Yöneticilik, yalnızca bir koltukta oturmak değildir. Yönetici, halkın ve kurumun yükünü omuzlamak, adaleti sağlamak ve insanı anlamakla ölçülür.  Bu incelikli dengeyi, yarım asrı aşkın süredir tevazu ve dirayetle koruyan bir isim: Denizli Vali Yardımcısı Sayın Abdullah Etil.  Mesleki yolculuğumun ilk yılları Balıkesir / Susurluk’ta geçti. O dönemde Gençlik ve Spor İlçe Müdürü olarak görev yapıyordum.  Sayın Abdullah Etil, kaymakam olarak ilçede mülki amir sorumluluğunu üstleniyordu.  Projelerde ve programlarda hep öncü olur, biz de onun izinden giderdik.  Sportif faaliyetlere ve gençlik projelerine atfettiği önem, sıradan bir görev tanımının ötesindeydi.  İlçede organize edilen turnuvaların öncüsü olur, bizzat iştirak eder, etkinliklerin tüm detaylarına hâkim olurdu.  O yıllarda Susurluk’ta sportif faaliyetler öylesine yoğundu ki, hepsini bir köşeye yazmak mümkün değil; kısaca özetlemek gerekirse, turnuvalar, yarışmalar ve gençlik etkinlikleri ilçeyi adeta bir spor merkezi hâline getiriyordu.  “Kaymakamlık Turnuvası” adıyla köyler arası futbol organizasyonları düzenlerdik.  Turnuvalar bir ay sürer, binlerce kişi yaz boyunca takip ederdi.  Sayın Etil, maçlara bizzat katılır, her kararı, her temasıyla organizasyonun ruhunu temsil ederdi.  At yarışları, trap yarışmaları, futbol turnuvaları, bilardo müsabakaları ve yağlı güreşler…  Her bir etkinlikte, Sayın Etil’in ilgisi ve liderliği belirleyici oldu.  Cumhuriyet’in 80. kuruluş yıl dönümü, onun liderliğinde Susurluk’ta bir kültür ve spor şölenine dönüştü.  Bilardo masasında ilçe şampiyonu oluşu, gençler için ilham kaynağıydı.  Çim saha üzerinde yağlı güreşleri organize ederek bir ilke imza atmıştık.  Türkiye’nin efsane pehlivanlarını Susurluk’a getirmek, onun vizyoner yaklaşımının somut bir göstergesiydi.  Zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, efsane genel müdür olarak tanımladığımız sayın Mehmet Atalay ilçemizi ziyaret ettiğinde, Sayın Abdullah Etil onu bizzat misafir etti.  Kaymakamımızın sergilediği diplomatik nezaket ve ilçenin sportif sorunlarını aktarabilme kabiliyeti sayesinde, tam destek sözü alındı.  Futbol sahasındaki çevikliği, bilardo masasındaki zarafetiyle tamamlanıyordu; ama onu asıl farklı kılan, tüm bu vasıfların üzerine inşa ettiği disiplinli ve adil yönetim felsefesiydi.  Genç kaymakamlar için somut bir örnek teşkil ediyordu.  Yıllar sonra Denizli’de, makamında kendisini ziyaret ettiğimde, çeyrek asrı geride bırakan anılar hâlâ taptazeydi. Emekliliğine bir ay kala, “Yaştan emekli oluyorum artık,” derken bile, devlete hizmet aşkının asla sonlanmayacağını göstermişti.  Görevden emekli olabilirdi; fakat mesleğine ve insanlığa adadığı değerlerden asla emekli olamazdı.  Bu duruş, onu örnek kılıyor.  Bugünün ve yarının yöneticilerine seslenmek gerekirse: Örnek aramakla vakit kaybetmesinler.  Zira örnek, yaşanmış ve Abdullah Etil isminde ete kemiğe bürünmüştür.  O, görev yaptığı coğrafyalarda olduğu kadar, gönül coğrafyamızda da derin izler bırakmıştır.  Adalet, güven ve mesleki ahlak onun en kıymetli mirasıdır.  Emeklilik dönemi, kendisi için yalnızca bir sayfa değişimi olsun.  Yeni sayfalar sağlık, huzur ve mutlulukla dolsun.  Böylesi mülki amirler, mesleki dehaları ve insani erdemleriyle daima hatırlanacak, daima bir kutup yıldızı gibi parlayacaktır.  Saygılarımla...