Zamanı

Değerli okurlarım, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu yazımda sizlere iş hayatında ruh sağlığınıza katkıda bulunmak için neler yapmanız gerektiğinden bahsedeceğim. Her yılın 10 Ekim’i Dünya Ruh Sağlığı Günü -World Mental Healty Day- olarak tüm dünyada kutlanıyor ve her yılın bir teması belirleniyor. Bu yılın teması da ‘’İş Yerinde Ruh Sağlığına Öncelik Verme Zamanı’’ olarak belirlendi. Bulunduğumuz çevre ve kurduğumuz ilişkiler ruh sağlığımızı önemli derecede etkiliyor. Dolayısıyla; yaşamımızın önemli bir parçası olan, günümüzün pek çok saatini geçirdiğimiz çalışma hayatımızın da ruh sağlığımız üzerindeki etkisini göz ardı etmek mümkün değil. Peki Nedir Bu Ruh Sağlığı? Ruh sağlığını; duygu ve davranışlarınızın uyumlu olması, kendinizle ve çevrenizle yapıcı ilişkiler kurmak ve zorlu tecrübelerde sağlıklı şekilde başa çıkabilmek şeklinde tanımlayabilirim. Ruh sağlığı; duygu, düşünce ve davranışlarınızın temelini oluşturmakla birlikte fiziksel sağlığınız için de önemli bir rolde. Çünkü ikisini birbirinden ayıramayız, ikisi birbirini etkileyen ve birbirinden etkilenen durumlar. İş yerinizde sizi besleyen ilişkiler kurduğunuzda, anlam bulduğunuz görevlerde yer aldığınızda ve iş-yaşam dengesini kurabildiğinizde hayat kaliteniz artıyor.  İşinizde daha verimli olurken, gelişiminize odaklanabiliyorsunuz. Görmezden gelinen ruh sağlığı sorunları; iş yerinde devamsızlığa, istifalara, düşük üretkenliğe ve günün sonunda daha yüksek maliyetlere neden oluyor. Çalışanlara ruh sağlığı konusunda destek sunmak ise üretkenliği artırıyor, çalışanların işte tutunmasını sağlıyor, yeni yetenekleri çekiyor ve genel olarak çalışan memnuniyetini artırıyor. Çalışanlar işyerinde memnun olduklarında onların hayat kaliteleri artıyor, işlerini daha hevesli bir şekilde yapıp hayatlarında daha büyük bir anlam bulabiliyorlar. Bu sayede müşterilerin de şirketle kurdukları ilişki daha iyiye gidiyor. Çalışanın müşteriye iyi bir deneyim sunabilmesi için ilk önce kendisinin iyi olması gerekiyor. İş-özel yaşam dengesinin sağlaması ve pozitif bir iş ortamında çalışmak; çalışan için olduğu kadar onun ailesi, iş yeri ve hatta toplumun huzuru için bile oldukça önemli. Çünkü hepsi domino taşı gibi birbirini etkiliyor. İş ortamı ve çalışma saatleri de ruh sağlığınız üzerinde önemli bir rolde. Çalışanların sesinin duyulduğu, ihtiyaçlarının önceliklendirildiği ve değerli hissettirildiği bir çalışma ortamı doğal olarak ruh sağlığına olumlu şekilde yansıyor. İş-özel yaşam dengesinin sağlanması, çalışanlara dinlenme fırsatı verilmesi ve bu dengeyi destekleyen fiziksel alanların oluşturulması da ruh sağlığının iyileşmesine ve yaşam kalitesinin artmasına destek oluyor. İŞ - ÖZEL hayat dengesini kurmak, sosyal yaşantınıza, evinize, sağlığınıza ve kendinize vakit ayırırken iş hayatınızdaki sorumluluklarınızı da tükenmeden yerine getirebilmek anlamına geliyor. Bunları yapabiliyorsanız dengeyi kurmuşsunuz demektir. Hem ruh sağlığınızı koruyabilmeniz, hem de profesyonel yaşamınızda sürdürülebilir bir başarı yakalamanız için bu dengeyi kurmak çok çok önemli. İş ve özel yaşam dengesini sağlamak için, ruh sağlığımıza yönelik pratikleri günlük rutinimize dahil etmek önem taşıyor. Ancak dengeyi bir günde yakalamak mümkün değil; uzun vadeli bir plan gerekiyor. Örneğin, birkaç gün işinize, ardından arkadaşlarınıza, sağlığınıza veya hobilerinize odaklanabilirsiniz. Her gün denge bulmaya çalışmak yerine, genel yaşamda denge kurmak daha sürdürülebilir. Az da olsa düzenli bir şekilde ruh sağlığınıza zaman ayırmak, bence bu sürecin en ideal yollarından. Peki iş hayatı ve özel hayat dengenizi kurmak için bireysel olarak neler yapabilirsiniz? 1-Öncelikle eve iş taşımamak ya da evdeki sorumluluklarınızı işteyken kendinize dert etmemek. Bunun sağlamak için zamanı etkili yönetme tekniklerini kullanabilirsiniz. 2-Hayır demeyi öğrenmek. Bu sayede sorumluluğunuz olmayan, halledemeyeceğiniz ya da halledebilecek olsanız bile onu yapmaya çalışırken kendinizi ihmal edeceğiniz yoğunluktaki görevleri kabul etmeyebilirsiniz. 3-İş kimliğiniz ile benliğiniz arasına bir sınır koyabilirsiniz. İşteki başarılarınızın ya da hatalarınızın kimliğinizi belirleyen unsurlar olmayacağını fark edebilirsiniz. 4-Fizyolojik ve psikolojik öz bakımınıza dikkat etmek. Bu sayede iş hayatında yoğunluğunuzun ve stresin arttığı dönemlerde bile psikolojik dayanıklığınızı yüksek tutabilirsiniz. Peki yaptığınız işin ruh sağlığınıza iyi geldiğini nasıl anlarsınız? Yaptığınız işin hayattaki amaçlarınıza ve değerlerinize uyumlu olduğunu hissediyorsanız. İş yerinde kendiniz gibi davranabiliyor ve bundan çekinmiyorsanız. Farklılıklarınızla kabul gördüğünüzü hissedebiliyorsanız. İş yerine giderken kendinizi iyi ve enerjik hissediyorsanız. Orada kurduğunuz ilişkilerin sizin için iyi ve değerli olduğunu gözlemliyorsanız. Gün içerisinde işlerinizi yaparken doğru geri dönüşler alabileceğinize inanıyorsanız. Başarılarınızın görüleceğine ve takdir edileceğine inanıyorsanız. Ne mutlu size; yaptığınız iş, ruh sağlığınıza iyi geliyor demektir.
Ekleme Tarihi: 03 Şubat 2025 - Pazartesi

