ISMAHAN ÇERİBAŞI
Köşe Yazarı
ISMAHAN ÇERİBAŞI
 

SONBAHAR GELİYOR’MUŞ ( Senin olmadığın rüyalara daldırma )

Mevsim sonbahara hazırlanırken ağaçların yaprakları daha bir hoyrat eser oldu. Ezan vakitlerinden anlıyorum vaktin daraldığını… İki ezan vakti ettiğin sohbetlerden çıkarıyorum hasret tohumların yavaş yavaş ekildiğini… Gideceksin, gitmeye hazırlanıyorsun… Cami kapısının önünde bekleyen o kedi gibi bekliyorum yolunu. Başında takken, yukarı sıvanmış gömleğin kolları aşağıya inmeye başladığında başlıyor benimde sana hayranlığım. Anlın secdeye konduğunda, elimi sol yanıma götürüp dualarıma ekliyorum seni. Lakin bir duygu seli sarıyor, sonbahar geliyor’ diyorum… Başlıyorum düşünmeye; ‘yapraklar yavaş yavaş dallarından düşecek, yağmurlar yağmaya başlayacak, senin camiye gidiş sürelerin değişecek ve camiden eve gidiş hızın… Oturup karşılıklı sohbet etmeye fırsatımız olmadığı zamanlara denk geleceğiz… Aklına o merdivenler gelecek; beyaz kapıdan içeri girip bir iki adımda seni karşılayan merdivenler, hafif sola kıvrıldığında yine karşına çıkan o dokuz basamaklı merdivenler… Ve tam sola döner dönmez sağdan 1 numaralı kapı ya geleceksin. Kapı her çalındığında açılmayacak… Üzüleceksin, üzüleceğiz. İkimizden biri gitmiş olacağız, istemiyorum… Senin olmadığın rüyalardan bile uyandır beni. Yazdan kalma o ağaçlarımızı kaybetme, oturduğumuz bank’a iyi bak arada git otur, havuz başında aynı masa da bir sigara yak. Aynı duraktan uğurla beni… Gelişlerimi tekrar tekrar bekle… Ama bir adım dahi geri gitme, senin olmadığın rüyalardan bile uyandır beni… Akşam ezanı ile yatsı arasında ki o kısacık mesafede balkonda son sigaranı yakacaksın. İçin ürperecek, hissedeceksin yaz mevsimin yokluğunu, gözlerin kurumaya yüz tutmuş ağaçların arasından oturduğumuz o banka takılacak. Bir şarkı düşecek diline; “sen Nisan’sın daha ben Sarı Eylül” (Melihat Gülses & Bekir Ünlüataer) Kilometrelerce uzaktan hissettiğim yokluğunu sarılıp uyuyan beni uyandıracaksın, mevsimler kışı yaşarken yürekler yazı yaşayacak diyeceksin. Kışın ortasında açan çiçekler gibi şen olacak yüzümüz, üşüyen ellerimiz yine de kavuşacak … Ve her ezan vaktini yar’e kavuşmak için can atacaksın… 
Ekleme Tarihi: 30 Temmuz 2022 - Cumartesi

SONBAHAR GELİYOR’MUŞ ( Senin olmadığın rüyalara daldırma )

Mevsim sonbahara hazırlanırken ağaçların yaprakları daha bir hoyrat eser oldu.

Ezan vakitlerinden anlıyorum vaktin daraldığını… İki ezan vakti ettiğin sohbetlerden çıkarıyorum hasret tohumların yavaş yavaş ekildiğini… Gideceksin, gitmeye hazırlanıyorsun… Cami kapısının önünde bekleyen o kedi gibi bekliyorum yolunu. Başında takken, yukarı sıvanmış gömleğin kolları aşağıya inmeye başladığında başlıyor benimde sana hayranlığım. Anlın secdeye konduğunda, elimi sol yanıma götürüp dualarıma ekliyorum seni. Lakin bir duygu seli sarıyor, sonbahar geliyor’ diyorum… Başlıyorum düşünmeye; ‘yapraklar yavaş yavaş dallarından düşecek, yağmurlar yağmaya başlayacak, senin camiye gidiş sürelerin değişecek ve camiden eve gidiş hızın… Oturup karşılıklı sohbet etmeye fırsatımız olmadığı zamanlara denk geleceğiz…

Aklına o merdivenler gelecek; beyaz kapıdan içeri girip bir iki adımda seni karşılayan merdivenler, hafif sola kıvrıldığında yine karşına çıkan o dokuz basamaklı merdivenler… Ve tam sola döner dönmez sağdan 1 numaralı kapı ya geleceksin. Kapı her çalındığında açılmayacak… Üzüleceksin, üzüleceğiz. İkimizden biri gitmiş olacağız, istemiyorum…

Senin olmadığın rüyalardan bile uyandır beni.

Yazdan kalma o ağaçlarımızı kaybetme, oturduğumuz bank’a iyi bak arada git otur, havuz başında aynı masa da bir sigara yak. Aynı duraktan uğurla beni… Gelişlerimi tekrar tekrar bekle…

Ama bir adım dahi geri gitme, senin olmadığın rüyalardan bile uyandır beni…

Akşam ezanı ile yatsı arasında ki o kısacık mesafede balkonda son sigaranı yakacaksın. İçin ürperecek, hissedeceksin yaz mevsimin yokluğunu, gözlerin kurumaya yüz tutmuş ağaçların arasından oturduğumuz o banka takılacak. Bir şarkı düşecek diline; “sen Nisan’sın daha ben Sarı Eylül” (Melihat Gülses & Bekir Ünlüataer)

Kilometrelerce uzaktan hissettiğim yokluğunu sarılıp uyuyan beni uyandıracaksın, mevsimler kışı yaşarken yürekler yazı yaşayacak diyeceksin. Kışın ortasında açan çiçekler gibi şen olacak yüzümüz, üşüyen ellerimiz yine de kavuşacak … Ve her ezan vaktini yar’e kavuşmak için can atacaksın… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve denizli20haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.