Bülent Nuri Çavuşoğlu… Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı. Yani koca bir şehrin emanet edildiği isim. Peki görevi ne? Altyapı sorunlarına çözüm bulmak, yolları asfaltlamak, gençlerin spor yapabileceği alanlar inşa etmek, yaşlıların daha huzurlu yaşamasını sağlamak, trafik derdine derman olmak… Kısacası bu kente hizmet etmek. Kendisinden önce öyle kapsamlı ve etkili hizmetler yapılmış ki, adeta şehre dokunulmadık alan bırakılmamış. Altyapıdan üstyapıya, sosyal projelerden ulaşım yatırımlarına kadar pek çok ihtiyaç karşılanmış durumda. Hal böyle olunca Sayın Çavuşoğlu’nun elinde elle tutulur, fark yaratacak bir proje üretme zemini de neredeyse kalmamış gibi görünüyor. O da üretim yerine polemikle gündemde kalmayı tercih ediyor; çünkü hizmette yarışamayacağı bir geçmişin gölgesinde, siyasetle var olmaya çalışıyor. Ama gelin görün ki Sayın Çavuşoğlu’nun kafasında başka bir “vizyon” var: Galiba belediye başkanlığını bir tür “muhalefet sözcülüğü” gibi görüyor. Yeni nesil belediyecilik anlayışıyla dijital çözümler geliştirmek, yeşil dönüşüm projeleri üretmek ya da akıllı şehir uygulamalarıyla şehri geleceğe hazırlamak gibi konular kendisini pek heyecanlandırmıyor. O, somut ve kalıcı hizmetlerin yerine daha çok laf üretmeyi, gündemi siyasi polemiklerle meşgul etmeyi tercih ediyor. Tıpkı Ekrem İmamoğlu gibi… İmamoğlu ne yapıyordu? Her sabah kalkıyor, merkezi iktidara laf çakmadan kahvaltısını yapmıyordu. Proje tanıtımında, açılışta, hatta çocuk parkı kurdelası keserken bile bir polemik çıkarıyordu. Çünkü o, sadece bir belediye başkanı değil… Kendisini “Cumhurbaşkanı / Genel Başkan” olarak konumlandırıyordu. Peki, Bülent Nuri Çavuşoğlu kim? Denizli gibi mütevazı ama potansiyeli yüksek bir şehrin belediye başkanı. Ama o da aynı yolu tutmuş gidiyor. Hizmet üretmek yerine demeç üretmeye odaklanmış durumda. Basın toplantısı düzenliyor; yeni projeler sunmak yerine siyasi analiz yapıyor. Belli ki kendine bir idol seçmiş: Ekrem İmamoğlu… Ama unutulmamalı ki her taklit biraz güldürür. İstanbul gibi medya merkezli bir şehirde yaptığınız çıkışlar belki yankı bulur ama… Denizli’de bu iş öyle yürümüyor. Vatandaş artık gerçek anlamda yerel yönetimden beklentiler içinde. Şehir büyüyor, nüfus artıyor, ihtiyaçlar çeşitleniyor. İnsanlar daha konforlu, daha hızlı ve daha ucuz ulaşım çözümleri istiyor. Yeni nesil belediyecilikte artık dijital çözümler, yeşil dönüşüm, akıllı şehir uygulamaları gibi başlıklar öne çıkıyor. Kısacası halk hizmet ve yenilik görmek istiyor. Ancak mevcut yönetim, bu beklentileri karşılayacak vizyoner projeler üretmek yerine, siyasi polemiklerle zaman harcıyor. “İktidar şunu dedi, biz bunu diyoruz” tarzı söylemler sokaktaki vatandaşa pek cazip gelmiyor. Ve bir de sonuçlar var… Çavuşoğlu’nun bu polemik merakı, zaten kutuplaşmış siyaseti daha da geriyor. Kendi görev alanı dışındaki konulara girerek enerjisini boşa harcıyor. Ve en önemlisi: Denizli halkı kendisini hizmet için seçti, siyasi magazin için değil. Sayın Başkan’a küçük bir tavsiye: Kendi yolunuzu çizin. Ekrem Bey’in gölgesinde yürümek yerine, Denizli’ye özgün projelerle damga vurun. Çünkü bu şehir, siyasi polemiklerle değil; akılcı ve etkili hizmetlerle ileri gider.