İş Hayatında Ruh Sağlığımızı Önceliklendirme Zamanı

Değerli okurlarım, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu yazımda sizlere iş hayatında ruh sağlığınıza katkıda bulunmak için neler yapmanız gerektiğinden bahsedeceğim.

Her yılın 10 Ekim’i Dünya Ruh Sağlığı Günü -World Mental Healty Day- olarak tüm dünyada kutlanıyor ve her yılın bir teması belirleniyor. Bu yılın teması da ‘’İş Yerinde Ruh Sağlığına Öncelik Verme Zamanı’’ olarak belirlendi.

Bulunduğumuz çevre ve kurduğumuz ilişkiler ruh sağlığımızı önemli derecede etkiliyor. Dolayısıyla; yaşamımızın önemli bir parçası olan, günümüzün pek çok saatini geçirdiğimiz çalışma hayatımızın da ruh sağlığımız üzerindeki etkisini göz ardı etmek mümkün değil.

Peki Nedir Bu Ruh Sağlığı?

Ruh sağlığını; duygu ve davranışlarınızın uyumlu olması, kendinizle ve çevrenizle yapıcı ilişkiler kurmak ve zorlu tecrübelerde sağlıklı şekilde başa çıkabilmek şeklinde tanımlayabilirim.

Ruh sağlığı; duygu, düşünce ve davranışlarınızın temelini oluşturmakla birlikte fiziksel sağlığınız için de önemli bir rolde. Çünkü ikisini birbirinden ayıramayız, ikisi birbirini etkileyen ve birbirinden etkilenen durumlar.

İş yerinizde sizi besleyen ilişkiler kurduğunuzda, anlam bulduğunuz görevlerde yer aldığınızda ve iş-yaşam dengesini kurabildiğinizde hayat kaliteniz artıyor.  İşinizde daha verimli olurken, gelişiminize odaklanabiliyorsunuz.

Görmezden gelinen ruh sağlığı sorunları; iş yerinde devamsızlığa, istifalara, düşük üretkenliğe ve günün sonunda daha yüksek maliyetlere neden oluyor.

Çalışanlara ruh sağlığı konusunda destek sunmak ise üretkenliği artırıyor, çalışanların işte tutunmasını sağlıyor, yeni yetenekleri çekiyor ve genel olarak çalışan memnuniyetini artırıyor.

