Türk futbolu bir kez daha sarsıldı. Artık kulislerde gizli fısıltılar değil, resmî açıklamalar ve belgeler gündemde. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, profesyonel liglerde görev yapan 571 hakemden 371’inin bahis hesabı olduğunu, 152’sinin ise aktif şekilde bahis oynadığını açıkladı. Detaylar çarpıcı: 10 hakem 10 binin üzerinde bahis oynadı, Bir hakem tek başına 18 bin 227 kez bahis yaptı, 42 hakem ayrı ayrı 1000’in üzerinde müsabakada bahis oynadı, Bazı hakemler ise yalnızca bir seferlik bahis yaptı. Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bahis oynayan hakemler hakkında soruşturma başlattı ve son 5 yıllık kayıtların incelendiğini duyurdu. Mesele artık sadece spor yorumcularının değil; yargının ve kamu vicdanının da gündeminde. Burada kritik sorulardan biri ise şudur: İlimizde uzun yıllar Gençlik ve Spor İl Müdürü, profesyonel düzeyde futbol hakemi ve gözlemci olarak görev yapan ve sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Ahmet Ibanoğlu döneminde, bu tür bir fısıltıdan haberdar olabildi mi? Ibanoğlu, sahada düdük çalmış, yıllarca gözlemcilik yapmış ve ardından Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmişti. Dolayısıyla, hakemlik müessesesinin işleyişi ve denetim mekanizması açısından önemli bir döneme tanıklık etmiş durumda. Bu elbette bir suçlama değil; ama kurumsal hafızaya sahip bir futbol adamının bu tabloya yaklaşımı, sistemin etik ve denetim kapasitesi hakkında fikir verecektir. Çünkü mesele yalnızca birkaç hakemin hatası değil; bu, sistemin refleksi, denetim mekanizması ve hakemlik kurumsallığının güvenilirliği ile ilgilidir. Spor sadece skor değildir. Adaletin, dürüstlüğün ve vicdanın sahadaki karşılığıdır. Eğer bugün düdük adalet için değil de bahis için çalıyorsa, yarın o sahada kimse kazanamaz. Top artık sadece yargının değil, vicdanların sahasında. Ahmet Ibanoğlu’nun bu konuda ne söyleyeceği merak konusu. Sessizliğini bozarsa, bir sonraki yazımda detayları paylaşacağım.