Bu ülkede siyasetteki üslup genellikle serttir. Bir karar alındığında, karşı taraf ya susar ya da bağırır.
Ama bazen öyle bir şey olur ki, herkes susar, sadece nezaket konuşur.
Bir siyasetçi düşünün...
Kendi isminin sokaktan silinmesini kendi eliyle öneriyor.
“Bana yakışmaz” diyor.
“Bu doğru değil” diyor.
“Zeybekci’nin adı siliniyorsa, benimki de silinsin” diyebiliyor.
****
-Bu Siyasetçi kentte iki dönem belediye başkanlığı yapmış ve halen Büyükşehir Belediye Başkanvekilliği görevini sürdüren Ali Marım
Bu harekete karşısında herkes susarken...
Rakip / karşı partinin il başkanı bile dayanamıyor ve şöyle diyor:
-“Helal olsun Ali Marım Başkanım !”
AK Parti Denizli İl Başkanı Sayın Muhammet Subaşıoğlu, öyle nezaketli, öyle seviyeli bir açıklama yapmış ki...
Sanki siyasette hâlâ kalite mümkünmüş gibi hissettiriyor insana.
Bakın diyor ki :
- Sergilediğiniz duruş yerinde ve doğrudur.
- Bu şehir hizmet edenleri unutmaz.
- Vefa duygusu hâlâ var bu topraklarda.
- Ne Nihat Zeybekci’ye ne de size yapılan bu tür itibarsızlaştırmalara göz yumamayız.”
****
Ve ekliyor:
- “Bu şehir kıymet bilenlerin şehridir.”
Bu açıklama, sadece bir takdir ifadesi değil…
Aynı zamanda bir duruşa selamdır.
Siyasetin sadece karşılıklı laf sokma, parmak sallama, içi boş polemiklerle yürümeyeceğini gösteren bir selam.
Evet, siyasette hâlâ zarafet mümkünmüş dedirten bir tablo bu.
Sayın Ali Marım’ın tavrı da, Sayın Muhammet Subaşıoğlu’nun sözleri de alkışı hak ediyor.