Çalışanlar işyerinde memnun olduklarında onların hayat kaliteleri artıyor, işlerini daha hevesli bir şekilde yapıp hayatlarında daha büyük bir anlam bulabiliyorlar.

Bu sayede müşterilerin de şirketle kurdukları ilişki daha iyiye gidiyor.

Çalışanın müşteriye iyi bir deneyim sunabilmesi için ilk önce kendisinin iyi olması gerekiyor.

İş-özel yaşam dengesinin sağlaması ve pozitif bir iş ortamında çalışmak; çalışan için olduğu kadar onun ailesi, iş yeri ve hatta toplumun huzuru için bile oldukça önemli. Çünkü hepsi domino taşı gibi birbirini etkiliyor.

İş ortamı ve çalışma saatleri de ruh sağlığınız üzerinde önemli bir rolde.

Çalışanların sesinin duyulduğu, ihtiyaçlarının önceliklendirildiği ve değerli hissettirildiği bir çalışma ortamı doğal olarak ruh sağlığına olumlu şekilde yansıyor.

İş-özel yaşam dengesinin sağlanması, çalışanlara dinlenme fırsatı verilmesi ve bu dengeyi destekleyen fiziksel alanların oluşturulması da ruh sağlığının iyileşmesine ve yaşam kalitesinin artmasına destek oluyor.

İŞ - ÖZEL hayat dengesini kurmak, sosyal yaşantınıza, evinize, sağlığınıza ve kendinize vakit ayırırken iş hayatınızdaki sorumluluklarınızı da tükenmeden yerine getirebilmek anlamına geliyor. Bunları yapabiliyorsanız dengeyi kurmuşsunuz demektir.

Hem ruh sağlığınızı koruyabilmeniz, hem de profesyonel yaşamınızda sürdürülebilir bir başarı yakalamanız için bu dengeyi kurmak çok çok önemli.

İş ve özel yaşam dengesini sağlamak için, ruh sağlığımıza yönelik pratikleri günlük rutinimize dahil etmek önem taşıyor. Ancak dengeyi bir günde yakalamak mümkün değil; uzun vadeli bir plan gerekiyor. Örneğin, birkaç gün işinize, ardından arkadaşlarınıza, sağlığınıza veya hobilerinize odaklanabilirsiniz. Her gün denge bulmaya çalışmak yerine, genel yaşamda denge kurmak daha sürdürülebilir. Az da olsa düzenli bir şekilde ruh sağlığınıza zaman ayırmak, bence bu sürecin en ideal yollarından.

Peki iş hayatı ve özel hayat dengenizi kurmak için bireysel olarak neler yapabilirsiniz?

1-Öncelikle eve iş taşımamak ya da evdeki sorumluluklarınızı işteyken kendinize dert etmemek. Bunun sağlamak için zamanı etkili yönetme tekniklerini kullanabilirsiniz.

2-Hayır demeyi öğrenmek. Bu sayede sorumluluğunuz olmayan, halledemeyeceğiniz ya da halledebilecek olsanız bile onu yapmaya çalışırken kendinizi ihmal edeceğiniz yoğunluktaki görevleri kabul etmeyebilirsiniz.

3-İş kimliğiniz ile benliğiniz arasına bir sınır koyabilirsiniz. İşteki başarılarınızın ya da hatalarınızın kimliğinizi belirleyen unsurlar olmayacağını fark edebilirsiniz.

4-Fizyolojik ve psikolojik öz bakımınıza dikkat etmek. Bu sayede iş hayatında yoğunluğunuzun ve stresin arttığı dönemlerde bile psikolojik dayanıklığınızı yüksek tutabilirsiniz.

Peki yaptığınız işin ruh sağlığınıza iyi geldiğini nasıl anlarsınız?

Yaptığınız işin hayattaki amaçlarınıza ve değerlerinize uyumlu olduğunu hissediyorsanız.

İş yerinde kendiniz gibi davranabiliyor ve bundan çekinmiyorsanız.

Farklılıklarınızla kabul gördüğünüzü hissedebiliyorsanız.

İş yerine giderken kendinizi iyi ve enerjik hissediyorsanız.

Orada kurduğunuz ilişkilerin sizin için iyi ve değerli olduğunu gözlemliyorsanız.

Gün içerisinde işlerinizi yaparken doğru geri dönüşler alabileceğinize inanıyorsanız.

Başarılarınızın görüleceğine ve takdir edileceğine inanıyorsanız.

Ne mutlu size; yaptığınız iş, ruh sağlığınıza iyi geliyor demektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Bets10 giriş sitesi Mobilbahis resmi bahis sitesi casinomaxi giriş