Uykunun ardında kalan gözlerim yolda...
Sessiz kalınmış satırlarım eşiğini yokluyor. Kapı gıcırdamasının sesi umutlarımı tazelerken; açılan hiçbir kapının ardında belirmiyor.
Yol ayrımındayım, göster beni bana. Anlattırma kendimi. Yorma!
Kaşlarının altıdan bakan gözlerinin rengini unuttum. Unutan aklımı bir parmak bal çalıp uyuttum; bütün bölünmeler bundan sebep midir?
Bacak bacak üstüne atmış, sağ elini sazın üzerinde gezdiren adam, sağ kolumdan uyarıp "dinle sana gelsin" diyor...
Olmayan yârime üzülüyorum. O an aklıma geliyor ben hiç asker yolu beklememiştim. Kimseyi hiçbir sebepten körü körüne bağlanmamıştım. Evimin bahçesinde kara kazanlar kaynamış ama gönül evinin ocağı yanmak bilmemişti. “Ölüm Allah'ın emriyle şu ayrılık olmasaydı" diyen adamın sözleri ile daldığım noktadan ayrılmıştım... Ölüm değil miydi kara kazan yaktıran.
Keyif eşekte olur derler ama az bir keyfim var niye bozuyorsun? Diye takılınca istek parça almak için sordu. "eklemedir koca konak" türküsünü biliyor musun? Diye sorunca sen keyifli olunca bunu mu dinliyorsun diye lakayıt bir şekilde cevap verdi. Kalkıp göbek mi atmamız lazım? Diye sormam gerekiyordu ama insanlarla laf dalaşına girmeyi bile sevmeyen yapımı bozmak istemedim. Ben neyse de kelimeleri anlamayacak biri için ziyan etmenin manası yoktu… Boş yere dememişler; “fazladan izahat lisânen kabahattir”
…
Sazın tellerine dokundukça "hey 15'li, 15’li tokat yolları taşlı" türküsü çalmaya başladı...
Keyfimizi iyice gıcır gıcır yapan Hey 15'li türküsü(!)
Zevzekliğin âlemi yoktu. Bu kadar gözü kapatıp, aklı bir karış havada gezmenin ne yerindeydik ne döneminde. Bizler bedeli ödenmiş toprak parçasında yaşıyorduk. Bunun bir ağırlığı olması gerekiyordu.
Durdurmak istedim. Kaç defa içimden geçti. Ortamın tadını kaçırmak yakışık almaz diye sustum ama ben beni biliyordum durmazdım, duramazdım...
..Türkü bitince alaycı gözlerini üzerime dikince;
Anadolu'da güzel bir söz vardır. Derler ki; "B*klu, s*d*kliyi kınarmış"...
Ne demek şimdi bu?
Celallenme, teşbihte hata olmaz derler!
…
Hey 15’li, 15’li Tokat yolları taşlı türküsü bir ağıttır. Bunu bilmeyen çoğu yerlerde; düğünlerde oyun şarkısı olarak çalınır. Zaten kendini bilmeyenler kalkıp oynar, bilenler de başını öne eğip düşünür. Çanakkale Savaşı döneminde hayatlarının baharında olan gençler cepheye koştular ve Çanakkale'de toprağa düştüler. Anadolu'nun bağrında yankılanan bir ağıtın ismi haline geldiler. Hal böyle iken hangi birimiz bu türküyü kalkıp oynarız. Mahallede yangın varken biri pencereden bakıp saç tararmış.
Onbeşliler, Türk Milleti'nin kahramanlık destanı olan Çanakkale Zaferi'nin en anlamlı isimlerinden biridir. "Hey Onbeşli" ağıtı da Tokat'tan Çanakkale'ye gidenler için duyulan acı ve özlemi anlatıyor bunun neresini anlamakta zorlanıyoruz.
…
Sevmediğin insanlara bu kadar tavrını belli etme diyen sol tarafımda oturan arkadaş da nasibini almıştı.
“Onlar, sevdiklerini bırakıp cepheye gittiler, dönmeyi düşünmediler. Biz onların kanları üzerinde tepineceğiz öyle mi?”
Uyanın! Bu Ülkenin her yeri önce kanla sulandı, yağmur bile ondan sonra yağdı.
